Hello balım! Nasılsınızzz?? Umarım iyisinizdir.
Ben çok iyiyim çünkü
ennn ennn sevdiğim bölüm bu bölüm oldu.
İnşallah siz de çok seversiniz.
Ayrıca medyada paylaştığım şarkı o kadar Emre Balın vibe veriyor ki... Her bir kelimesine kadar...
Bu şarkı onların olsun 🥺
Yıldıza dokunmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım lütfen...
Keyifli okumalar dilerim 🤍Şarkılar:
Tanju Okan - Papatya Gibisin
Tuna Hizmetli - Aşk Belki (Son Yaz)Eve geldikten 5 dakika sonra...
(Aynaya karşı)"Başın göğe erdi mi Balın?"
"Ne oldu şimdi? Çok mu mutlu oldun çocuğu üzünce?"
Aynaya yansımamla aramda sadece birkaç santim mesafe kalacak kadar yaklaştım ve parmağımı kendime doğru salladım. Bugünün zanlısı bendim. "Sen hayatımda gördüğüm en duygusuz kızsın." Ve ekledim. "Hayır yani ne düşündün de öyle bir göz doldurmalar, efendime söyleyeyim bir neden aramalar falan... Ne bekliyordun?"
Aynada gördüğüm yüz sanki bir an bana acır gibi gülümsemişti ya da yine benim yanılsamalarımdan biriydi, ayırt edememiştim. Kaşlarımı çattım. "Ama haklısın öyle bakmakta. Ben hiçbir şey hak etmiyorum. O tokayı da hak etmiyorum. İnce düşünceyle alınmış hiçbir hediyeyi, edilmiş bir iltifatı, güzel bir bakışı, hiçbir şeyi..."
"O çocuk da kesin bu kıza kimse bir şey almamış diye düşünüyordur şimdi." Elimi saçlarıma geçirdim inleyerek. "Ah, çok aptalca davrandım! Gerizekalıyım! Görüp görülebilecek en kafasız kızım!"
2 dakika sonra...
"Sen hayatımda gördüğüm en mantıklı kararlar veren kızsın. Evet evet şaşırma öyle. Sana diyorum." Kıkırdayarak saçımı savurdum. "Tabii ki öyle davranacaktın. Tokayı eline vermek falan gözümden kaçmadı bak! İyisin iyi!"
"Nasıl bakakaldı öyle! Hiçbir şey diyemedi. E alışmış şımartılmaya, ben tokayı eline bırakınca şaşırdı tabii. Ayrıca üzülmemiştir o gamsız. Hayatı dalgasına yaşıyor. Benimle de iki gündür alay ediyordu zaten. Hak etti." Kafamı salladım yansımama gülerek.
"Aferin kız! Böyle devam. Gurur duyuyorum seninle."
3 dakika sonra...
"Anan gurur duysun seninle Balın! Tamam mı? Anan!" Gerçi o da pek mümkün bir şey değildi ama şu an gündemimiz farklıydı. Nerede kalmıştım? Evet. "Sen malsın! Salaksın! Kalbin taş olmuş senin! Böyle davranmaya devam edersen boku yedin!"
"Ölersin!"
"Mezarına kimse gelmez, anladın?" Kendime tiksinircesine baktım. "Anlamazsın tabii. Senin tek bildiğin iş Sinem'le uğraşmak. Başka ne işe yararsın ki? Bakma öyle. Haksız mıyım?" Parmaklarımı saymaya başladım.
"Derslerin kötü. Vizelerin zaten hakkın rahmetine kavuştu. Bir akademik başarın yok. Adam akıllı arkadaşın yok. Sevgilin yok. Abinden başka kimin var ya senin? Neyin var?" Diye tek nefeste kendime sayıp sövdüğümde nefes nefese kalmıştım. Ve o an bir gerçekle yüzleştim farkında olmadan. Benim gerçekten tutunacak bir dalım yoktu abimden başka.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLBEŞEKER
General Fictionİnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? Doğru. Fakat eksik. İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır. Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etraf...