sekizinci bölüm

206 15 0
                                    

Kızarmasını gördükten sonra  konuşamamıştım! O da bir şey söylemeden yol devam etmişti. Eve gelmiştim. Direkt odama geçip kıyafetimi değiştirip geceliğimi giyinmiştim. Bir an önce pantalonlu gecelik yaptırmam lazım, elbise olduğu için sürekli kayıyor!

8 ay burda yaşıyorum ama yapacak o kadar şey vardı ki hiç bir şey bitmedi nerdeyse. Ayrıca ruhlarım fazla olunca hangisini çağrmam gerekiyor şaşıyorum. Derde gel çok önemli bir dert. En azından verdiğim isimleri unutmuyorum.

Şimdi sayarsak; iki tane rüzgar ruhu, üç tane su ruhu ve üç tane de ateş ruhu toplam sekiz tane ruhum vardı. Mühür sayesinde verdiğim isimleri unutmuyordum. Bu iyiydi.

Yarın ilk iş ruhlarımı aileme göstermem lazım, ateş ruhları hariç. Onlar benim kozum olacak.

Sabah içeri giren hizmetçilerimin sesi ile uyandım. Uykuyu ne kadar sevsem de en küçük seste uyanıyorum... Sabah kahvaltısı için beni yıkayıp giyindirdiler. Yıkamaları garip gelse de dün fazla olay olduğu için sabah beni yıkamaları gerektiğini söyleyip durdular. Leydi hatta soylu olmak zor iş.

Masaya oturup diğerlerinin gelmesini bekledim. Çok beklemeden hepsi aynı anda içeri girmişti zaten.

"Günaydın"

Rutin selamlama ve yemek yememden sonra babama ve diğer aile bireylerini baktım.

Kardeş istiyoru-

Şaka, neyse.

"Yemek bittikten sonra hepinizle bir şey konuşmam lazım, bahçeye çıkabilir miyiz?"

Kral büyük ihtimal haberleri oldukça azaltmaya çalışmıştır, bu yüzden ailemin bilmiyor olması normaldi. Kuzenlerimi sevsem de kral tam bir oro*bu çoçuğuydu.

Biraz bana bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştılar, anlamayınca ise babam;

"Olur kızım, çıkarız."

Benim konuşmamsan sonra içeride çatal bıçak seslerinden sonra yemek seansı hepten bitmiş dışarı çıkıp bahçede ki oturma yerine geçmiştik.

Hepsini oturtmuş, ben ise ayakta onlara bakıyordum.

Evlenmek istiyoru-

Şaka...

"Sizden yaklaşık bir haftadır sakladığım bir şey var."

Konuşmalarına müsade etmeden isimleri söylemeye başladım.

"Hias, Lala, Yura, Saile, Yela ortaya çıkın."

Sırayla; en küçük rüzgar ve orta seviye, sonra da sırayla en kücük, orta ve büyük-orta seviye su ruhunu çağırdım.

Onlar konuşana kadar bir şey söylemedim. Sindirmeleri gerekiyordu. İlk kendine gelen kişi abim Abeldi.

"Pera, nasıl?"

Şaşırmış olması çok normaldi, diğer ikiliden de bir süre sonra aynı tepkileri aldıktan sonra yalanla karışık çağırma hikayemi anlattım. Benim için çok sevinmişlerdi. Gerçek Espera da aile sevgisini bilseydi çok güzel olurdu. Melez olarak tasarlayan benim kafama sı*ayım!

Sevinmelerden sonra bir şekilde ordan kaçıp özel yerime geldim. Zaman bugün diğer günlere göre hızlı ilerliyordu, her şeyi anlattığım da ve tamamen bittiğinde güneş saati öğleyi geçmişti bile.

Ayrıca çok takılmadım ama ben güneş saatini nasıl anlıyorum lan! Hayatımız buna kurulu resmen ama ben şimdi anlıyorum. Son bir haftadır beynimi fazla mı zorladım? Düşünmemin bir ifade etmeyeceğini anladıktan sonra odama gidip geceliğimi giyindim saçımı salıp uyumak için yatağıma gittim. Bir kaç kere dönüp rahat ettiğim yerde kendimi bıraktım. Gerisi boştu.

Leydi yeniden doğduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin