0.4

521 61 10
                                    

Kurduna hakim olmak her zamankinden daha zordu. Nasıl böyle iradesiz birine dönüşmüştü? Bunu sorgulayıp duruyordu. Eğer biraz daha şu lanet güzellikteki feromonları solumaya devam ederse işler kimsenin istemediği boyuta geçecekti.

Altına aldığı Omega'nın çilli yüzünü her zamankinden daha yakın görüyordu. Ona böyle bakmak kurdunun hoşuna gitmişti. Onu her zaman böyle yakınında istiyordu. Neden olduğunu bilmiyordu fakat kurdu bu kadını Omega'sı olarak benimsemişti. Onu eş seçmişti kendine. Kızgınlık denen lanet şey olmasaydı eğer kurdunu gayet kolay bir şekilde zapt edebilirdi. Fakat şuan bu hiç de kolay değildi.

Kokuyu tarif edebilecek kadar kendinde değildi. Fakat bu tanımlayamadığı koku onu alt ediyordu. Eğer onu kontrole gelmemiş olsaydı adı kadar emindi ki kendisi onun yanına giderdi. Yaralandığı gün kurdu çoktan benimsemişti onu. Onun oturduğu apartmanda bir daire bile satın alacaktı. Fakat onun bunu yapmasına gerek kalmadan Omega kendisinin ayağına gelmişti. İşine gelirdi.

"Bir dakika, dur bekle." Başını boynuna yasladığı ve kokuyu en derin şekilde soluduğu Omega küçük elleriyle onu iteklemeye çalışıyordu. Fakat bilmiyordu ki deltayı şu saatten sonra hiçbir güç durduramazdı. Ne o lanet kelepçeler ne de bu minik eller. Omega ve odadaki diğer kadın -adını hatırlamıyordu- ona bir şeyler söyleyip duruyorlardı fakat şuan odağındaki tek şey Omega'nın feromonlarıydı.

Yaklaşık on dakika sonra tuhaf bir şey oldu. Omega'nın feromonları kesilmeye başlamıştı. Delta kaşlarını çattı. Başını yasladığı boyundan kaldırıp etrafı da kokladı fakat hayur, koku yavaş yavaş kesiliyordu. İçindeki kurt sorgulamaya başlamıştı. Neler oluyordu?

"Sonunda! Bastırıcı etki göstermeyecek diye ödüm kopuyordu!" Odadaki diğer kadının konuşmasıyla delta sorusunun cevabını almış oldu. Bu kurdun sinirlerini fena halde bozmuştu. Her geçen saniye içindeki kurt daha da çılgına dönüyordu. Şu saatten sonra kontrolü ele alabileceğini düşünmüyordu. Altında duran kadının yüzüne doğru kuvvetle hırladığında kadının titremeye başladığını gördü. Kontrolü ele almaya çalışıyor fakat başaramıyordu. İçinde bulunduğu durum kendine çok yabancı geliyordu.

"Ne zaman gelecek şu lanet görevliler?" Altındaki kadın konuşmuştu. O ise kokusu gitmiş olsa bile kadını bırakamıyordu. İki eliyle tam olarak sarabileceği kadar küçük olan beli, onun için yaratılmış gibiydi. Öpülesi yüzü ise kızarmıştı.

Deltanın Omega için olan bu ilgisi o gün başlamamıştı. Onun öncesinde de arkadaşının yanına defalarca kalmaya gelişinin sebebi bu Omega'ydı. Bundan yaklaşık bir yıl kadar öncesinde apartmana girerken burnuna dolan kokuyla olduğu yerde kalmıştı bir süre. Sonrasında ise adımları kendinden habersiz, kokunun geldiği daireye ilerlemişti. İçindeki kurdu zart zor kontrol edebilmişti.

İlerleyen zamanlarda ise Omega'ya dair her şeyi öğrenmiş, onu takip etmeye başlamıştı. Sapık gibi görünüyor olabilirdi fakat değildi, tek amacı bu kızda kendini bu denli ona çeken ne olduğunu öğrenmek istiyordu.

O kızın yüzüne kendisince ufak fakat Omega'ya göre koca öpücüklerini sıralamaya başladığı sıra ne olduğunu bile anlayamadan kolların tutulup çekilmeye çalışması ile içindeki kurt devreye girdi. Hızla kollarını savuşturup arkasındaki kişileri itti. Onları itmekte geç kaldığını kollarına tutuşturulan kelepçe ile fark etmişti.

Etrafı bir anda kalabalıklaşmış ve herkes onu tutuyordu. Yine o lanet zindana gireceğini fark ettiği an daha da çıldırdı. Etrafındaki herkesi elleri kelepçeli olmasına rağmen savuşturuyor ve o zindana girmemek için son gücüyle savaş veriyordu. Fakat tam o esnada hiç beklemediği bir şey oldu. Yatağın üzerine çıkmış ve kendisiyle aynı boya gelmiş kız onun yüzünü avuçları arasına almış ve alnını alnına yaslamıştı. O an her şey duruştu delta için. O an gözü etraftakileri görmüyordu. Onun için tek önemli olan Omega'sının minik ellerinin yanaklarına sarılı, alnın ise alnına yaslı olmasıydı.

Madonna LilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin