Tapınağa gittiğimden beri tam tamına bir hafta geçmişti, ilk sorgulanan kişi bendim ama ateş kullanmadığım için sadece ufak bir sorguydu. Tabii iki tane element fazlayken bir de üçüncüyü kullanabileceğimi tahmin etmemişlerdi.
Şu an yemek masasında ailemle beraber yemek yiyordum, canım ailem biraz endişeliydi. Elimdeki çatal ve bıçağı bırakarak dikkati kendime çektim.
"Lütfen sakin olun, isteselerde ne bana ne de size bir şey yapabilirler. Boşuna mı bu kadar güçlüyüz?"
Annemle babam birbirlerine bakıp bana döndüler.
"Sorun güç değil, eğer elementalist ortaya çıkarsa onunla senin savaşacak olman."
Ah, şimdi anlıyorum.
"Sorun yok, endişelenmeyin. Her şey kontrolüm altında."
Aileme gerçekte ne olduğumu ve nerden geldiğimi söyliyecek değilim evet Allan biliyor olabilir ama Allan beni ailemden önce tanımıyordu evet belki şu an daha arkadaş canlısıyım ama ya eskiden olan kızlarını isterlerse? O zaman elimden hiçbir şey gelmez ama Allan beni tanımadığı için kabul eder. Teknik olarak hâlâ reankarne olduğumu söylemedim ama yarı canavar olduğumu biliyordu en azından.
Ve maalesef benim kuzenler gelmiş. Wlucy ve lucy burdayken gelmiş olmaları ne kadar da ironik? Ölürlerse ben suçlu değilim. Neyse kuzenlerden daha önemli bir konu vardı o da şu; bugün gizli bir şekilde evden kaçıp tapınağı bombalamak. Canavar kardeşlerini yanımda getirmek istemiyorum ama gelmek için baskı yapıyorlardı o yüzden onları biraz ileride bırakıp tek başıma bombalamayı önerdim onlarda zorlada olsa kabul ettiler.
Yemek vakti bitmiş ve herkes kendince gitmek istediğini belirtmişti, babam dışında... Eh bende yatmaya gitmiyordum sonuçta ikimizinde görevleri vardı ama baba malaesef ben -sanırım- hain sayılacağım. Pek de emin değilim açıkcası krallık tapınağı sevmiyor.
Odama geçmiş lucy'nin büyüsünü tamamlamasını bekliyorduk. Tapınağın etrafında belirli bir bina olmazsada yakınında kafeler doluydu, tapınakta olsa para için insanlar her şeyi kullanırdı sonuçta. Pencereden dışarıyı izlemeye dalmışken lucy gelip kafasını kafama sürttü, her ne kadar garip gelsede temas şekillerine alışmıştım. Lucy ev kedisiyken Wlucy ise sokak kedisi gibiydi, şikayetçi değilim nedense davranışları tamamen gario gelmiyordu belki de yarı canavar olmamdan kaynaklıdır. Düşüncelerini kesip Lucy'ye döndüm, elimi tutup beni çemberin içine getirdi diğer eliylede Wlucy'i yanına çekti. Üçümüz çemberin içinde dururken Lucy ellerini bizden ayırıp garip sözler soyledi.
"Alnısı kanıpat izib."
Gözlerimi ışık alınca kapatmıştım ışık tekrar azalınca ise açmıştım, tapınağın yakınlarındaydık. Işınlanma büyüsünü canavarların kullanabildigini duymuş olsamda görmek bambaşkaydı.
Tam olarak tapınağı görebileceğim yere bakındım ve Lala'yı çağırdım, işaret ettiğim yeri göstererek bizi oraya çıkarmasını istedim. Ben tapınağı görsemde onlar beni göremeyecekti çünkü bilerek kör noktayı hedaf alacaktım. Saat şu an 12-1 civarı olmalıydı ama daha öğlen olduğuna dair kafeler açılış yapmamıştı. Üstün anlama yeteneğimle güneşin tepede olduğundan saati umursamadan, ikizleri biraz uzağıma konumlandırdım, benim işim bittikten sonra Lucy bizi direkt ışınlıyacaktı.
Ellerimi yukarı kaldırdım ve Adeis'i çağırmadan zihnine sızdım, zihinlerimiz bir düşüncelerimiz aynı anda birleşirken elim üstünde hissettiğim sıcaklık gittikce büyüyordu. Hayal ettiğim kadar büyük olunca ellerimi ileri doğru hareket ettirip beyzbol topu atıyormuş gibi fırlattım. Tapınak iki binadan oluşuyordu, ikincisi ana tapınağın arkasında kaldığı için orasını pek önemsemiyorlardı ama aslında çok önemli bir yer ve bunu sadece eski başpsikopos biliyordu ve ne yazıkki yerine geçecek kişiye söylemeden ölmüştü, tabii orayı sizce kim keşfediyordu? Doğru cevap Eliza. Ama artık keşfedilecek bir şey yoktu.
Fırlattığım ateş topu küçük binaya çarpıp etrafını sardı, hızın verdiği şiddetle sallandı ve ateşe deyen ilk yer içe doğru yıkıldı bu sayede ateş içeri sızdı içerisini kendisiyle kapladı ve gökyüzüne doğru yanmaya devam etti, tanrılarına doğru...
Lucy'nin garip büyü sözcükleriyle gözlerim tanıdık olan odamı bulmuştu. Tapınak bombalama görevi tamamlanmıştı.
♪
•
♪
•
Merhaba var olmayan okuyucularım, varsızlıgımı mazur görün lütfen. Cansız yazarınız olabildigince canlanmaya calısacak ve özur niyetine karakterleri ve elementleri atayım. Uzgunum karkaterlerin resmini koyamadım sorun olustu o yuzden anca ruhları hatırlattım iyi okumalar sizi seviyorum okurcuklarım optum ♥♥
Ruhlar
Ales en kücül ates euhu
waie orta seviye ates ruhu
Adeis kral seviye ateş ruhu
Hias en küçük seviye rüzgar ruhu
Lala orta seviye rüzgar ruhu
Yura en kucuk seviye su ruhu
saile orta seviye su ruhu
Yela büyük-orta su ruhu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leydi yeniden doğdu
Fantasy8 aydır burda yaşıyorum sonu ölüm ile bitecek olan bir hayat. Ölmeye niyetim yok. Bu kitabı yazan bendim ,gerekirse tekrar yazarım. Espera olarak yaşayacak, ve sonumu değiştireceğim. Arşidükün tek ve melez kızı, melez olduğunu kimse bilmiyordu, ke...