"Nefret ediyorum! " dedi kız. Kulaklığının ardında çalan melodi eşliğinde, akamayan göz yaşlarının ağırlığıyla içi dolarken . Ağlamak isteyip de ağlayamadığı bir kaç dakika içinde patlamaya hazır bir bomba gibi olmuştu...
" İnsanlara anlayışsız.." dedi içinden daha sonra. İnsanlar anlayışsızdı... Umursamazdı... Kalpsizdi, ya da hepsi olabilirdi ama kesin olan, insanlar kötüydü... Yanlız kalmak istiyordu, nefes almak istiyordu, ağlamak istiyordu. Ama yapamıyordu... Herşeyi dağıtmak, zarar vermek istiyordu. Ama yapamıyordu. Gözlerini kapattı, içinden geçen isyanları susturmaya çalıştı. İçindeki ses ona baskı yaparken kapalı göz kapaklarının üstünde rüzgarı hissetmeyi hayal ediyordu...********
Serkan Dilan ın hallerini, hareketlerini, suçluluk duyduğu her bir olayı ve o olaylara tepkilerini hem gizli olarak hem de aleni olarak takip ederek notlar alıyordu.
Psikolojik rahatsızlığını kendine ödev olarak kullanacak ve sınıftan geçecekti...
Vicdanı ne kadar bağırsa da yapacak bir şey yok diyerek susturuyordu kendini. Dilan kendisi için iyi bir araştırma kaynağıydı...Ondan etkilenmediğini söyleyemezdi ama onu sadece dikkatini çeken bir kız olarak algılayacak ve ona göre hareket edecekti...
Bilerek ona kırgınmış gibi davranıyordu. Onun kendine karşı olan tutumunu not almak istiyordu...Dışarıdan bakıldığında büyük bir karaktersizlik örneği olarak gözüken bir olay olsa dahi elinden bir şey gelmiyordu. Hocaları psikolojik bir rahatsızlığı araştırıp ödev hazırlamalarını istemişti. Ne kadar onlarda dile getirmese de, psikolojik bir rahatsızlığın nasıl gözlemlenerek araştırılacağı bariz ortadaydı...
Not defterini cebine koyarak denize karşı oturdu. Serkan İstanbul un tek iyi yanının kendini çıkmazda hissettiği vakitler, sahilde huzur bulmak olduğunu düşünüyordu...
Derin bir nefes alarak kendinin bile zor duyabileceği bir tonda fısıldadı,
" Vicdanını sustuuur! Bu yıl mezun olarak bu çileden kurtulmak zorundasın..."Gözlerini kapatarak bir süre daha dalga seslerini ve insanların gürültüsünü dinledi. Daha sonra kendini İstanbul un caddelerine bıraktı. Ayakları onu nereye götürürse, İstanbul onu nereye yönlendirirse oraya savrulmaya başladı...
DİLANLA DEVAM ;
Serkan ın kalbini kırdığım için kendimi çok kötü hissetmiştim. Aslında istemediğim bir buluşmaydı ama birinin kalbini kırmak benim fıtratıma aykırıydı...
Herşey üst üste gelmişti. Ne yapacağımı çözemiyordum ve kafam adeta patlayacak gibiydi...
Daha fazla dışarıda vakit geçirmek istemediğim için hızlı adımlarla yurduma yöneldim.
Asla adam akıllı derslere girmiyordum. Üniversite yeni açılmıştı ve ilk günden yapılan bu devamsızlıklar benim hayalini kurduğum hayatı baltalayacak derecedeydi...Yurt odama girer girmez Betül ün şaşkın bakışları eşliğinde kendimi yatağa attım. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Vücudum boşalmış gibiydi...
Betül endişeyle yanıma gelerek elini omzuma koydu,
" Ne oldu canım?"
Ona anlatmak istemiyordum... Neden bilmiyordum ama bilsin istemiyordum. Utanmıyordum, benim utanmam gereken herhangi bir durum söz konusu değildi ama yine de sanki beni yargılayacak gibi hissediyordum...
Yalan söylemek de istemediğim için ayrıntı vermeden anlatmaya karar verdim.Göz yaşlarımı silerek bakışlarımı ondan uzakta tuttum,
" Uzun zamandır görmediğim bir kişiyi gördüm. Zamanında çok sıkıntılar yaşamıştık. Şimdi bir daha görünce işte.... Kötü oldum..."
Betül ellerimi tutarak anlayışla gülümsedi,
" Bak, ne zaman ihtiyacın olursa buradayım tamam mı? Geçmiş geçmişte kaldı. Belki tamamen unutulmaz, çünkü bir yaşanmışlık söz konusu ama geçmişten dersler çıkararak ilerlemek mümkün. Geleceğimizi şekillendirmek için geçmişin kötü yanlarını umursamadan, geldi, geçti ve bitti diyerek az da olsa o iyi yanları göz önüne alarak ilerlemek gerekiyor. Tamam mı? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİLEKLİ ŞEKER
General Fiction+18, Kitap, şiddet, tecavüz ve zorla alıkoyma tanımları içermektedir. Uyarıyı dikkate alarak okumanız rica edilir. Cinsel içerikli bir kitap değildir... ~~~~ Küçük kızın elini tutarak onu dizine oturtturdu , " Küçük kız şeker ister misin ?" Kız ne...