Bu söylediğim sözlerden sonra aradan tam bir hafta geçti ve ülkede bir dedikodu yayıldı bu dedikodu kralın hasta oluşuydu binlerce doktorun gidişine rağmen hala iğlesememis eee tabi burdada askerlerin kralın ölecek korkusundan ve hatta ölmesini istediklerinden isyan cikartiyolar ülke mahvolmuş durumda her yerde isyan var yetmemiş gibi birde prenslerin isyanı var yani isyanı değilde taht kavgası bu tahta tek bir kişi oturabileceği için ve haliyle kendilerinin oturmasini istedikleri için bu işin sonu kaçınılmaz ölümle sonuclanicak. Ama bir şey var eğer halkın sevdiği bir prens varsa kesinlikle taht onundur yani tahtın kalbi halktandir eeeee tabii bunu bilen kralicelerimiz hem isyan bastirilsin hem halkın gonulerini alsinlar diye onları bizim karsimiza halka çıkartırlar bu vakitte ilk defa prensleri gördüm Prens Klaus , Prens Trudy ondan sonra Prens Carl,Prens Orbet gördüm hepsi beklediklerimden yakışıklılar yalanda soylemim azıcık hoşuma gittiler ama hepsinin yaptiklari konuşmadan soğudum diye herhalde onlardanda soğudum çünkü kukla gibi annelerinin soylediklerini ezberleyip konusuyodular açıkcasi onları güçlü sanarken ezik olduklarını anladım babaları gibiydiler başa gecselerde halka hiç iyi bir şey yapacaklarını düşünmüyorum o gün eve geldiğimde uzun uzun dusundum ve bir şey fark ettim biri yoktu bir prens yoktu açıklama yapmak için gelmemişti ama neden? neden gelmemişti acaba? Kendine guvendigi icinmi? Yoksa korktuğu için mi? Anlam veremedim ama kalbim nedense daha o aralar ismini bile bilmediğim o prense isinmisti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kraliçe,nin Doğuşu
Historical FictionMerhaba benim adım Blas ben büyük ve saygıdeğer bir ülke,nin kraliçesiyim bu hikayede nasıl köylü bir kiziyken bir kraliçe olduğumu öğreniceksiniz en önemlisi igorla gerçek ve sonsuz olan aşkimizi öğreneceksiniz haydi benim bu zorlu ve sürükleyici...