18-Sözleşmeden Buluşuverir Kırık Kalpler

2.6K 142 109
                                    

Kızım için yapacağım hatalar benim için bir ödüldü. Benim hayatıma girip, karanlıkta boğulduğum bu yolu aydınlatmıştı küçücük bedeniyle. Mavi gözleri, sarı saçları ile bir civcivi anımsatıyordu.
Hastanede kaldığım, saatlerimi geçirdiğim yatakta durmadan düşündüm;
Ya her şey farklı olsaydı?

Kızım Gece dünyaya gelmeseydi, ailem ile aram bozulmasaydı, Koray hayatıma hiç bir zaman girmemiş olsaydı...Hayatım eski düzenim ile devam ederdi. Ailemin yanında mutlu olurdum, gözümden bir damla yaş akmazdı.
Yaşayamadıgım gençliğimi yaşardım.
Eskisi gibi şebeklik yapardım ve uzun bir süre boyunca bu huyumdan vazgeçmezdim.
Ama her şey hayalimizdeki gibi olmuyor.

Hayallerimizde istediğimiz her şey gerçekleşir ve mümkündür. Sevdiğimize kavuşuruz, mutlu oluruz, güzel bir aile, güzel bir iş, güzel dostluklar ve güzel bir hayat. Ama bunlar hiçbir zaman mümkün olmadı.
Özelliklede benim için.

Küçükken babam yüzünden insanlara çok yakın değildim. Babamın-ailemin- gözünü para bürümüştü. Para için istediklerini yapıyorlardı.
İlk başlarda korkup onlardan uzak dursamda, bu kötü dünya zamanla beni içine çekti.
İlk başlarda kendimi korumayı, kendimi korurken bencil olmayı öğrendim.

Zorla istemediğim şeyleri yaptırdılar ve hepside para içindi. Zamanla bende onlar gibi oldum. Her şeyim markaydı. Zenginliğin dibini yaşıyordum.
İnsanları küçük görmeye başlamıştım. Ve en kötüsü gerçekleri unutmaya başlamıştım.
Hayatımda her şey iyi geçtiği için-çoğunlukla her şey- kötülükleri unutmuştum.
İnsanların kötü olabileceğini unutmuştum.

Beni bu sahte hayatımdan uyandıran kişi Koray Toprak olmuştu. Canımı çok yakmıştı.
Benimle beraber suçsuz bir canıda çok acıtmıştı.
Koray sayesinde hayatın gerçeklerini görmüştüm. O bana acının ne olduğunu hatırlatmıştı. Ailem...Beni terketmişti.

Karnımdaki küçük bebek ile tek başıma, parasız pulsuz yollara koyulmuştum. Hayatımda yeni açmış olduğum sayfada başımdan bir sürü olay geçmişti.
Tek başıma girdiğim doğum, kızım hastalandığında tek başıma ona yetişmeye çalışmam...

Zamanla alışmıştım her şeye. Çünkü alışmazsam masum bebeğimin canı yanardı. Aynı babasının onun canını yakmak istemesi gibi.

Sabah oğlunu eve bırakıp soluğu yanımda alan biricik dostum Lana ile çayımızı içiyorduk.
Kızım Gece'yi odada bulunan koltuklardan birine yer yapıp, yatırmıştık. Her zaman olduğu gibi mışıl mışıl uyuyordu.

Avukatından aldığı mesaj ile yüzünü buruşturan Lana'ya çevrildi bakışlarım.
"Ne oldu ne diyor avukat?" Çayımı kenara bırakıp dikkatimi Lana'ya topladım.
Lana somurtarak avukatın yazdığı mesajı söyledi. "Şerefsizin avukatları çok güçlüymüş ve bu işimizi zorlaştıracakmış ama,"
Lana'nın duraklaması ile içimdeki merak büyüdü. "Ama?"
Lana'nın yüzünde derin bir sırıtıp belirdi.
"Şansımız var Ezgi! Koray'ı alt edebiliriz"

Lana'nın dediklerinden sonra düşündüm. Koray'ı alt etmek zordu. Koray'ı alt etmek demek ailesinin ve kendisinin bulaştığı işleri ortaya çıkarmak demekti. Ve Koray'ın ağzından çıkacak tek bir söz, ailemin itibarını yerle bir edebilirdi.
"Lana ya aileme zarar gelirse?" Umutsuzlukla sorduğum soru karşısında Lana burukça gülümsedi.
"Ailenin yaptıklarını biliyorsun...Üzgünüm Ezgi ama ben onlara acımıyorum. Herkes hak ettiği cezaları çekmeli."
Lana'nın soğuk ve kendinden emin olan konuşması ile alt dudağımı dişledim.
"Beni zamanında yaktılar...Ama bu sefer yanan ben olmayacağım. Tamam. Kızım için ailemi yakmaya hazırım."

Lana'nın bana cevap vereceği sırada odaya Doktor Buğra'nın girmesi ile gülümsedim.
"Merhaba. Civciv Hanım'ın annesi nasılmış acaba?" Sorduğu soruyla kıkırdadım.
"Ağrım var...Gece'ye sarılmakta zorlanıyorum."
Doktor Buğra güldükten sonra dikişlerime ve sargılara bakmak için üstümü açtı.
Tenime değen soğuk dokunuşlar ile irkildim.
Onun dokunuşları değişikti. Bana dokunması üstümde garip bir etki bırakmıştı.

KALPSİZİN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin