10- Love is always strange when it just starts.

126 12 38
                                    

☆ ★ ☆

Dün gece eve geldiğinde Hyunjin'i çoktan bayılmış olarak bulmuştu Minho. Bu yüzden sabah olmasını beklemişti olanları anlatmak için. Hyunjin de ondan beklendiği gibi sabah tepinerek uyandırmıştı arkadaşını. Şimdi kahvaltı etmiş, tekrar Minho'nun odasına geçmişti ikili.

"Hazır mısın?" kıkırdadı Minho. Dişçi randevusundan sonra ödül olarak şeker bekleyen çocuklar gibi heyecanlı bir şekilde söyleyeceği şeyleri bekleyen arkadaşına ufak bir sırıtış bahşetti.

"Elimdeki şemsiye, Jisung'un." kaşlarını bir aşağı bir yukarı doğru oynattı imalı bir şekilde.

"Ne?!" Büyüğünün ağzından çıkan kelimeleri hazmedemeyen Hyunjin, hayatında en çok şaşırdığı şeyin bu olduğuna emindi. "Hyung...Şakaysa hiç komik değil."

Gözlerini devirdi ve başını iki yana doğru salladı Minho. "Ciddiyim."

Hyunjin, oturduğu yumuşak yataktan aniden doğrulup ayağa kalktı ve olduğu yerde zıplamaya başladı. "Öpüştünüz mü?! Tanrım! Lütfen öpüştüğünüzü söyle Hyung!"

"Abartmaya bayılıyorsun Hwang, saçmalama." dedi ve ufak bir fiske vurdu arkadaşının alnına Minho. "Geçen gün koli taşımasına yardım ettiğim için o da karşılığını vermek istedi. Hepsi bu."

Minho'nun ani fiskesiyle alnını tuttu Hyunjin ve oturduğu yerde geri gitti biraz. "Sen gerçekten aptalsın Hyung. Çocuk sana açık açık evlenme teklifi etmiş, anlamıyor musun bunu cidden?!" biraz duraksadı ve devam etti cümlelerine. "Senin yerinde olsam düğün hazırlıklarına çoktan başlamıştım." göz kırptı. Minho artık dünyada Hyunjin'den daha cadoloz bir insan olmadığı konusunda hemfikirdi.

Kül sarısı saçlarını bir eliyle geriye taradı Minho. Ardından, hafifce gülümsedi ve yumuşak saçlarını okşadı küçüğünün. "Oldu bu iş diyorsun yani?" tek kaşı havalandı.

Kıkırdadı Hyunjin. "Düğün masrafları benden diyorum."

O sırada Minho, arkadaşının dediğine karşılık olarak samimi bir kahkaha attı.

"Bugün söyleyeceğim." dedi, gözlerini Hyunjin'in gözleri hariç her yerde gezdiren oğlan. "Bitsin gitsin. Ne olacaksa olsun artık."

"İşte böyle! Sen yaparsın bebeğim, güvenim tam." dediği anda Minho'ya doğru uzandı ve tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu yanağına.

Minho ise anında yanağını silerek ters bakışlar attı Hyunjin'e.

"Evine gidebilirsin artık Jinnie. Günlerdir evimde yatıp kalkıyorsun."

Sahte olduğu çok bariz bir şekilde dudaklarını büzdü Hyunjin. "Kovuyor musun yani beni?"

Başını salladı Minho aşağı yukarı. "Evet."

"Nankör kedi. O kadar yardım ettim sana! Ayrıca annenle de çok iyi anlaşıyoruz. Bence gitmesi gereken sensin."

Yumuşacık tüylü kedisi Dori'yi kucakladı ve yatağına oturdu Minho, ardından konuşmaya başladı. "Çok konuşuyorsun Hwang, yetiştirmem gereken ödevler var. O yüzden kovuyorum seni."  konuşurken aynı zamanda kedisinin başını okşuyordu Minho.

Uzun saçlı oğlan ise oflayıp ucuna oturduğu yataktan kalktı. "İyi, zaten ben de alışverişe çıkacaktım. Okul açılacak biliyorsun." göz kırptı arkadaşına.

Starry Eyes★ -Minsung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin