Sabah kalktığımda dün gece duyduklarım kafamda tekrar canlandı. Bu gelen yani benden neden Yiğit'e ayrılmış bir malmışım gibi bahsediyorlardı ki? İki omzumda iki melek, biri bir yerden dürtüp "sen kesin yanlış anlamışsındır, ne kadar iyi çocuklara benziyorlar baksana" diyor, diğeri öbür taraftan "seni alacak mı satacak mı ne yapacak belli değil, aptal olma kaç kurtar kendini" diyordu. Kendi ile çelişmekten korkan zihnim mola vermeye karar vermiş olacak ki birden heryer karardı.
Baş ağrısı ile gözlerimi araladığımda kendimi bambaşka bir odada birinin yatağında buldum. Dayak yemişim gibi hissederken nerede olduğumu anlamaya çalışıyordum. Kapıdan kafamı yavaş yavaş çıkarmaya çalışırken evimizde olduğumu farkettim. Yani Yiğit'in odasındaydım, peki neden? Nasıl buraya geldim, kim beni buldu ve neden kendi odamda değil de buradaydım?
Baş ağrısını yoksaymaya çalışarak mutfağa doğru adımladım. Evde kimse yoktu, madem Yiğit beni başka odaya taşıyacak kadar onemsedi peki neden ev boştu. "İki gün önce tanıştığın insan ne yapacaktı Levent, daha ne olsun isterdin!" diye kendi kendime söylenerek odama ilerledim.
Bir duş alıp rahatladıktan sonra kendimi dışarı attım. Okulumu bulmam gerektiğinin farkındalığı ile cehennem sıcağına aldırmadan yürümeye başladım. İnsanlara sora sora bulduğum, dolmuşla geldiğim yeni okulum çok fazla uzaktaydı.
Okul bahçesini, oyun ve eğitim alanlarını kontrol ettikten sonra müdürün odasını bularak belgelerimi teslim ettim.
Müdür Bey okulda başka eğitmenin olmadığını belirtince tekrar yola koyuldum.
Kulaklığımı taktığım gibi kendimi deniz kıyısına attım. Denizin tuzlu kokusunu içime çeke çeke yürümeye başlamışken omzumda bir el hissettim. Korkuyla irkilirken yaklaşan kişinin Hilmi olduğunu farkedip derin bir nefes aldım.Yoğun kara gözlerini üzerime dikmiş olan Hilmi "Levent afedersin korkuttum mu?" dedi ve işaret parmağıyla arkamda kalan bir yeri gösterirken devam etti "şurada oturuyordum da seni gördüm, seslendim ama duymadın. Benimle oturmak ister misin biraz laflarız?"dedi.
Kısacık bir düşünme anından sonra kafami salladım. "İyi olur teşekkürler" diyerek küçük ördek yavrusu gibi peşisıra ilerledim. Sandalyemi çekerek beni bekleyen adama kafamdaki soru işaretlerini belli ederek oturdum.
Kendinden emin tavrından ve soğuk davranışlarından biraz çekindiğim doğruydu. İçimi okumaya çalışıyormuş gibi gözlerini gözlerime dikti ve konuşmaya başladı.
" Evine alışabildin mi? Garip birşeyler olmamıştır umarım."
Garip birşeyler derken ne demek istediğini sorguladım ama sorgulamam kısa sürdü. Kafama tabela düşecek değil ya evde neden saçmalıyor derken sabah bayıldığım geldi aklıma. "Yoksa sen mi taşıdın beni diğer odaya"dedim ama dediğime hemen pişman oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım (bxb)
RomanceAilesinin zorbalığından kaçan Levent Öğretmen ve başına gelen olağan dışı olayların hikayesi...