Öğlen olunca asgiya bahçeye indim Kraliçe Sofia ordaydi yanlarına gittiğimde selam verdim ve oturdum Kraliçe Sofia varisten bahsediyordu eğer bir varış verirsen prenses olursun ben hisediyorum karnındaki varis falan filan konuştuk sonra Kraliçe Sofia kalktı yanıma Tammarow geldi bana bakarak pekala kizmi olucak erkekmi dedi ona bulaşmadan kısmet dedim ne olursa olsun hanedana ait yaa dedim karşımızdaki kocaman ağaca uzunca bir süre baktı sonra şerbetten bir yudum aldı bana bakarak bak dedi o kocaman dut ağacına Kral Bud orada zaferini kazanmış orada kral olduğunu ilan etmiş dedi ben ona boş gözlerle bakarak "eee nolmus" dedim sırıtarak o günden sonra kral Bud kime soz vermişşe tuttu ama bir benimkini tutamadi ona bakmayarak sözün neydiki dedim bu dut ağacının altında sana ne sözü verdi sinirle söyleyerek ben o aralar İgora aşıktım ve oda biliyodu o dut agacinin altında büyüyünce seni igorla evlendiricem sözünü verdi o öldu gitti ama Kraliçe Sofia bu sözü tutucagina söz verdi bana bakarak yani bugün senin günün ondan sonra birdaha sen yoksun dedi gözlerimin içine baka baka o çocuğunda dogurduktan sonra seni gondericez anladınmı dedi. inanamıyorum gerçekten hasta bu kız dedim içimden derin bir nefes vererek ona Tammarow ister inan ister inanma ama ben yerimi tutucam bırak kraliçeyi baş kraliçe olucam yani anliyagscagin şekilde bugün değil Hergün benim olucak sende hayranlıkla benim başarılarını izliycen şimdi burada seni boş ofkenle yalnız birakiyorum arkamı döndüm ve olabildiğince yavaş birde asilce yürüdüm sonra kataraniyayla beraber Kraliçe Lorahin odasının yolunu aldım buraya girmem yasaktı biliyorum birsekilde haber Kraliçe Sofiayayada ucucakti ama bu benim için önemli değildi kapıyı görevliler açınca kataraniya ben dışarıda kalım daha münasip olur dedi tamam dedim selam vererek içeriye girdiğim kraliçe Lorah yatağının üstünde kitap okuyodu beni görünce hafif şaşırma oldu sonra " hangi dağda kurt oldü" dedi ben hiçbir yerde kurt olmedi biz zaten birlik degilmiydik dedim hafif gülerek doğru ne diyeceksin dedi ona çok ciddi bir şekilde bakarak isteğim prenses olmak dedim oda ciddi bir şekilde bakarak eee zaten ulasicaksin dedi Tammarowdanmi korkuyon ona bakarak hay- diycekken sozumu keserek korkmada zaten o cahil hicbirsey bilmez ne akkili davranır ne saygılı öfke ve kini yüzünden her şeyi yer küçüklüğündede ondan nefret ederdim konuya doniceksek Tammarow bir engel değil evet barikat gibi önümüzde durucak ama İgor onu sevmiyor Sofida her zaman arkadinda duramaz ayrıca o kız bugüne kadar ne kafasına koyduysa gram yapamadı sende bugünden sonra İgoru ikna ediceksin prenses olucaksin prenses olduktan sonra kraliçe olman sıkıntı değil dedi çorap söküğü gibi kendisi gelir dedi bir adım yanına yaklaşarak peki buradaki en büyük engel ne dedim Sofiaaaa dedi ve ben agizimda birikmiş tükürügümü yutarak odadan çiktim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kraliçe,nin Doğuşu
Historical FictionMerhaba benim adım Blas ben büyük ve saygıdeğer bir ülke,nin kraliçesiyim bu hikayede nasıl köylü bir kiziyken bir kraliçe olduğumu öğreniceksiniz en önemlisi igorla gerçek ve sonsuz olan aşkimizi öğreneceksiniz haydi benim bu zorlu ve sürükleyici...