Levent
Üzgünüm dedi ve kuzgunilerini kehribarlarıma dikti. Kendimi mi kandırıyordum bilmiyorum ama gözlerinde sevgiyi ve korkuyu aynı anda görüyordum. Icimden bir ses ona inanmamı söylüyordu, seni seviyor, sen gideceksin diye korkuyor diyordu. Kendimi dinlersem hemen kapılacağımın hatta belki de çoktan etkisi altına girdiğimin farkındaydım.
Dillerim lal oldu, konusamadım. Ben konuşmadıkça o kırıldı, gözlerinde parıltılarını yavaş yavaş kaybetmeye başladı, omzunu düşürdü mağlubiyet yaşadığını düşünüyordu biliyorum. Ama cevap veremedim, kırıldığını belki de cevapsız kalması nedeniyle kızdığını anlayabiliyordum ama cevap veremedim.
Sonunda biraz önce korkuyla çöktüğüm koltuğun üstünden yavaşça doğruldum. Anlattıklarını bu kadar çabuk sindirebilmiş miydim? Kim korkmadan durabilirdi bu adamın karşısında?
Yavaşça yanına doğru yürümeye başladım, güven vermek için elimi omzuna koyduğum anda kendimi gördüm. Kendimi onun beni gördüğü şekilde gördüm, bana bakarken aklından ve kalbinden geçenleri hissettim.
Omzundaki elimi koyduğum anda rahatlaması ile elimi ansızın omzundan çekince ne olduğunu anlatamaması arasında saniyeler vardı. Tek kaşını kaldırmış şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Gördüklerimi, hissettiklerimi onunda o anda benim zihnimden görmeye başladığını anlayabiliyordum.
"N-ne nasıl?" dedi, "sen bunları mı gördün, benim hissettiklerimi düşündüklerimi.. sadece omzuma dokunarak zihnime mi girdin? Bu kesinlikle yeni" dedi düşünmeye devam ederken.
"Seninleyken o kadar çok duyguyu bir arada hissediyorum ki, galiba birlikte daha çok şey keşfedeceğiz" derin bir nefes aldıktan sonra devam etti " neden omzumu tuttun, hep yanındayım mı demek yoksa kendine iyi bak benden bu kadar mı demek hıı?"
"Ne düşüneceğimi bilemiyorum, bu kadar kısa sürede nasıl sindirebilirim hepsini. Sadece gitmeyeceğimi bil istiyorum en azından şu anda." Kendimi tutamadım "gördüklerim ve hissettiklerim... yani sana dokununca senin benim için... anladın, ben de anladım." Kafamı iki tarafa salladım kendime gelmeliydim "Yalan olmadığını, saçmalıyorum değil mi?" deyip susmaya karar verdim.
Yavaşça ayağa kalkarak aramızdaki tek adımlık mesafeyi kapattı. Yanağımdan süzüldüğünü o anda farkettiğim gözyaşımı elleriyle sildi "sen çok güzelsin" dedi, alev alev yanmasından kızardığını anladığım yanaklarımı okşayarak devam etti. "Sayende artık bir sebebim var, söz veriyorum mutlu olacağız hem de çok" dedi.
Kedi gibi onun ellerine iterken buldum kendimi, sevilmeye muhtaç olan ilk kez sevilmeyi bir ucundan yakalamış bir kedi gibi, sevgiyi hissedince kuyruğu sallanan mutlu bir köpek gibi..
Geleceği göremiyordum ama içimden bir ses doğruyu söylediğini biliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım (bxb)
RomanceAilesinin zorbalığından kaçan Levent Öğretmen ve başına gelen olağan dışı olayların hikayesi...