Bu bölümü okuyucu_piremses kişisine ithaf ediyorum, güzel yorumları ve desteklerinden ötürü.
İyi okumalar...
Saçlarının yaşını elindeki havluyla alırken aynı zamanda da bakışları aynadaydı. Yüzündeki ve gözlerinin içindeki ışıltıyı fark etmesi çok uzun sürmedi. Son birkaç haftadır yüzünden ışıltı ve gülümseme eksik olmuyordu. Aşk mıydı bu? Yüzünü bu denli aydınlatan ve gülümseten şey sevgi miydi? Gün boyu bunu sorgulayıp durmuştu. Evet, deltadan hoşlanıyordu. Ona karşı pek tabii boş değildi. Fakat onu bu kadar değiştirecek kadar büyük müydü ona hissettiği sevgi? Yoksa onu böyle yapan sevilme hissi miydi?
Kafasını iki yana sallayıp kendine geldi. Tüm gün düşünmekten başına ağrılar girdiği için kendini duşa atıp soğuk suyla yıkanmıştı başının ağrısından kurtulmak için fakat çıktığı ilk dakika tekrar düşüncelere dalmıştı. Sevmiyordu düşünmeyi. Çünkü biliyordu ki düşünceleri birer çorap söküğü gibiydi. Ucundan çekince gerisi geliyor, ardı arkası kesilmiyordu. Bunun ona tek getirisi sonsuz bir baş ağrısı oluyordu.
Ayağa kalkıp kenarda duran şortunu ve yarım atletini üzerine geçirdi. Üzerine de bol, beyaz sweatshirt geçirdikten sonra çorabını ve ayakkabılarını da giyinip yanına yalnızca telefonunu alıp odadan çıktı. Adımları uzun koridorda temkinli ilerlerken etrafa bakınıyordu.
Sabah uyandıktan bir süre sonra deltadan gelen mesaj üzerine şuan en alt katta bulunan spor salonuna gidiyordu. Delta mesajında, 'kendini savunmayı öğrenmen gerekiyor. Bu yüzden akşam sekizde alt kattaki spor salonunda ol.' yazmıştı. Normal zamanda bu tarz, emreder gibi bir üslup kullanmıyordu. Muhtemelen bu mesajı yazarken aklına geçen yaşanan olay gelmiş ve sinirlenmişti. Bu nedenle de farkında olmadan böyle bir üslup kullanmıştı.
Rue bu mesajın ardına böyle bir şey için kendine kızacaklarını, bunun doğru olmadığını söyleyen mesajlar yazmış olsa da deltanın fikri kesindi. Bu yüzden de akşamı beklemiş, akşam olduğunda ise hızla hazırlanmıştı.
Tedirgin olmasının en temel nedeni burada çalışan diğer kişilerden ve şeften çekiniyor oluşuydu. Sonuç olarak onun buradaki tek görevi dövüşçülerin sağlık kontrolünü yapmaktı. Burası onun şahsi spor salonu değildi. Bunu deltaya söylediğinde ise herhangi bir sorun çıkmayacağını ve çıkarsa da halledeceğini yazan bir mesajla karşılamıştı. Ona bu konuda güveniyordu.
Sonunda en alt kata geldiğinde bir süre nefeslendi. O kadar fazla merdiven inmişti ki nefes nefese kalmıştı. İçindeki kurt bir an önce deltasına kavuşmak için acele ettirdiği için merdivenleri hızlı inmiş, haliyle de nefesi kesilmişti.
Merdivenlerin bittiği noktada koridor ikiye ayrılıyordu. Biri sağ tarafta, diğeri sol tarafta kalıyordu. Hangisinden gideceğini bilmiyordu. Daha önce hiç buraya gelmemişti. Hatta burada spor salonu olduğunda dahi haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madonna Lily
FantasyDaha fazla bu sessizliğe dayanamayıp deltanın yanına doğru yüzdüğünde aralarındaki mesafeyi en aza indirip tam karşısında durdu. Ayaklarını gölün zeminine bastırdığında aralarındaki boy farkı yüzünden başını yukarı kaldırdı. Delta ise ona yukarıdan...