İnsanın en masum olduğu dönemi çocuk olduğu zamanlardır, öyle değil mi?
Doğru. Fakat eksik.
İnsanın en acımasız olduğu dönem de çocuk olduğu zamanlardır.
Kimi çocuk sevgiyle arkadaş edinir, oyunlar kurardı. Kimisi ise tek bir korku salmasıyla etraf...
Ayyyy sonunda kavuştayyyy 🥹🤍 Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim, keza desteğiniz için de. Merak edenler oluyor, sormaya çekinenler oluyor. Söyleyeyim, sınavım güzel geçti. Daha başka soru sormayın xkwğpxwğşswş
Şimdiii bir şey isteyeceğim sizden. 22. Bölümümüzde beni çok mutlu ettiniz. Neden? Çünkü yorumlar çoktu! Bu bölümde de aynı şeyi bekliyorum canlarım. Sizleri çoook seviyorum ve bölümü okumaya davet ediyorum.
Keyifli okumalar dilerim efenim 🎀
Şarkılar: Kolpa - Gurur Benim Neyime? Yalın - Meleklerin Sözü Var Hepsi - Üç Kalp
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
23. BÖLÜM
"Sevecek Bir Hakiki İnsan"
🌷
Doğum günlerinizde, iki adaşın arasına girdiğinizde veya bir gece ansızın yıldız kaydığında dilek tutarsınız. Ya çok istediğiniz ya da ulaşamayacağınızı bile bile hayal ettiğiniz bir şeydir bu dilek. Hatta kimi insanların kalbi aklına nazaran öyle boştur ki o anda aklına hiçbir şey gelmez.
Emre, bu yaşıma kadar benim ne çok istediğimdi ne de ulaşamayacağını bile bile hayal ettiğim. Bir dileğim değildi. Hayalim değildi. Arzum, tutkum, deliliğim, umudum, neşem... Hiçbiri değildi. Böyle birini bulacağımı ya da aşık olacağımı hayal bile etmemiştim okuduğum yüzlerce aşk romanına rağmen.
Çünkü romanlar hayal kırıklıklarıyla doluydu. Nişanlısını aldatan Kâmran'dan tut Juliet'ı yara bandı olarak kullanan Romeo'ya kadar. Trajikomik olansa kitabın sonunda Feride'nin Kâmran'la evlenmesi, Juliet'in de değmeyecek bir adam uğruna canından olmasıydı.
Evet, en sevdiğim kitaptı Çalıkuşu. Ama adından da anlaşılacağı üzere benim sevdiğim Çalıkuşu'ydu, Feride'ydi. Her kitabı elime aldığımda belki bu kez evlenmez diyerek başlıyordum ilk paragrafa. Çünkü onca zaman canını dişine takarak oradan oraya mesleği uğruna didinmiş bir kadının sonunun onu hak etmeyen bir adama çıkması çok sarsıcı ve kabul edilemezdi.
Benim sevdiğim Kâmran değildi. Feride'nin Kâmran'a olan aşkı fakat bu aşka rağmen onurundan ödün vermeyişiydi. Son ana kadar...
Bu yüzdendi erkeklere güvenemeyişim. Kitaplar dahi bu kadar acımasızken kim bilir gerçek dünya ne kadar zalimdi.
Ama bir gün gelmişti ve o güvensizliğime rağmen tabiri caizse içime bir ateş düşmüştü. Onu ilk gördüğüm gün... Sebo'yla öylesine oturduğumuz bir çay ocağında yanımdaki masama kurulan o mükemmel adam... Gözlerini bile görme şansımın olmadığı bu adama tam o gün, o an aşık olmuştum. Farkında bile değildim üstelik.