Hilmi'nin ağzından...
Şaka diyerek geçiştirmem işe yaramamış olacaktı ki "Ha ha ve ha komik şakaymış" dedi ve devam etti "gelelim sebebi ziyaretimizeee... ilk sorum sözleşmede Yiğit'in imzası varken, neden bana hiç danışılmadan ev arkadaşım değişti bunu öğrenebilir miyim?'
"Allah'ın emriyle de isteyecek misin sonunda" diyerek onu kızdırmaya devam ettim. Dişlerini sıkarken kasılan çenesinden bozulduğu yeterince anlaşılıyordu. " Tamam tamam" dedim ve devam ettim "Yiğit kendisine daha iyi bir yer bulunca taşınmak istedi, bende kalacak yer arıyordum sen yalnız kalma diye geldim işte".
Bakışlarım onun bembeyaz tenine, bacaklarına, gerdanına takıldıkça söyleyeceklerimi unutuyordum. Zaten ne diyebilirdim ki, ben ne dersem yapmak zorundalar ve ben senin onunla yalnız kalmanı istemedim artık benimsin mi? Aslında ne olduğumu öğrenirsen bir daha yanıma yaklaşmazsın diye deliler gibi korkuyorum mu? Birden Ferhat için Aslı, Mecnun için Leyla neyse sende benim için O oldun mu? Kafanın içinden geçenlere sana verebilecek cevabım yok, o yüzden geçiştirmem lazım mı? Kendimi nasıl anlatabilirim ki, korkuyorum seni kaybetmekten desem anlar mıydı beni!
Kehribar gözlerini karalarıma dikmiş bu seferde o benim zihnimi okumaya çalışıyordu, eteğimdeki taşları dökmek istiyordum artık. Aralarda verdiğim küçük bilgilere inanmak istemiyordu, belki de çok korktuğu için irdelemiyordu. Olağan dışı olaylar. zihin okumalar... Hansel'in ekmek kırıntılarını bırakıyordum ama o kırıntılara dönüp bakmıyordu bile.
Uzun yıllardır süren bu yalnızlıktan bıkmıştım artık. Haykırmak istiyordum herşeyi, hemde doğru bir şekilde yalansız.
Ben dalıp gitmişken "gelelim ikinci sorumaaa.. sen kimsin necisin in misin cin misin?" dedi.
"Merhaba ben Hilmi Keba, yarışmaya Kastamonu'dan katılıyorum ve arkadaşlara başarılar dilerim" dedim sırıtarak. "Hıhhh" dediğini duyar gibi olup toparlandım. Gözüm köprücük kemiğindeki dövmesine takıldı, vücudum titrerken kan alt taraflarımda toplanmaya başladı.
Ben yatırım uzmanıyım o yüzden heryerde çalışabiliyorum. Yani genelde evde oluyorum, bol bol görüşeceğiz seninle güzelim" dedim, hitabım karşımda nefesini tutmuş allanan yanakları ile dudakları aralanmış şekilde bana bakan Levent yüzünden dikkatimi toparlayamadığımdan "başka sorunuz.." dedim.Söylediğim kelimenin etkisinden çıkamamış olacak ki kelimeleri toplayamadan "ııı şey aslında evet hıhıı başka sorum var" dedi zaman kazanmaya çalışarak. "Evet evet zihnimi gerçekten okuyor musun?" dedi, sesi azımsanamayacak ölçüde korku ve tedirginlik barındırıyordu.
Yalan söylemek istemiyordum yetsin artık diyerek " evet istediğim zaman odaklanarak okuyabiliyorum. Ama düşüncelere saygım var her zaman odağım açık değil" dedim.
"N-nasıl yani gerçekten mi" dedi kekeleyerek. Evet beni ucube sandı artık şansımı kaybettim diye düşünürken "benim düşündüğümü yani ne düşündüğümü aynı anda duyuyorsun doğru anladım değil mi, nasıl ya?" dedi. Kehribarlarını karalarımdan kaçırmaya çalışıyordu, al al yanaklarına bakarken merakıma yenik düştüm. Göz bebeğine baktığım anda ses zihnimde yankılanmaya başlamıştı bile.
"Yok canım dalga geçiyor, bak bak inanacağım falan sandı birde. Eee okusana yiyorsa hadi biraz önce söylediklerimi söylesene. Aaaaa aslında çok yakışıklı olduğunu kanımın senin için kaynağını bilmesende olur. Ohh iyi ki zihnimden geçen o sahneleri görmedi duymadı yoksa nasıl bakardım yüzüne. Zaten gözümü aşağılardan çekemiyorum. Off çok zor işim, birde gerçekmiş gibi dikmiş kapkara gözlerini gözlerime..."
Zihnimde yankılanan darmadağın düşünceleri ile kaskatı kesildim. Bu kadar çok şeyi aynı anda düşünmesinin yanında birde beni o şekilde düşünüyor olması kendimi Psyche'sine koşan Eros gibi hissetmemi sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım (bxb)
RomanceAilesinin zorbalığından kaçan Levent Öğretmen ve başına gelen olağan dışı olayların hikayesi...