İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi?
Doğru. Fakat eksik.
İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır.
Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etraf...
Selam canlarımmm Harika bir bölüm getirdim size. Çok gülecek çok eğleneceksiniz. Özlemiştik 🥹
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın olur mu? Lütfen... ☀️
Keyifli okumalar 💘
Şarkılar: Barış Manço - Alla Beni Pulla Beni Güzin ile Baha - Gençlik Başımda Duman
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
29. BÖLÜM
"Çocuklar Gibi"
🎈
"Güzelim, geç kalıyorum..."
Bunu kaçıncı kez söylüyordu saymayı bırakmıştım çünkü umrumda değildi. Boynuna doladığım kollarımı daha sıkı sararak parmak uçlarımda yükselip ensesine öpücükler bırakmaya devam ettim. Gitmesini istemiyordum hiç. Hele dün gece içindeki yalnız ve kırgın çocuğu gördükten sonra bırakmaya hiç niyetim yoktu onu.
"Biraz daha..." Diye mırıldandım boğuk boğuk. Belime sardığı kolunu gevşettiğinde ise bundan hoşlanmadım ve kolunu tutup belime doğru ittirdim yeniden. "Sarıl bana. Bırakma." Homurdandığını duydum. Bana karşı koymaya çalışıyordu.
Ellerimle yanaklarını tutup dudaklarını öpmeye başladığımda eli bel kıvrımımı kavradı aniden. Üzerime doğru asılarak öpücüğüme karşılık verdiğinde tüm bedenimin parmak uçlarıma kadar alev aldığına yemin edebilirdim.
Dudaklarımdan ayrılıp boynumu öpmeye başladığında, "Durdur beni. Yoksa bırakamayacağım." Dedi nefes nefese. Onu zor duruma sokuyordum, farkındaydım. Ama bundan keyif aldığım da doğruydu.
Dudakları göğsüme doğru inmeye başladığında başımı geriye atıp ona yardımcı oldum. Belimde duran elleri hızlıca daha yukarılara çıkıp göğüslerimi bulduğunda alt dudağımı dişlerimin arasına alıp inledim elimde olmadan. "Bu geceliği giymek için seçtiğin güne inanamıyorum gerçekten." Dedi nefessiz bir şekilde. Zor konuşuyordu. Öpücüklerinin arasından zar zor anlamıştım ne dediğini, kaldı ki zaten o bana böyle işkence çektirirken duyduğum şeylerin doğruluğundan bile emin değildim.
Bir eli göğsümden ayrılıp bacağımı kavradığı gibi beline çıkardı, ardından hızlı hareketlerle hem bacağımı hem de kalçamı sevmeye başladığında bedenimi ona bastırdım. "Gecelik seni bu kadar sinir ettiyse..." Dudaklarımı kulağının yakınına yaslayıp fısıldadım. "Çıkar onu o zaman."