26. GÜNDÜZÜM GECEM

3.4K 277 704
                                    


Ayyy hello aşkımleyyyy
Yıldıza basalım ve bol bol satır arası yorum yapalım canlarım. Çok öptüm sizi.
Keyifli okumalar dilerim 🎀




Şarkılar:
Emre Aydın - Sen Beni Unutamazsın
Model - Yalnızlık Senfonisi



Şarkılar:Emre Aydın - Sen Beni UnutamazsınModel - Yalnızlık Senfonisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




26. BÖLÜM

"Gündüzüm Gecem"

🌑



Karanlığa kapatıldığım o günden sonra belki de ilk kez tüm bedenim bu kadar titriyordu. Dizlerim, ellerim, kirpiklerim... Parmak uçlarıma kadar hissetmiştim o lanet tedirginliği. Üstelik neden bu hâle düştüğümü de anlayamıyordum ve anlayamadığım için kendime kızıyordum. Ömrüm boyunca Pelin'den nefret etmiştim. Ondan bir an olsun korkmamış, sırtım dik bir şekilde karşı gelmiştim tüm zalimliklerine.

Fakat bir kez zayıflığıyla vuruldu mu insan, sırtı dik de olsa kalbine düşen korku tohumlarının yeşermesine engel olamaz. Ya bir daha olursa? Ya yine hapsolursam, düşersem, yaralanırsam... Ya da ya bu kez kalkamazsam tedirginliğiyle boğuşur. Bocalar. Düz yolda yalpalar.

Koltuğumda oturmuş, titreyen vücudumla birlikte yerdeki oyuncak fareye bakıyordum. Belki de yarım saat olmuştur, emin değildim ama kıpırdayamıyordum ya da kıpırdamak istemiyordum. Sehpanın üzerinde duran bana yolladığı nota baktıkça midem ağzıma geliyordu.

Emre'yle birlikte olduğumu öğrenmiş olmalıydı, başka mantıklı bir açıklaması yoktu çünkü benimle uğraşmasının.

Aniden zilin feryat eder gibi çalmasıyla olduğum yerde sıçradım ve parmağımla damağıma vurdum. Güç bela koltuktan kalktım ve düğmeye basıp aşağıdaki kapıyı açtım, gelen Begüm'dü. Dairemin kapısını açtıktan sonra kenara yaslandım onu beklerken. Şu birkaç gündür beynim öyle çorba olmuştu ki onun anlatacağı şeyleri kaldırabileceğimden şüpheliydim.

Ve Begüm yine hissetmiş gibi kötü olduğum anda yanımdaydı.

Asansörün kapıları açıldığında kendisi de göründü saniyeler sonra. Siyah saçlarını dağınık bir ev topuzu yapmış, bazı tutamları her bir yanından fırlamıştı. Askılı, mini spor siyah bir elbise giymiş; üstüne de yazlık, beyaz, salaş bir gömlek geçirmişti. Beni gördüğü anda yorgun bir gülüş atıp yanıma ulaştı.

"Selam balkuşum." Kollarını bana doğru uzatınca silik bir tebessüm atıp sarılmasına izin verdim ve ben de ona sarıldım. Yanağımı omzuna yasladığımda beraberinde gözlerim de doldu. Ona daha sıkı sarıldım bu yüzden. Gözlerimi de yumduğumda kötü hissettiğimi anlamış olacak ki, "Sen iyi misin?" Dedi tedirgin bir sesle.

Dudaklarımı birbirine bastırdım boğazım düğümlenirken. Aptal gibi korkmuştum. Sözde cesur Balın'dım.

Ondan ayrıldığımda gözlerimiz buluşunca Begüm'ün bakışları değişti. Eli yanağıma giderken, "Kim üzdü seni?" Dedi kaşlarını çatarak. "İsim ver. Çekeyim fişini."

GÜLBEŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin