Keyifli okumalar.
Rue iki dakikalık döndürülmenin ardından yere bırakıldığında dönen başını umursamamaya çalışıyordu. Deltanın mutluluğu ona da bulaşmıştı ve yüzünde anlamsız, koca bir gülümseme vardı. Ağzı kulaklarına varacak kadar gülüyordu. Arada ağzından çıkan kıkırtılar ise onu bile şaşırtıyordu. O, böyle şeylere alışık değildi. Temas bile onun için oldukça fazlaydı. Şuan ise başkasının mutluluğu ile mutlu oluyordu. Çok başka bir boyuttu.
"Ben, ne söyleyeceğimi bilmiyorum Rue. Tek bildiğim seni ne olursa olsun pişman etmeyeceğim." Delta karşısındaki Omega'nın gözlerine bakarak konuştu. Elinde hala varlığını koruyan kutuyu hatırladığında bileziği hızla çıkarıp eline aldı. Diğer eliyle de zarifçe Omega'nın elini tutup bileziği bileğinin etrafına geçirdi. İki ucunu birleştirdiği bileziğin zarif bilekte ne kadar da güzel durduğuna bakıp Omega'nın elini dudaklarına götürdü. Art arda eline ve bileğine öpücükler konduruyordu. Onun bu hareketiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan feromonlar ise ona göre ilahi bir ortam yaratıyordu.
Yaklaşık bir saat kadar süren yemek yeme ve konuşma faslını gerilerinde bıraktıklarında havanın henüz kararmaya yakın olmadığını fark etmeleri ile akıllarına göle girme fikri gelmişti. Fakat Rue giyebileceği başka bir kıyafet olmadığı için bu fikre pek sıcak bakmıyordu.
"Benim arabamda yedek kıyafetler var. İstersen onları giyebilirsin." Deltanın fikri her ne kadar kulağa mantıklı geliyor olsa da onun aklına yatmıyordu. Bedeni çok hassastı. Hava henüz çok soğuk olmasa da hasta olmaya oldukça yatkın olan bedeni bu havada bile kolaylıkla rahatsızlanabilirdi. Bu riski almak istemiyordu. Fakat o daha bunu söyleyemeden delta onu kolları arasına alıp havalandırmış ve saniyeler sonra vücuduna çarpan soğuk suyla nefesinin kesilmesini sağlamıştı.
Aradan saniyeler geçmesine rağmen nefes alamıyor oluşunun tek nedeni soğuk suydu. Nefesi kesilmiş, Dünya dönmeyi bırakmıştı adeta. Öylece duruyor ve hareket edemiyordu. Normal şartlarda vücudu soğuğa bu kadar tepki vermezdi fakat şuan hazırlıksız yakalanmış olmanın verdiği etki de vardı. Delta çok geçmeden nefes alamayan kızı fark ettiğinde kollarından tutup sarsmaya ve adını söylemeye başladı. Fakat hayır, etki etmiyordu. Kendine gelemiyormuş gibi hissediyordu Rue.
"Rue, beni duyuyor musun?" Tekrar omuzlarından sarstıktan sonra bunun herhangi bir işe yaramadığını fark edip elinin birini destek olmak adına beline, diğerini ise yüzüne koydu. Yanaklarını iki yandan sıkıp dudaklarının büzülmesini sağladığında kendi ağzını onun ağzına yaklaştırıp nefesini üfledi. Bir nevi suni teneffüs yapıyordu. Neyse ki çok geçmeden yaptığı şey işe yaradığında Rue derin bir nefes çekip kendini deltadan uzaklaştırdı. Delta ise anın şaşkınlığını atmış ve pişmanlık duygusunu iliklerine kadar hissetmeye başlamıştı. Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilmişti?
"Aman tanrım, ölüyordum!" Rue nefeslerini biraz da olsun düzene sokmayı başardığında konuşmuştu. Söylediği şey ise deltanın pişmanlığının daha da artmasını sağlamıştı. Hala nasıl böyle düşüncesizce bir şey yaptığını aklı almıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madonna Lily
FantasyDaha fazla bu sessizliğe dayanamayıp deltanın yanına doğru yüzdüğünde aralarındaki mesafeyi en aza indirip tam karşısında durdu. Ayaklarını gölün zeminine bastırdığında aralarındaki boy farkı yüzünden başını yukarı kaldırdı. Delta ise ona yukarıdan...