8. BİZİM HİKAYEMİZ

7.4K 506 754
                                    

Beni kalben çok yoran bir bölüm oldu... ❤️‍🩹
Yıldıza basıp bolca yorum yapalım
olur mu? 🤍
Keyifli okumalar!

Şarkılar:
Yüksek Sadakat - Beklediğim Ne Varsa Sensin
Dedublüman - Sakladığın Bir Şeyler Var
Skapova - Son Arzum

☘️

Benim için saat durmuş, zaman akmıyor gibiydi. Bedenim de cansız bir cesetten farksızdı fakat ondan tek ayrılan yanım ayakta durabiliyor oluşumdu sanki. Çünkü ne kıpırdayabiliyordum ne de ağzımı açıp bir şey söyleyebiliyordum. Abim beni bulmuştu. Büyük olasılıkla babam göndermişti onu çünkü burada olmaktan son derece keyifsiz olduğunu onu daha ilk görüşümde anlamıştım. Şu anki öfkesinde de sonuna kadar hakkı vardı, Emre'nin bu yürek yemiş hallerine hangi abi olsa aynı tepkiyi verirdi sonuçta. 

"Düşünüyorum. N'olmuş?" Emre'nin bu söylediğinden sonra onu kaşlarımı oynatarak uyarmaya çalışmıştım ama gözü bende değildi. Abim kadar sert olmasa da alaylı sözlerinin altında gizlenmiş bir ciddiyet yatıyordu, bunu görebiliyordum. Abimin aşağıdaki eli yumruk olunca yüreğim ağzımda izliyordum ikisinin arasındaki gerilimi. Kendini sıkıyordu, kendisini zor tutuyordu ve bunun sebebi benim burada oluşumdu. Çünkü Emre'ye öldürecek gibi bakıyordu. Bu bakışmadan ürperdiğimi hissettim ve sırtımı duvara yasladığımda avucumu da soğuk duvara bastırdım. "Bir problem mi var?" Diye sordu Emre tek kaşını kaldırarak.

Abim sanki üzerinde toz varmış gibi Emre'nin omzunu hafif dokunuşlarla silkelediğinde Emre kıpırdamadan ona bakıyordu. "Evet, bir problem var."  Gülümsedi. Bu gülümseme hiç hoşuma gitmemişti. "Tatlı çocuk." Dediğinde bu kez Emre de gülümsedi. Bana dönüp daha samimi bir gülüşle, "Bak. Beni sevdi demiştim." dediğinde ciddiyetimi son anda korumayı başarmıştım. Şu durumda bile laçkalaşabiliyordu.

Gözlerimi büyüterek onu bir kez daha uyardım fakat bu kez abim beni kolumdan tutup arkasına alınca yine önüme geçmiş oldu. "Muhattabın benim. O değil." Dediğinde sakinliğinin son demlerindeydi.

Emre'nin sesini duydum. "Tamam sen de fena değilsin ama benim yönelimim farklı ne yazık ki. Balın'ı tercih ederim. Kusura bakmayacaksın artık." Derken kafasını uzatıp beni görmeye çalışıyordu. Elimi alnıma vurdum usançla. Çok kaşınıyordu. Abim ilk karşılaşmalarında kendisini nasıl tuttu şaşırıyordum. "Pardon. Balım." Diyerek düzelttiğinde gözlerimi devirdim. Adımı düzgün söylese incileri dökülürdü zaten.

"Sen ne gevşek bir adamsın lan!" Abim önümden birkaç adım uzaklaştığında Emre'nin üzerine yürüdüğünü anlamam uzun sürmedi. Hızlıca yana geçip aralarında durduğumda abim an itibarıyla öfkeden deliye dönmüş bir haldeydi. "Seni tam şurada indirmiyorsam sırf babam yüzünden!" Sinirden titreyen eliyle beni gösterdi. "Bir de şu kıza yat kalk dua et!"

Abim Emre'nin dibine kadar girdiğinde Emre başını omzuna yatırıp gülümsedi. Çok kısa bir anlık bana baktığında başımı sağa sola salladım telaşla. "Ediyorum zaten. Ne dualar ne dualar..." Beni baştan aşağı süzüp iç çekti ve tekrar abime döndüğünde yanaklarımın ısındığını hissettim. "Bir bilsen." Abim artık içinde tutamadığı sinir patlamasıyla Emre'nin yakasına yapıştığında, "Emre!" Diye onu uyararak araya girdim en sonunda. Dilim sonunda çözülmüştü. Gerçekten abim onu şu an burada yere indirmiyorsa çok şanslıydı. Yangına körükle gidiyordu, manyak. Ona seslendiğimde bakışlarını abimin üzerinden çekip bana baktığında kaşlarımı çattım anında. "Sus."

Abimin Emre'nin yakasını tutan eline uzanıp bileğini tuttum. "Abi. Gidelim hadi, lütfen." Ama beni umursamadan Emre'yi sarstığında Emre sadece gülüyordu. Dünya yansa umrunda değil gibi davranıyordu ve beni ciddi anlamda delirtecekti en sonunda.

GÜLBEŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin