"Canım çok sıkılıyor!"
Jungkook dudaklarındaki somurtma eşliğinde sanki efendisini bu yüz ifadesiyle ikna edebilirmiş gibi sıkıntı içinde ofladı.
Kaç gündür buradaydı bilmiyordu, Taehyung'un yanındayken vakit çok hızlı geçtiğinden bu durumundan yakınması mümkün bile değildi ama işte lordun sık sık işi için kendisiyle kaldığı kişisel alanından çıkması gerekiyordu. O zamanlar Jungkook'un canının en sıkkın olduğu vakitlerdi.
Bu süreyi vücuduna ve yeni yaşam şekline alışmayla geçirmişti. Taehyung olmadığı zamanların çoğunda uyuyordu, bunun normal olup olmadığından emin değildi. Çünkü izlediği vampir filmlerinde kan emicilerin uykuya yahut nefes alma gibi şeylere ihtiyacı olmazdı. Ama Jungkook ikisini de yapabiliyordu, hele uykusu efendisi yanında değilken onun en yakın arkadaşıydı.
Bu kadar çok uyumasının -ki bu günde en fazla dokuz saatti- normal olup olmadığını Taehyung'a sorduğunda şöyle cevaplamıştı.
"Yenidoğan olduğun için belki de bu kadar uyuyorsun. Birkaç on yıl sonra uykuya o kadar ihtiyacın olmayacak."
Taehyung böyle demişti, ama o da umduğu bilgileri küçük vampirine veriyordu. Çünkü bu kadar çok uykunun normal olmadığını biliyordu, yenidoğanlar genelde Jungkook'un tam aksine kendisinden yaşlı olan vampirlerden daha güçlü olurlardı.
Jungkook oldukça zayıftı, lord bunu pek çok yönden anlayabiliyordu. Gücünün zayıflığı bir yana dişleri de hala küçücüktü ve Taehyung onu uzunca bir süre dış dünyaya bırakamayacağını düşünüyordu.
Jungkook'un dişleri tek başına bir insanın derisini kesmek ve kanını emmek için elbette yeterliydi ama endişe ettiği şey nasıl besleneceği değildi. Diğer vampirler onun kadar hassas bir yenidoğanı gördüklerinde nasıl davranırlar, onu zayıflığından dolayı küçük görürler mi emin değildi. Ama şatosunda yaşayanlar da dahil olmak üzere dışarıdaki hiçbir vampirin yumuşak karaktere sahip olmadığını biliyordu.
"Taehyung canım çok sıkılıyor!"
"Bana ismimle hitap etmemeni söylemiştim."
Jungkook oflayarak lordun ayak uçlarının biraz ilerisinde diz üstü oturduğu yerde kıpırdandı. Sürekli hareket halindeydi, Taehyung onun kadar hareketli olan bir vampirle hiç muhatap olmamıştı.
Birkaç dakikada bir duruşunu değiştiriyor, ya parmaklarını saçlarına doluyor, ya başını sağa ya da sola eğiyor ya da çıplak bacaklarında parmak uçlarıyla desenler çiziyordu. Dikkati çok dağınıktı, vampir lordu böyle bir bebek vampiri nasıl dış dünyaya bırakabilir bilmiyordu. En ufak bir dikkat dağınıklığında boynuna bir diş geçirilirdi.
"Evet biliyorum! Beni dönüştürdün, efendimsin ve sana saygı duymam gerekiyor vesaire."
Taehyung'un tavanı bir kubbe şeklinde genişçe açılan büyük kütüphanesinde oturuyorlardı. Burası Taehyung'un şatosunda diğer vampirler için girişin yasaklı olduğu tek yerdi. Safkan vampir burada yıllarını geçirmişti, vampir lordu olduktan sonra ise şatosunda kalmaya başlayan diğer vampirlerle arasına çektiği sınır şatonun bu kısmıydı.
Pekala, dürüst olması gerekirse bu yer Jungkook'un babasının manavından neredeyse dört tane daha ederdi. Yüksek tavanını hiç hesaba katmıyordu bile, çünkü tavandan sarkan şamdanlardaki mumların sayısını altmış tane bulmuştu en son saydığında. Yani burası devasa büyüklükte bir yerdi. Belki de kasaba meydanıyla eş büyüklükteydi.
Yine de bu odada yok yoktu, Jungkook her geçen gün daha fazla eşya keşfediyordu. Buraya tıkılı kalmıştı, dışarı çıkması yasaktı. O zaman Jungkook efendisini darlayarak onun dışarı çıkmasına izin vermesi için oyunlar çevirirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Baby Vamp - Tk Minific
FanfictionVampir lordu Kim Taehyung ve onun yenidoğanı Jeon Jungkook. Daha önce bir insanı hiç dönüştürmemiş ve himayesine almamış olan vampir lordu Kim Taehyung, kendi topraklarında saldırıya uğrayan ve ölmek üzere olan Jeon Jungkook'u ısırır. Yasalara göre...