Levent
Olduğum yerden ayrılamıyordum. Aslı garip bir şekilde bana odaklanmış hareketlerimi izliyordu ama ben şaşkınlıktan olsa gerek kıpırdayamıyordum. Kapının sesini duyunca hemen oraya döndüm, Aslı'da hemen Hilmi'ye dönüp, önceden düşünüldüğü belli olacak şekilde kötü bir oyunculukla ezber yapmış ilkokul çocukları gibi konuşmaya başladı. O anda onun da bu işin içinde olduğunu anlamıştım.
"Hilmi, ne yaptın Yiğit'i de diğerleri gibi hiç acımadan öldürdün mü? Nasıl bu kadar acımasız olabilirsin..." diye devam ederken, Aslı nasıl oluyor da Hilmi Yiğit'i öldürdü diye düşünebiliyor ne karıştırdı bunlar diye düşünürken buldum kendimi.
Hilmi'nin içine düşecek olan kadın neden onu durup dururken kötülüyordu ki. Hiç bozuntuya vermeden, biraz önceki duruşumu bozmadan olacakları beklemeye başladım. Hilmi birden uzanıp elimi tuttu, Aslı'yı yanımıza çağırınca Aslı neden bilmiyorum mutlu olmuştu ama ben anlamıştım. İçini görecektim o cadının.
Daha dokunmadan anlamaya başlamıştım olanları. Hilmi'nin sinirlenmesi kısmına emin olamasam da Aslı benim korkup kaçmam için uğraş veriyordu. Sinirden ellerim titremeye başladı ama Hilmi'nin ellerini bırakmadım.
Hilmi elimi omzuna koyunca Aslı birşeylerin ters gittiğini anladı ve kıpırdanmaya başladı. Hilmi onu durduracak birşey yaptı ama umursamadan elimi tutmaya devam ettim.
O kevaşenin Yiğit'i yem yapıp, beni korkutarak sevdiğim adamı elde edeceği gibi bir takım planlarını gördüm. Iki yakın arkadaşından sevgilisi olan birini arzulayan ve diğer arkadaşını bu arzu uğruna ölüme bile yollayabilecek bir kadın için ne diyebilirdim ki.
Ne kadar kötü olurdu bilmiyorum ama Hilmi'nin gereğini yapacağına emindim. Birtek canlı kalıp kalmayacağına emin olamadığım kişiler için ikilemde kalmıştım. Kafamda soru işaretleri ğile yavaş yavaş dışarı yöneldim.
Dışarıda aklım başıma geldi, Hilmi'ye hiçbir şey söylemeden çıkıp gelmiştim buraya. Hilmi kesin onu bıraktığımı falan düşündü diye kendime kızarken aklıma mesaj atmak geldi.
"Dışarıdayım sevgilim, işini bitirince gel yemeğe gidelim" yazıp gönderdim. Her daim yanında olacağımı bilmeliydi.
Salıncakta oturarak öylece onları bekledim. Bir süre sonra Hilmi'nin ikisini de çekiştirerek dışarı çıkardığını gördüm. Ne olduğunu anlayamadığım suratımdan net bir şekilde belli olcak ki Hilmi sorumu sormamama rağmen cevabını "Hafızalarını sildim, hatırlamıyorlar ve şu an kendilerinde değiller" diyerek verdi.
Biraz soluklanıp "belki kızacaksın ama ben birşey daha yaptım" dedi. Parmaklarını birbirine dokundurarak öpülesi bir şekilde bana bakıyordu. Gözlerimi ona diktim devam et dercesine, "zihinlerine bazı görüntüler yükledim, şimdiyi hatırlamayacaklar ama...." dedi uzatarak.
Beklemeye dayanamayınca "ama ne!" deyiverdim. "Amaaaa o görüntülerle yavaş yavaş delirecekler" dedi.Akıllı sevgilim benim deyip etrafa bakındım. Etrafı kolaçan edip kimseyi göremeyince kara gözlümün dudağına yapıştım. Benim hamlemle yanındakileri bile unutan sevgilim hemen beni kendine çekerek üst dudağımı dudakları arasına hapsetti. Bende karşılık verince alt tarafımda kıpırdanmalar başladı.
Benim icin neleri göze aldığına şahit olduğum bu kara gözlü adamın olmak istiyordum. Bedenim onun için yanıp tutuşurken kendimden hiç beklemediğim bir şekilde şehvetle dopdolu, içimde şelaleler akıp şimşekler gümbürderken kulağına fısıldadım.
"Artık altında senin adınla inlemek istiyorum..."
Cümlemi duyan Hilmi kıpkırmızı olmuş, alt taraflarına söz geçiremediği belli olacak şekilde ağzı açık bana bakıyordu. İki yanındaki insan müsveddelerinin kulaklarına birşeyler fısıldadı ve onlar yürüyerek uzaklaştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım (bxb)
RomanceAilesinin zorbalığından kaçan Levent Öğretmen ve başına gelen olağan dışı olayların hikayesi...