Vampir lordu Kim Taehyung ve onun yenidoğanı Jeon Jungkook.
Daha önce bir insanı hiç dönüştürmemiş ve himayesine almamış olan vampir lordu Kim Taehyung, kendi topraklarında saldırıya uğrayan ve ölmek üzere olan Jeon Jungkook'u ısırır. Yasalara göre...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biz geldik!! Bebek vampir ve lordu 🕶️
Bu bölüm için çok heyecanlıyım!! Kısa ama önemli bir bölüm!! Yorum yapın olur mu 🥺 oy verin bir de ✨
🩸🩸🩸
Taehyung onları takip eden yenidoğanın yokluğunu hissettiğinde onu kucağından indirmesini takiben ancak birkaç saniye geçmişti.
"Yoongi!" diye seslendi aniden. Önden yürüyen iki vampiri de aynı anda durdurdu.
"Jungkook yok!"
Jimin ve Yoongi lord onlara seslendiği ilk anda ona dönmüşlerdi. Jungkook yoktu, birkaç saniye öncesine kadar yürürken çıkardığı sesleri duymalarına rağmen şimdi yoktu.
"Nereye gitti?!"
Taehyung yakın çevreyi keskin gözleriyle hızlıca taradı. Yenidoğan sanki orada hiç var olmamış gibiydi. Taehyung birkaç metre geriye yürüdü ve havayı kokladı. Açık havada olmalarına rağmen o tatlı kokuyu az da olsa soluyabiliyordu.
Buralarda bir yerlerde olmalıydı.
"Jungkook?!"
Jimin önce ona seslenmeyi denedi. Belki yakın bir mevkide bir av görmüş ve iç güdülerine hakim olamadan vampir hızıyla yanlarından uzaklaşmıştı.
"Av bulmuş olabilir mi?"
Taehyung yüzyılların getirdiği sakinliği korumaya çalışarak kulaklarını dikti ve ormanı dinledi. Safkan bir vampir olarak eğer odaklanırsa kilometrelerce büyüklükteki bir alanda çıkan en küçük sesi dahi duyabilirdi.
Yoongi ve Jimin de tıpkı onun gibi odaklandı ve ormanı dinledi. Kuşların cıvıltısı, yılanların tıslaması, esen rüzgarın sesi, hışırdayan yapraklar, uçuşan dallar...
Jungkook'a dair hiçbir iz yoktu.
"Bu normal değil, kesinlikle normal değil."
Jimin endişeyle etrafına bakındı. Üç vampir de sanki sözleşmişler gibi aynı anda hareket ederek çevreyi taramaya başlamıştı.
Taehyung ilk birkaç dakikadan sonra endişelenmeye başladı. İlk başta belki de Jimin'in söylediği gibi bir av bulmuş ve onlara haber vermeden yanlarından ayrılmıştır diye düşünmüştü. Ama bu hiç de Jungkook'un yapacağı bir iş değildi.
Jungkook onunla konuşmadan duramazdı ki.
Pekala Jungkook'un başına buyruk bir oğlan olduğu açık bir gerçekti. Çoğu zaman kafasına göre hareket ederdi. Bir an onun yanındayken bir sonraki an şatonun avlusunda dolaşıyor olurdu. İçinden geldiği gibi davranırdı, hareketlerinde de sözlerinde de hiçbir zaman filtresi yoktu.
Ama garip olan şuydu ki tüm bunları yaparken Taehyung'u habersiz bırakmazdı.
Daha bu sabah lorddan beslenmişti. Onun kanını afiyetle içmiş ve boynuna uzun öpücükler kondurmuştu. Susuz olmasının imkanı yoktu.
