0.6

413 64 14
                                    

Bu bölümü @Kara_Kedi006 kişisine ithaf ediyorum çünkü kendisi kitabıma ilk yorum yapan kişi ve bu benim için oldukça değerli... teşekkür ederim.

Keyifli okumalar...

Rue odaya girdikleri ilk an çıkarıp kenara attığı çantanın içinden tekrar kontrol malzemelerini çıkardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Rue odaya girdikleri ilk an çıkarıp kenara attığı çantanın içinden tekrar kontrol malzemelerini çıkardı. Son bir kez daha kontrol yapacaktı ve tahminen on ya da on beş dakika sonra da maç başlayacaktı. İçinde bulundukları oda ise maç öncesi ve sonra için kullanılan bekleme odasıydı. Odanın her yerinde deltaya ait olduğunu düşündüğü eşyalar vardı ve bu da demek oluyordu ki oda deltaya aitti. Odayı pek incelemeye vakti olmamıştı çünkü geldiği andan beri bir oraya bir buraya yürüyüp duruyor ve aklına her türlü kötü senaryoyu getirip bunların olması durumunda neler yapacağını düşünüyordu. Şimdi ise adını bilmediği adam odadan çıkmadan öncesinde ona kontrol malzemelerini hazırda tutmasını söylemiş ve çıkmıştı odadan.

Şimdi ise odanın diğer ucundaki deltanın yanına ilerliyordu. Delta bu odaya geldikleri ilk andan beri yaptığı gibi antrenman yapmaya devam ediyordu. Odanın tavanından sabitenmiş demirlerle aşağı uzanan uzun ince halkaya iki elini atmış ve ayaklarını arkada birleştirerek vücudunu yukarı çekiyor sonra bırakıyor ve sonra tekrar aynı şeyi tekrar ediyordu. Rue odaya girdiğinden beri kafası dolu olduğu için karşısındaki manzaraya pek odaklanmadığından dolayı şuan fark ediyordu ki ilah gibi görünüyordu. 

Altında duran bol şortu ve ellerine sardığı beyaz bezler dışında vücudunu örten başka bir şey yoktu. Alnından ve vücudunun çeşitli yerlerinden akan terler onu tiksindirmek yerine hoşuna gidiyordu ve bu ona garip geliyordu. Rue normal hayatta midesi hassas olan ve her şeyden çok çabuk tiksinen bir insanken şuan karşısındaki deltanın boynundan düşen teri gözünü bile kırpmadan izliyordu. 

Daha fazla adamı izlemenin ikisi için de iyi olmayacağını fark etmesini sağlayan şey yavaştan yavaştan yayılan feromonlarını fark etmesiydi. Omega'sı şu sıralar kontrolü eline almak için her türlü yolu deniyordu. Bu da onu çıldırtmaktan başka bir işe yaramıyordu. İşeri daha da zorlaştırıyordu. Kendini sakinleşmeye zorladı çünkü feromon kokusunu delta alırsa biliyordu ki rahat durmayacaktı. 

Elindeki eşyaları bırakıp odada bulunan ve geldiği ilk an keşfettiği lavaboya doğru adımladı. Elini yüzünü yıkadı birkaç kez. Yanaklarında nedenini anlamadığı bir alev vardı ve bu yüzden kıpkırmızı olmuşlardı. Soğuk suyu tekrar ve tekrar yüzüne vurduktan sonra biraz daha iyileştiğini hissetmişti. Birkaç dakika daha orada kalıp sakinleştikten sonra çıkmıştı lavabodan. 

Eşyaları bıraktığı yere hızlı adımlarla ilerleyip aldıktan sonra koltuğa oturmuş ve soluklanan deltanın yanına gelmişti tekrar. Derin derin nefesler alıp kendini sakin tutmaya çalışırken bir yandan da nabzını ölçmeye çalışıyordu. Titreyen ellerini sabit tutmaya çalışsa da başaramıyordu. Elinden geldiğince hızlı bir şekilde işlerini hallettikten sonra eğildiği pozisyondan düzelip eşyaları toparladığında her şey tamamdı. Az önce yıkadığı için soğuk olan elini yanağına bastırarak odadaki diğer koltuğa ilerledi. Koltuğun üzerinde duran çantasının içine elindeki eşyaları yerleştirdikten sonra tam kendisi de koltuğa oturacaktı ki kapı iki kere tıklatıldı ve dışarıdan "Son beş dakika!" sesi duyuldu. Bunun üzerine oturmaktan vazgeçip kabanını geçirdi üzerine. 

Madonna LilyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin