~16~

178 5 0
                                    

Hilmi

O kızın kafasından geçenler yüzünden çıldırmama ramak kalmıştı. Neymiş vücudu da ne kadar yapılı kaslıymış, baklavaları da varmış, altında da ne güzel kıvrılınırmışmış... O fantezilerini de düşüncelerini de deyip yumruğu geçirmek vardı ama o bir kadındı, dua etsin doğduğu cinsiyete.

O kadar kendimi kaybetmiştim ki ne olduğunu ya da olacağını düşünemeden Levent'in ensesinden tuttuğum gibi dudağına yapıştım. İlk öpücüğümüzün kıskançlık nedeniyle olması beni sinirlendirirken, öpücüğün derinleşmesiyle sonunda onu öpmek varsa her türlü duygu ile olabileceğini anladım.

Kızları postalamak için başlattığım miniminnacık öpüşmemiz sevişmeye evrilirken Levent'in kıpırdanmalarına rağmen kendime söz geçiremedim. Bedenini bedenime iyice yasladıktan sonra kızların saçlarını savura savura yanımızdan ayrıldıklarını anladım. Birden etrafımızda insanlar olduğu kafama dank etti.

Çatık kaşlarıyla bana bakan Levent ise orada görmeyi umduğum duyguya ait bir suratı yansıtmıyordu. Ben ilk öpücük falan derken o suratı görünce korktum. Kaybetme korkusu beni içine çekti ve hemen zihnine girdim. Düşündüklerine gülsem mi ağlasam mi bilemedim. Omzuma vurup, kalkmaya meylettiğinde birden kendime çekerek kucağıma düşürdüm.

Zihnini okuduğumu anlayacak olması aklıma bile gelmeden telaşla konuşmaya başladım. "Sen ki benim soluğum oldun, yanımdayken bile sana bu kadar hasretlik çekerken nasıl olurda başka birine göz değdirebileceğimi düşünürsün" dediğim anda gücümü kullandığımı farketti ve iyice sinirlendi.

"Gözümün önünde başka kızlara baktığını görmeseydim belkii..." dediğinde 1.80'lik bu heybetli adamın, gözümde dünyanın en tatlı adamı olması aşkın gözlerinin kör olduğuna mı delildi gerçekten.

Neden bu durumda olduğumuz tekrar zihnime üşüştüğünde delirecek gibiydim. "Ben sana gözünü dikip zihninden iğrenç hayaller geçiren kıza diktim gözümü. Paylaşmışlar bizi ikisinin de zihninde o görüntüler vardı. Ben...." zihninde seninle seviştiğini canlandiran o kadını öldürmek istedim de diyemezdim ya.

Sakinleşmek için "ben hayallerimde bile sana dokunmaya kıyamazken, o nasıl nasııll..." Sakinleşmeye çalışırken ellerini ellerime doladı "Ben sandım ki sen o kızı beğendin" dedi kedi gibi bir sesle, bu sese de düşmeyen...

İçten içe kahkahalar atarken "beni kıskandın yaniiii.." dedim iyice uzatarak. "Senin kokunu daha duymadan seni beklemem gerektiğini biliyordum ben. Bunlar ilk mi sanıyorsun, sevgilin herkesin gözdesiydi sonuçta" dedim kıvrılmasına engel olamadığım dudaklarımı büzüp tek kaşımı kaldırarak.

Yalan da değildi sonuçta onlarca fani peşimde koşmuştu, birisine bile ne sırrımı söyledim, ne tek bir duygu hissettim, ne de ümit verdim. Ama hepsi çeşitli oyunlara başvurarak altıma yatmaya çalışmıştı.

Kıskançlık duygusu sinsi bir yılan gibi süzüldü zihnime, aşkı alana bunu bonus mu veriyorlardı? Yüzyıllık hayatımda sonrasını hiç düşünmeden kendimi bu kadar unuttuğum asla olmamıştı.

Bana halen soran gözlerle bakan sevdiğime ne kadar sinirli olduğumu farkettirmemeyi umarak "bu durumu çok kez yaşadım ama kıskançlık ilk kez tattığım bir duygu. Hiç sevdiğimi söyleyemeyeceğim, farklı birşeyler yapmadığıma dua etsinler" dedim.

Birden kendimi kehribar gözlümün arkasından denize doğru koşarken buldum, gülüyor eğleniyorduk etraftakiler umrumuzda bile değildi. Ama o öpücük, haberi bile olmadan aldığım ilk öpücüğü onu kızdırmış olabilir miydi bu düşünce içimi kemirirken daha fazla dayanamadim.

"Kızmadın kırılmadın değil mi, herkesin içinde haberin bile olmadan öyle öptüm ya" dedim. Anında kaşlarını çatınca "oğlum Hilmi ayvayı yedin" dedim kendi kendime.

Ev Arkadaşım  (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin