~10~

312 5 0
                                    

Hilmi

Hislerimi tekrar açtıktan ve onunda beni sevdiğini tahmin ettiğimi söyledikten sonra ellerini gördüm. Elleri titriyordu, korkudan mı yoksa heyecandan mı anlayamadım. Özeline girmeyeceğimi söylemiştim. Zihnini okumak yerine ellerimi ellerine uzattım. Daha fazla titremeye başlayınca tüm parmaklarını tek tek öptüm.
"Ben 20'li yaşlarında bir oğlan çocuğu değilim, hislerimden eminim. Sana herşeyi tüm çıplaklığı ile anlatınca ellerini tutmama izin vermen için canımı bile veririm. Şu ana kadar izin verdiğin icin sağol" dedim. Sesimin titrememesi ve nefesimi düzenleyebilmek için derin derin nefes aldım.

Artık herşeyi anlatacaktım. Aramızda yalan dolan, anlatılmayan birşey kalmasın istiyordum. Evet, duyduktan sonra beni bırakıp gidecek hatta kaçacak diye düşünmekten soğuk terler döküyordum ama yalan hayatıma sokmak istediğim son şey bile değildi.

"Kaç yaşında olduğumu biliyor musun?" diye sordum.

"Benimle aynı bence ya da bir iki yaş vardır aramızda, ne yani yaş mı konuşacağız şimdi ne..." derken "98" dedim. "Tam olarak 98 yaşındayım. Senin yaşadığın yılların dört katından fazlasını gördüm. Hatta ocak ayında 99 olacağım."

"Hı-hh" sesini duyduğumda gözlerimi kehribarlarına diktim. Göz bile kırpmadan söyleyeceklerini bekliyordum ama konuşmadı, hareket etmedi, titremedi bile.

Tam ağzımı açıp konuşmaya baslayacakken "sen kimsin ya da nesin? Neden sana güveniyorum ki ben" dedi, elleri ile alnını ovmaya saçlarını çekiştirmeye başladı. Hemen ellerine uzanıp saçlarını kurtardım, ellerini tutan ellerime bakarken titremeye başladı.

"Biliyorum zor ama birçok şey gördüm, birçok yıl, birçok savaş, birçok olay ama sadece sen hayatımı değiştirdin. "

Derin bir nefes alıp devam ettim. "Hrisaor'un soyundan gelen son kişiyim." Soru işaretleri ile dolu gözlerini görünce daha bilindik bir hikayeye döndüm. "Medusa'yı biliyorsundur, Medusa benim büyük büyük büyük büyük büyükannem. Hriasor onun oğlu ve ben onların soyundanım, yaşayan son aile üyesi. Yarı tanrı yarı insan gibi. İnsan özelliklerinin hepsine sahibim, ama tanrısal güçlerden çok fazlasına sahip değilim. Ya da neler olduğunu bile bilmiyorum diyebilirim. Son kişi olunca kendi kendine öğrenmek biraz zor oluyor tahmin edersin."

Ayakta durmakta zorluk çektiği belli olacak şekilde ellerini koltuğun köşesine sürterek yavaşça oturmaya çalıştı.

"Aslı ve Yiğit ile karşılıklı zihinlerimizi okuyabildiğimizi anladığını tahmin ediyorum. Onlar insan kafanda soru işaretleri kalmasın, ben istediğim kişi ile güçlerimi paylaşabiliyorum. 3 ya da 4 yıldır ikisi hep yanımda, tamamını olmasa da hayatımda ki çoğu şeyi doğru bir şekilde biliyorlar. İstiyorum ki sen her zerremi tanı, herşeyimi bil. Biz bir olalım aramızda sır kalmasın. Dinlemeye devam edebilecek misin?" diyerek ara verdim. Zira Levent'in yüzü bembeyaz olmuştu, vücudunu dik tutmakta zorlanıyor gibiydi. Hemen mutfaktan bir bardak su alıp yanına geldim, bardağı  dudaklarına yaklaştırdım birkaç yudum su içmesine yardım ettim.

"Şekil değiştirebiliyorum. Odan kilitliyken içeriye girebilmem bu sayede oldu. Korkmamanı istiyorum ama yılana dönüşebiliyorum. Yılana dönüşebiliyor olduğumu bundan birkaç yıl önce beni kovalayan iki kişiden kaçarken keşfettim."

Gözlerimi gözlerinden çektim, acı çektiğini anlıyordum. Kehribarları yaşlandı ve ben öldüm. Kendime artık anlatma kaçacak seni bırakacak derken, titreyen dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.

" Sana neden güveneyim, söylediklerinin doğru olduğuna inansam bile neden senin yanında kalayım. Gördün ya da duydun artık herneyse, evet eşcinselim ve sende çok hoşsun aklımdan geçtin. Kendini benim yerime koy, sırf görüntüsünden hoşlandığın biri için böyle bir hayata adım atar mıydın? Medusa hep kötü olarak bahsedilen bir canavar değil miydi?"

"Nasıl inandırabilirim kendimi? Keşfettiğim iki yeteneğimi de sen biliyorsun. Bazen geceleri rüyalarımda yeni şeyler görüyorum ama tam olarak hiç hatırlayamadığımdan başka keşfedilebilecek gücüm var mı bilmiyorum. Sana kendimi anlatamam senin tanıman gerekli, ama biliyorum ki benim kaderimde sen varsın. Seni ilk gördüğüm anda şimşekler çaktı beynimde, Yiğit yerine kendimi buraya getirebilmek için Yiğit'e ve Aslı'ya senin hakkında düşündüklerimi söylemek zorunda kaldım. Senden önce kimseye söylemek istemezdim ama zorundaydım, gece uyuyamadım sanki uykuya dalmamı engelleyecek bir güç vardı etrafımda. Ertesi gün hemen gidip Yiğit ile konuştum. Halimi görünce sana bile soramadan kabul etmek zorunda kaldı o da. Üzgünüm.." dedim ve cevabını beklemeye başladım . .

Ev Arkadaşım  (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin