6 ay sonra;
Julia yıl sonu sınavlarına 2 ay kaldığı için şimdiden streslenmeye başlamıştı. Jack bunu saçma buluyordu. Ayrıca Jack 6 aydır James'le zorunlu olmadıkça konuşamıyordu, bu kuralı James koymuştu. Çünkü Evans seçmelere gelmemişti.
Bartemius Crouch jr. ve Regulus Black
Jack ve Julia nın derslerini sabote etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı, üstelik Jack ve Black' in iksir 1.liklerinden kalan gerginlikleri de son bulmuş değildi. Jack ve Black boş zamanlarında birbirlerine bulaşmayı bir alışkanlık haline getirmişlerdi, Julia ikizine zaten sınavlar yaklaştığı için derslerinin yoğun olduğunu boş vakitlerini aptal insanlar için harcamamasını söylesede gerizekalı kardeşinin onu taktığı yoktu, Julia zaten takmayacağını biliyordu eğer Black aptalsa, ikizi de bir o kadar aptaldı.Julia her zaman yaptığı gibi saatin 6 buçuğunda kalkıp ortak salona indi. Şömine yanmıyordu çünkü hava artık yeterince sıcaklamıştı. Julia ne kadar şömine yanmasada şöminenin yanındaki puf koltuğa oturdu ve ders programını açtı, bugün ilk dersleri Slyhterinlerle iksirdi. Julia bunun ikizi için iyi bir ders olacağını sanmıyordu, cuma günü Gryffindor ve Slyhterin arasında yapılan Quidditch maçında Gryffindor büyük bir yenilgiye uğramıştı, Slyhterin 350 ye 70 -neredeyse yapılabilecek bütün faulleri yaparak- kazanmıştı. Jack'in slyhterinlere olan öfkesi dahada artmıştı ve Julia kardeşinin Black i ilk gördüğü yerde ona patlayacağını düşünüyordu. Sonra Jack erkekler yatakhanesinden çıktı.
" Bugün sorun çıkamak yok, tamam mı?!" Diye önceden uyarı yaptı Julia.
" Niye sorun çıkartıyım ki zaten?"ardından Julia Jack'in ders programına göz attığını gördü "Söz veremem."
" Ne demek söz veremem?!Bana bak eğer bir sorun çıkarırsan seni anneme şikayet ederim, sen bütün okulun önünde çığırtkanını açarkende katına katına gülerim haberin olsun!"Julia son kozunu oynamıştı, Jack'in en çok korktuğu şey annesinin ona aşırı derecede kızmasıydı. -Bu korkusuna geçen sene annesinin James'e yolladığı çığırtkanlar yol açmıştı, çok korkunçlardı-
" Senin gibi kardeş olmaz olsun!"diye sitemle cevap verdi Jack.
" Senin gibi kardeş te olmaz olsun" dedi erkekler yatakhanesinden grubuyla beraber henüz çıkan James.
" Sen benimle konuşmasana ya, ne güzel başımda 'Lily, Lily' diye sayıklayan biri yokken kafa dinliyordum."diye karşılık verdi Jack
" Kes sesini! Lilys in adını ağzına almak senin gibi bir gerizekalıya yakışmıyor" James in bu sözüne karşı birşey söylemedi Jack görünüşe göre abisiyle muhattap olmamaktan baya memnundu.
Jack in bu aralar herkesle arası bozuktu. Konuşup sohbet edebildiği tek kişi Lupin di.Julia bunu Lupin'in tartışmacı biri olmayışına bağlıyordu.
Yaklaşık 2 saat sonra Julia ve Jack zindanlardaki iksir sınıfına gidiyordu.
Jack dokunsan patlayacaktı. Buda galiba yarın kesinlikle bir çığırtkan açacağının habercisiydi. Zindanlarda hala yaz gelmemişti hava hala buz gibiydi. Sınıfa girdiklerinde gözlerine ilk çarpanlar tabii ki Crouch ve Black oldu, Julia onların pis sırıtışlarını hiç beģenmemişti." Cuma gününden beri ağlıyor olmalısın, ha Potter?" Diye bağırdı Crouch. Julia Jack'in dokunsan patlayacağını düşünmekte haklıydı. O anda olanlar oldu, Neyseki Jack arkasını dönüp flipendo yaptığı anda Slughorn geldi.
"Mr. Potter bu yaptığınız okul kurallarına aykırı, ne olursa olsun Hogwarts'ta arkadaşlarınıza saldıramazsınız. Gryffindor'dan 20 puan. Bu ailenize bildirilecek." Jack jem annesinden çığırtkan alacağı gibi birde Gryffindor'a 20 puan kaybettirmişti, öfkeyle sınıftan çıktı.
Jack o gün derslere girmedi ortalardada görünmüyordu. Julia öğle yemeğinde olanları James'e anlattı.
"Boşver çıkar bir yerlerden. Yarın sabah alacağı çığırtkandan kaçmaya plan yapıyordur." Dedi James ama Julia ikizinin birkaç saat boyunca ortalardan kaybolmasına alışık değildi.
James'in dediği gibi oldu. Jack akşam yemeğine geldi.
Julia ikizini görünce rahatlamıştı.
"Nerelerdeydin sen?"diye sordu Jack ruhsuz bir şekilde duruyordu.
"Seni ilgilendirmez."
"Ne demek beni ilgilendirmez?! Bütün gün derslere girmedin."
Jack akşam yemeği boyunca bir daha konuşmadı Julia'yla. Hatta sabah yemek saati gelene kadar ortak salona bile inmedi. Jack bir anda çok değişmişti, acaba bütün gün ne yapmıştı?
Büyük Salon'a inip kahvaltıya oturduklarında içeri baykuşlar girdi. Jack'in morardığını gördü Julia. Jack'in kucağına bir çığırtkan düştü, birkaç saniye olduğu gibi dondu kaldı. Elinden geldiğince geç açmayı düşünüyordu.
"Çabuk aç, açmazsan patlar!" Diye uyardı James. Jack yavaşça açtı çığırtkanı, herkesin gözü onlara dönmüştü. Jack çığırtkanı açtığı anda Büyük salonu annesinin öfkeli sesi kapladı. O kadar yüksek sesle bağırıyorduki Julia kulaklarını tıkadı. Aradan annesinin "ABINE MI ÖZENİYORSUN?İKİNİZDE AYNISINIZ! EĞER BİRDAHA OLURSA" gibi sözlerini duydu. Birkaç dakika sonra çığırtkan yanıp kül oldu, ama etkisi uzun bir süre Büyük Salonda kaldı. Anlaşılan Jack baya hatta baya baya kotkmuştu. James bile kıkırdamayı kesmişti. Birkaç dakika sonra Büyük Salon yine her zaman olduğu gibi öğrencilerin konuşma sesleriyle doluydu.
Bölüm çok kısa oldu.