17. GÜZ YAPRAKLARI

4.8K 323 628
                                    


Hoş geldiniz 🤍

Yıldıza basıp yorum yapalım lütfen 🥺

Keyifli okumalar!

Şarkılar:
İsa Özkocaman - Sevmeden De Yaşanmaz
Nazan Öncel - Gitme Kal Bu Şehirde

Şarkılar:İsa Özkocaman - Sevmeden De YaşanmazNazan Öncel - Gitme Kal Bu Şehirde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




17. BÖLÜM

"Güz Yaprakları"

🍂


"Vallahi siz gidin ben gelmeyeyim ya."

"Olmaz!" Diye cırladı Betül hattın diğer ucundan. Yarım saattir beni ikna etmeye çalışıyordu. Ben de gitmek isterdim ama yanımda uygun kıyafet yoktu ki. Evden çıkarken aceleyle aldığım gündelik elbiselerim vardı yanımda yalnızca. Çıkıp alış veriş yapmama da izin vermiyordu. Neymiş, vakit yokmuş. "Şimdi eve geçiyorum ben. Hazırlanmayacağım. Sana da kıyafet getireceğim, birlikte süsleneceğiz." Dedi yola bakarak. Araba kullanıyordu. Benim de en kısa zamanda eve gidip arabamı almam gerekiyordu, yük oluyordum herkese.

"Hiç eğlence havamda değilim hem ya..." Dedim bu kez. Babamın sesli mesajları çok etkilemişti beni. Aklımdan çıkmıyordu sözleri. "Başka zaman gelsem?"

Betül virajı dönerken bir kez daha, "Balın kes sesini!" diye cırladığında elimi kulağıma götürdüm yüzümü ekşiterek. "Ne nazlısın ya! Hadi beni sallamıyorsun," Başımı omzuma yatırdım öyle şey olur mu dercesine. "Bari Eylül'ün hatırına gel."

Dudaklarımı büküp aramanın en başından beri köşede bizi dinleyen sevgilime baktım göz ucuyla. O da gelmemi ister gibi bakıyordu. Oflayıp, "Tamam." Dedim ve ekledim anında. "Ama sakın abartılı bir şeyl..."

"Tünele girdim, hayatım!" Diye bağırdı Betül sözümü keserek. "Çekmiyor!" Ve telefondan dıt dıt sesi geldi.

Aval aval bir elimdeki telefona bir Emre'ye baktım. "A a. Kapattı." Dediğimde Emre gülmeye başladı.

Televizyonun kumandasını alıp yanıma otururken, "Betül'e sen bile laf yetiştiremezsin, güzelim." dedi koltuğa yayılıp. "Kafaya koyduğunu yapar."

Pardon? Somurtarak baktım ona kollarımı bağlayarak. "Nasıl yani? Sen bile derken ne demek istedin?" Dediğimde kumandada bir tuşa basıp bana göz ucuyla baktı çekine çekine. "Benim çenem düşük mü? Çok mu konuşuyorum ben?"

Dudakları aralandı soruma şaşırmış gibi. "Ben öyle bir şey mi dedim şimdi?" Dedi afallayarak kendisini gösterirken. "Yanlış anlıyorsun."

GÜLBEŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin