28

130 19 19
                                    

Merhaba canım okurlar,

Haftayı yüzümüzde tatlış bir tebessümle kapatalım diye sıcacık bir bölüm geliyor size. Bu ara çok bonkörüm, hep yüzleri güldürüyorum. Hep böyle devam etmeyecek, sakın alışmayın :D

Keyifli okumalar,

E.Ç.

***

Well you're dirty and sweet...

***

BÖLÜM 28:

SÜSLÜ KÜTÜK

Başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Aynı anda kolumda hissettiğim sıcaklığın sebebi de sesin sahibiydi.

"Nihayet bir derste denk gelebildik," dedi Blue neşeyle. "Tulumla ne tatlı olmuşsun!"

Tepki veremedim çünkü sol omzuma başka bir el konmuştu. Parmakları takip eden bakışlarım biraz yukarı kalkınca Tarben'in yüzüyle karşılaştı bu kez.

"Hepimizin bir arada olması ne güzel bir şans değil mi?" dedi.

Konuştuğu ben değil de Pam'di sanki, bakışları prensesin yüzüne kilitlenmişti. Gülümsese de sesindeki hoşnutsuzluğu kaçırmak imkansızdı. Pam'in de eflatun gözleri kısılmıştı zaten.

"Sahiden ne büyük bir şans..." dedi imalı imalı. Bakışları koruyucu birer melek gibi iki yanıma yerleşmiş Tarben ve Blue arasında gidip geldi ve sonunda beni buldu. Bu defa elimden kurtuldun, diyordu. İkinci kez bu kadar şanslı olmayacağımı özgüvenli tebessümüne bakarak rahatlıkla söyleyebilirdim.

Sonra bakışları yeniden Blue'ya kaydı. "Hayırdır tatlım, sen pek derslere takılmazdın?"

Sorunun cevabını ben de merak ediyordum. Yandan Blue'ya baktığımda omuz silktiğini gördüm. "Bugün takılasım geldi tatlım," dedi. "Olive'le aynı derste olduğumuzu duyunca kaçırmak istemedim."

Bu açıklamanın doğru olup olmadığını bilmiyordum, ama Pam'i rahatsız ettiği kesindi. Suratı ekşir gibi oldu, sonra kendini ışık hızıyla toparlayıp ukala tebessümünü geri takındı. Sahte bir şefkatle bana bakıp "Neyse bari," dedi. "Sayenizde bu kızcağızın da konuşacağı biri olur. Tüm derslere yalnız girdiğini duymuştum. Çok yazık."

Bu kez yüzü düşen bendim ve Pam'in aksine berbat bir oyuncuydum. Sözleriyle yol açtığı kekremsi duyguların suratımın her köşesinde göründüğüne emindim. Boğazımdan yükselen alevlerin yanaklarıma ulaştığını hissediyordum. Ona cevap vermeliydim, dudaklarım aralandı, ama edecek itiraz bulamamıştım. Haklıydı, haklı olduğunu da biliyordu. Neyse ki bu kez de meleklerimden ikincisi ataktaydı.

"Sen onu fazla dert etme güzelim ya," dedi Tarben. "O geçici bir dönemdi. Yeni beste, konser falan... Sen pek bilmiyorsundur, ama ben ilk elden deneyimliyim. Bir rock starla ruh eşi olmak hiç kolay değil. Neyse ki sevince katlanılıyor." Blue'ya döndü ve öpücük attı. Bayrağı o öpücükle devralmıştı Blue. Abartılı bir şovla elini kalbinin üstüne koydu ve iç çekti.

"Biz yıldızlar bazen partnerlerimizi çok yalnız bırakabiliyoruz. Ama birbirini anladığın ve değer verdiğin zaman kaçırdığın birkaç dersin ne önemi var ki, değil mi?" Boştaki elini önümden Tarben'e uzattı. Tarben hemen karşılık verdi ve ikili el ele tutuşup hülyalı bakışlarla birbirlerine gülümsedir. Tanrım nasıl bir şovdu bu?

Yatılı RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin