"Annemi pskiyatriste götürmek iyi bir fikir değildi."
.
.
.
Babamın sırtımdaki morluğu görmesinin üzerinden sekiz gün geçmiştiSırtımın halini görünce birkaç saniye cevap vermemi beklemiş ben cevap vermeyince aynı sorusunu tekrarlamıştı.
Başta annem olduğunu söylemedim. Neden yaptım bilmiyorum. Sınıftan birileriyle kavga ettiğim yalanını attım ama babam kavgacı biri olmadığımı biliyordu bu yüzden anladı hemen yalan söylediğimi.
Direnişim ancak birkaç dakika daha sürerken sonunda anlattım ona gerçekleri. Bunun ilk olmadığını ve daha önce yaşanan birkaç şeyi daha ekledim.
Tuhaftı çünkü kendi annemi ispiyonluyormuş gibi hissediyordum. Aslında sadece yaşananları anlatıyordum ama yine de tuhaftı işte.
Babam sert ifadesini bozmadan anlattıklarımı dinledi.
Yaşananlar hakkında hiçbir yorum yapmazken sorduğu ilk şey bundan birilerine bahsedip bahsetmediğim olmuştu.
Tabii ki bu birileri karşı komşumuz bay shinden başkası değildi. Zira kendisi bir sosyal hizmet uzmanıydı ve konunun kulağına gitmesi demek daegunun en kuytu sokağında bile annemin beni nasıl da darp ettiğinin konuşulması demek oluyordu.
Babam aslında zalim bir adam değildi sadece ne olduğunuzun toplumun size ne yaftaladığı olduğu küçük bir şehirde yaşıyorduk ve tek istediği huzurunun bozulmamasıydı.
Yani en azından o zamanlar bu yaptıklarını böyle yorumluyordum işte.
Haftasonu sokağa çıktığında insanların kınayıcı bakışlarına maruz kalmak istemiyordu bu yüzden fire verip vermememi gerçekten iyi olup olmadığımdan önde tutuyordu.
Ama bunu yaparken beni de zaten buna göre yetiştirdiğini unutuyordu. Bu yüzden istediği cevabı verdim ona.
Sonra babam da kimseye olanlardan bahsetmememi söyleyip bulduğu ilk psikiyatriste randevu aldı.
Annem, babama onu ispiyonladığımı sanınca bir sinir krizi de öyle geçirdi ama babam bir şekilde onu ikna edip hastaneye götürdü.
Tüm bu olanlarda tam olarak nerde hatalı olduğumu bilmiyorum ama annem ilaç aldığı beş gün boyunca kinli bakışlarıyla iliğimi sömürdü.
Zamanla ilaçların ona iyi geleceğini düşünerek üstüne gitmedim.
Dün akşam bir kupa sıcak çikolatayla kapımı çaldığında da tam olarak böyle düşündüm.
Masamda çalıştığımdan yanıma gelip bardağı kenara koymuş kendimi fazla yormadan uyumamı söyleyip kafamı sevmişti.
Şaşırmasına şaşırmıştım elbet ama arada kendini yeterince iyi hissediyorsa fazlaca anaç davrandığı oluyordu.
Bir de yan etkileri hakkında hiçbir fikre sahip olmadığım ilaçlarını da hesaba katınca fazla sorgulamamış dediği gibi masada biraz daha zaman öldürüp sıcak çikolatamı içmiştim.
Sonrasında fazlaca gelen uykumla da direnmeden yatağıma girmiştim.
Sabah uyandığımda demek isterdim ama maalesef uyandığımda sabah falan değildi.
Ertesi akşam saat sekizde uyandım. Zaman algım kayıptı kafam da davul gibiydi.
Etrafa bakındım bir şeyler tuhaf hissettirdi elimi saçlarıma atınca çaktım durumu.
Korkuyla kalktım yataktan üstümde saçlar vardı. Aynı yatağımda ve yerde de olduğu gibi.
İki elimi de saçlarıma attığımda anında yaşlar gözüme doldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is Untangible || taegyu
FanfictionTaehyun'u seviyordum ama bu onu hiç alakadar etmiyordu. Bu hikaye materyalist dünyada hiçbir karşılık beklemeden Taehyun'a kalbini veren Beomgyu'nun hikayesidir. . . . Tüm hakları yatağımın altındaki canavarda saklıdır.