24- Deli.

1.1K 79 35
                                    

1 sene sonra herkese merhabaaaa fkalglğspfpspssğ
Bölüm fazla geç geldi üzgünüm.
Medya Buğra ve Ezgi

-
Elmas ile birlikte yemek yiyorduk. Elmas kim miydi? Elmas bana yardım eden o kızdı.
Önümüzdeki brokoliye bakıp gözlerimi kaçıyordum.
Tamam ben bir anne olabilirim ama brokoli sevmemem benim suçum değil.

"Bugün bu işi hallediyoruz değil mi?" Elmas'a çaktırmadan sorduğum soru ile Elmas kafasını salladı.
"Evet, bu yemeklerin değiştirilmesi için hemşirelere haber veriyoruz." Böyle demesinin üstüne izlendiğimizi anladım.

Koray amacına ulaşmış olsada peşimi bırakmamıştı. Buradaki hemşirelerin ve çalışanların ondan rüşvet aldığına emindim.

Önümdeki yemekleri kenara itip tatlımı yemeye başladım.
Sonuçta bu gece burdan kaçıyorduk.

Elmas ile konuşma fırsatımız olmuştu. Kendisini Emre yollamıştı. Dediğine göre eniştesi ile Emre tanışıyorlardı. Ve böyle işlerde Elmas yetenekliydi. Birde eniştesi ile ablası polis olduğu için onun için sıkıntı olmuyordu. Zaten onlara gerek bile yokmuş Elmas'ın dediğine göre, Emre abisi ona bir iş yolladımı hiçbir sıkıntı çıkmazmış.

Geçen günlerde geçirdiğim sinir krizi sonrası, Elmas telefonu ordan almış. Planı yapmışlar.

Plana göre ilk adım bizim kaçmamız olacaktı. Elmas beni buraya kaçırmak için gelmişti.
Bu gece bu yerde büyük bir ayaklanma çıkaracaktık. Zaten delirmiş olan insanları birazda biz delirtecektik.

Hemşirelerden ikisini ben halledecektim. Odada delirmiş gibi yapacaktım. Bu benim için kolay olacaktı çünkü benide delirtmek üzerelerdi.

Ben bunları hallederken Elmas diğer ikisini halledecekti. Ben hemşirelerelerin saçlarını yolacaktım ama o kolay yoldan bayıltacaktı.

"Hadi herkes bahçeye!" Geçen Buğra ile flört etmeye çalışan, filli boya hemşirenin sesini duyunca göz devirdim.
"Karar ver artık adamı seviyor musun, sevmiyor musun?" Elmas'ın sorduğu soruyla birlikte tabaktaki cevizlerden birini ona fırlattım ve o havada kaptı.
"Unutturma bana, müsait olduğum bir anda bu sorun ve kapıyı dinlemen için seni döveceğim."

Elmas kahkaha atarak tabaklarımızdaki elmaları aldı ve birini bana fırlatarak diğerinide kendi cebine koyarak dışarı çıkmak için kapıya doğru ilerledi.

"Ezgi farkediyor musun artık onlar normal gelmeye başlıyor." Elmas'ın dediğinden sonra elmamdan bir ısırık aldım ve kafamı salladım.
"Evet. Bence normal olanlar onlar, deli olanlar biziz."

Elmalarımızı yemeğe devam ederken bir çığlık sesi yükseldi. Hızlıca elimi Elmas'ın omzuna attım. "Sende duydun mu?" Elmas tedirgin bir şekilde etrafına bakındı. "Ezgi çabuk odaya çık." Başımı hayır şeklinde başlayıp sesin geldiği yöne gitmek için adımladım.
"Ezgi dur!" Elmas'ın bağırarak peşimden gelmesiyle birlikte sesler çoğalmaya başladı.

İkimizde tedirgin bir şekilde ilerliyorduk.
İnsanların çığlıklarından ne olup ne bittiğini anlayamaz hale gelmiştik.
Herkes bir şeyin etrafında toplanmıştı. Deliler birbirlerini itiyorlardı ve hemşireler onlara engel olmaya çalışıyordu.
"Geri çekilin!" Doktorların bize çarpıp geçmesi ile Elmas'a işaret edip hızlıca kalabalığa koştum. "Ezgi-"

Gördüğüm görüntüyle midem ağzıma gelirken benimde gördüğüm görüntüyü görmüş olan Elmas'tan büyük bir çığlık yükseldi.
"Hassiktir! Hassiktir! Hassiktir!"

Polislerin girmesiyle birlikte Elmas'ın bakışları polislere döndü. Elmas aralarından bir polis ile bakışırken onların tanıştığını anladım.
Polisler gördükleri görüntüyle yerde olan adamı kenara çektiler ve cesede baktılar.

KALPSİZİN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin