1 Eylül 1972 sabahıydı,
Julia sonunda ikizi Jack ile beraber Hogwarts'a başlıyordu.Abisi James'in 1 yıllık Hogwarts deneyiminden sonra anlattıkları onu hayran bırakmıştı.James'in dediğine göre Hogwarts'da öğrencilerin yemek yiyip vakit geçirdiği Büyük Salon vardı.Her binaya ayrı yatakhaneler ve bir de mutfak vardı.Ayrıca James bir arkadaş grubu edinmişti.Julia onun gibi hemen bir arkadaş bulacağını sanmıyordu, o muhtemelen yanlız takılacaktı.
Babasının arabasına -muggle yapımı- bütün eşyalar yüklendikten sonra koltuklara sırayla Jack,James ve Julia oturmuştu.Araba yola çıktı.Jack kafasını cama dayamış derin düşüncelere dalmış görünüyordu ,James arkadaşlarıyla yapacağı haylazlıkları planlamakla meşguldü,Julia ise Hogwartsı düşünüyordu,acaba nasıl görünüyordu?,gerçekten orada olmak nasıl bir histi?
Ama malesef bunları daha fazla düşünememişti. King Cross istasyanona gelmişlerdi.Yaklaşık 7 dakika sonra Peron 9 4\3 'deydiler.Julia kalbinin atışını hissedebiliyordu.Kırmızı trenin dumanı tütüyordu.Derken arkalarından biri seslendi.
"Jamie!"
"Sirius,bende seni arıyordum."
Jack'in fısıldadığını duydu
"Bizim meşhur Sirius Black bu herhalde"Sirius ailesinin yanından koşarak James'e doğru geliyordu.Ailesi'nin görünüşü Julia'ya pek iyi bir izlenim bırakmamıştı.Julia Sirius'a sinirli bir şeklide bakan kadının annesi,oğlunun yanından ayrılması umrunda olmayan sert görünüşlü adamın babası,ailesine nazaran abisini daha çok umursuyormuş gibi görünen -Sirius gidince yüzü düşen- onun yaşlarındaki çocuğunsa Sirius'un kardeşi olduğunu düşünüyordu.
Ve Julia'nın düşünceleri James'in aptal sesi tarafından bölünmüştü.
"Anne,baba, bakın Sirius."sonra sirius'a döndü "sirius, annem ve babam"
"Ah,Sirius tatlım James senden o kadar çok söz etti ki!"dedi Mrs. Potter.
"Siri,bak bunlar da ikizler"
"Merhaba,ben Jack"
"Tanıştığıma memnun oldum Jack"
"Merhaba" dedi Julia "Bende Julia"
"Merhaba"dedi Sirius 3-4 saniye boyunca Julia'nın yüzüne baktıktan sonra bir anda"Onları mı merak ediyorsun?"dedi arkasında bıraktığı ailesini göstererek.Bu çocuk Julia'nın sandığından daha kıvrak zeka çıkmıştı.
"Nereden anladın?"
"Insanlara dik dik baktığın için pek zor olmamıştır"diye Sirius'un yerine cevap verdi Jack.
"Şu çocuk Sirius'un kardeşi adı Regulus sizinle yaşıt,kim bilir belki merak ettiğin odur.
"Ha-ha-ha"diye sinirli bir şekilde gülme taklidi yaptı Julia.
Birkaç dakika sonra James'in diğer iki arkadaşı da gelmişti.Onlar koşarak trene giderken Julia ve Jack annelerine son kez sarıldılar ve Jameslerin arkasından gittiler.Trene bindiklerinde neredeyse bütün kompartımanlar doluydu.Neredeyse 10 dakika boyunca boş kompatıman aradılar en sonunda buldukları kompartımandaki tek kişi kimdi siz tahmin edin REGULUS BLACK.8 saatlik yolda tek çıkan ses trenin sesi ve Jack'in sıkıntıdan oflayıp poflamalarıdı.