Sabah uyandığımda ilk defa İgorun sabah kalkıp gitmediğini gördüm hemen kalkıp yüzümü yıkamaya gittim ve geldiğimde masadaki çalışmaları gözüme carpmisti ben meraklı biri olduğum için hemen baktım pek birşey anlamadım ama sefere hazır olduğunu anladım sefere cikicaklardi belki o yüzden beni çabuk prenses etmişti sonra yatağın kiprastigininfark ettim ve hemen önüme döndüm İgor uyaniyodu oradan ayrıldım ve yanına gidip günaydın dedim uykulu gözlerle gülerek günaydın dedi sonra kalkıp yüzünü yıkadı ve kapıya bir hizmetli girdi arkasından da kraliçe Sofia girdi kahvaltı getirmişlerdi bana bakarak sendemi burdaydin dedi evet diyip cevap verdim sonra oğluna bakarak ellerini kocaman açıp aslan oğlum sefere cikicak saglikli beslensin mutlu oldun dedi yanına giddiginde sarıldı ama İgor aynı sevecen tepkide sarilmadi sonra Tammarow içeri girdi beni görünce haliyle yüzü düştü sonra gözü nasilsa parmagimdaki yüzüğe çarptı ve gözlerini fal fadi gibi açti ama hemende kapati sonra derin bir iç çekti sonra yanıma gelip fisildiyarak bu yüzüğü kim verdi sana dedi ben kizginca bakarak bu seni hiç ilgilendirmiyor dedim ve Kraliçeye dönerek bana müsaade dedim ve tam çıkacakken Tammarow acinacir bir şekilde görüşürüz hizmetli gözde dedi ona bakarak hizmetli değil prenses dedim ve gülerek ay İgor ne diyor gözden dedi Kraliçe sofiada hicbirsey anlam veremediği için sadece İgorun dudağının arasından cikacaklari dinledi ve İgor bıçak darbesi gibi " Evet, ben dün Blasi prenses ilan ettim validem "dedi kraliçe Sofia kizggin gözlerle bakarak " sen ne yaptin "? Dedi İgor yine aynı şeyi tekrarladı ve Tammatow kızgın bir şekilde odadan çıktı ve ben yine müsaade isteyerek çıktım çıktıktan sonra odama geçtim üstümü ve takilarimi değiştirdim tam İgorun yüzüğünü cikarticakken onu çıkarmaya kıyamadım bide İgora ölene kadar parmağımdan cikmiycak diye söz vermiştim bu yüzden çıkarmadan üstümdeki takilarida degistirerek çıktım at cifligine gittim biraz kafam dağılsın diye. Orada atının İgorun bana hediye ettiği siyah ve beyaz karışık attım yani hem ay hem gecenin yanına gittim evet iki tane ismi vardı aydınlık yani beyaz yeri ay karanlık yerinede gece ismini verdim ve İgorda bundan esinlenerek bu yüzüğü yaptığında eminim baya bir vakit gectigini anladim ve evin yolunu tutdum saraya yaklaştığımda öyle bitkindimki hemen odama çekilecektim saray o kadar sesizdiki sanan kimse yoktu herhalde çatışmalar bitmişti dedim içimden ve odama geçerken eşyalarının taşındığını gördüm şaşırarak katarinaya baktım katarina ne yapıyorlar bunlar diye bağırdım yanıma kosarak sakin ol bebeğe zarar gelicek dedi ben açıklamayı bekliyen gözlerle ona baktım biraz sesizlik olduktan sonra hani prenses oldun yaa odan degisiyor dedi daha rahat ve güzel bir odaya gecicen merak etme dedi ben şaşırarak heeee dedim manyak gibi tamam da ben çok yorgunum dediğimde gülerek merak etme çok az eşya kaldı sonra seni yeni odana götürüp ystiririz dedi tamam diyip kafamı salladım ve sadece onları izledim ara sıra yardımda ettim tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kraliçe,nin Doğuşu
Historical FictionMerhaba benim adım Blas ben büyük ve saygıdeğer bir ülke,nin kraliçesiyim bu hikayede nasıl köylü bir kiziyken bir kraliçe olduğumu öğreniceksiniz en önemlisi igorla gerçek ve sonsuz olan aşkimizi öğreneceksiniz haydi benim bu zorlu ve sürükleyici...