Julia yemek yendikten sonra hemen yatakhaneye gidip kendini yatağa attı.
Biraz kafa dinlemeye ihtiyacı vardı,son zamanlarda eski neşesini,gülen yüzünü,aklını kaybetmiş gibiydi en ufak şeyden şüpheleniyor,her şeyden tedirgin oluyordu.Etrafındaki herkese potansiyal karanlık büyücü gibi bakıyordu.
Yatakhanenin kapısı açıldı,gelen Emily'di.
"Julia iyi misin?"
"Evet,sadece biraz yorgunum."
"Aptal değilim,belli oluyor sabahtan beri bir haller var sende,ama neyse sabaha çıkar kokusu." Julia'ya iyi geceler dileyip Ortak Salon'a geri döndü.
Acaba neler dönüyordu,onlar burada herşeyden habersiz bırakılmış herşey gayet normalmiş gibi yaşarken gerçekten neler oluyordu,Julia fazla mı abartıyordu,yoksa bu hepsinin sonunu getirecek olan bir felaketin ilk adımları mıydı?
"Umarım ben fazla abartıyorumdur"dedi Julia kendi kendine,sonrada bir daha uyanabileceğinden kuşku duyduğu bir uykuya daldı.
***
Regulus Black Slyhterin Ortak Salonu'ndaki koltukta tek başına rahatsız bir şekilde oturuyordu,rahatsızdı,en çokta kolundaki aptal işaretten.
Julia olanların farkındaydı,ya onu kaybederse...
Regulus en çok bundan korkuyordu, Julia'yı kaybetmekten.
Onu korumalıydı,herşeyden, kendisinden bile.
***
James Potter yine aynı arkadaş grubuyla her yıl oturduğu yerde,Gryffindor Ortak Salonu'nda oturuyordu,ama bu sefer herkes sessizdi.
Ya bakanlık bu karanlık olayların önüne geçemezse. Ya;Jack'i,Julia'yı,Sirius'u,Remus'u,Peter'ı,Lily'i,Marlene'i,Dorcas'ı,Mary'i,ailesini kaybederse...
Düşüncesi bile korkunçtu,ama James'in elinden iyiyi dilemekten başka bir şey gelmiyordu.
***
Sirius her yıl yaptığı gibi yine pofuduk koltuğa yerleşmişti,ama bu sefer mutlu değildi,karşısındaki James'e baktı,o da mutlu değildi,kimse değildi.
Sirius korkuyordu,kaybetmekten...
Marlene'i,James'i,arkadaşlarını,
kardeşini...
Ama Sirius bunlardan birini çoktan kaybettiği konusunda bir endişeye kapılmıştı.Bu endişesinde haklı mıydı?
Evet.Kardeşini 2 yıl önce evden kaçtığında kaybetmişti zaten.
***
Bi anda gaza geldim yeni bölüm yazasım geldi jshshehe
