Hellooo canlarrrr!! Ben geldimmm
Bişi dicem abi benim şanssızlık şaka mıdır?
8. Bölümde mantık hatası yaparım.
9. Bölümde bölüm kapağı gözükmez falan.
Cidden her bölüm attığımda bir sinir kriziyle yatıyorum yatağa.
Bu bölüm bir şey çıkmaz inşallah xowlxpwpxwşzpwlKeyifli okumalar! 🤍
Şarkılar:
Vega - Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı
Son Feci Bisiklet - Torna✨
Özlemek. Kalbindeki yaraya inat, o yarayı açanın sahibini deli gibi özlemek. Gurursuzluk muydu? Ya da yüzsüzlük? Hayır, değildi. Özlemekten utanamazdın ki zaten. Buna kimse bir şey yapamaz, önüne set çekemez, kalbini sustur diyemezdi.
Ama ne vardı ki bunu sen yapabilirdin. Özlemiş olmam, beni kırdığı gerçeğini değiştirmiyordu. Ona içim de gitse, boynuna atlayıp sımsıkı sarılma isteğimi tüm hücrelerimde de hissetsem yapamıyordum. O an aklıma geliyordu çünkü. Başkası da bana böyle davransa ona da gönlümün kayabileceğini ima etmiş, duygularımı gördüğü, bildiği halde görmezden gelmeyi seçmişti. Günlerce arayıp sormamış, merak etmemişti. Şu anda da sırf Barış'ı kıskandığı için buradaydı.
Belki de Betül, Barış'tan bahsetmese hiç gelmeyecekti bile. Bunu düşündükçe bile kalbime dikenler batıyordu.
"Tıpkı senin beni unuttuğun gibi, değil mi?"
Bunu söylediğim andan beri, sanki içindekileri okumamı istiyormuş gibi sadece gözlerime bakıyordu. Bakışları yumuşamış, omuzları düşmüştü. Zaten bana olan kızgınlığı bu kadardan öteye gitmemişti hiçbir zaman. En çok da bu huyunu seviyordum. Kelimeleri seçerek konuşması, bir şey söyledikten sonra bile gözlerime böyle bakıp ne tepki vereceğimi incelemesi, anında pişman olması... Öyle masum bir yüzü vardı ki, bazen karşımdakinin yetişkin bir adam olduğuna şaşırıyordum.
"Ben seni nasıl unuturum?" Elini saçlarıma götürdü ama birkaç saniye sonra vazgeçip geri çekti. "Her an aklımdasın diyeceğim ama..." Yutkundu yavaşça. "Akıl bırakmadın ki." Dediğinde kaşlarımı çattım. Fakat bir şey söylememe müsade etmedi. "Aklımı başımdan alıyorsun çünkü. Zaten senelerdir aklımdaydın, başımı çevirdiğim her yerdeydin. Ama artık gözlerine bakabiliyorum." Bana doğru küçük bir adım attı ve aramızdaki mesafeyi neredeyse kapattı. Parmakları çenemi bulduğunda ona direnmekte zorlanıyordum. Baş parmağını dudağımın üzerinden teğet geçip yanağıma sürttüğünde dizlerim artık tutmamaya başlamıştı. "Tenini hissedebiliyorum."
Ellerimi omuzlarına yerleştirdim. "Kafamı karıştırıp durma artık." Dedim ittirmeye çalışarak fakat o mu yere çivilenmişti yoksa kollarımda güç mü kalmamıştı bilmiyordum, çünkü yerinden kımıldamamıştı bile.
Çenemdeki parmaklarını çekip belime sarıldığında bir süre, sadece bir süreliğine kendimi onun kollarına bıraktım. Çünkü güç toplamam gerekiyordu ama o, benim tüm direncimi kırıyordu böyle yaparak.
Nefesini omzumda hissettiğimde artık soluğum kesilmişti, saçlarımın kokusunu içine çekiyordu ve ben kendime verdiğim sözü tutamıyordum. "Kokunu alabiliyorum." Dedi iç çekerek. "Bu yüzden artık her şey benim için çok daha zor bir hâl almaya başladı. Bocalıyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/350833083-288-k887673.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLBEŞEKER
Fiksi Umumİnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi? Doğru. Fakat eksik. İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır. Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etraf...