On dördüncü bölüm

136 8 0
                                    

Şaka maka cidden nişanlı bir insan olmuştum, nişanlanmamın üzerinden üç gün geçmesine rağmen şaka gibi geliyordu. Her ne kadar kafam durmuş kabul etmesem de asıl hikaye başladığı için kendi ruh halimden kurtulmam lazımdı. Orijinal hikayede geçen, aslında sadece iki cümle ile var olduklarını söylenilen karakterler ile tanışmayı planlıyordum, ama tabii onun için ilk kuzeye gitmem gerekiyordu.

Kuzeye yalnız gitmeyi istemiyordum o yüzden Allan ile onunla kuzeye gitmek istediğime dair ona mektup yollamıştım. Haber aldıktan sonra da aileme haber verceğimi düşünüyordum, beklediğim haber ise şuan elimde tuttuğum mektupta yazıyordu. Ne yapacağımın haberi bile olmadığı halde benle gelmeyi kabul etmişti, o gelmese bile yalnız gidecektim eşyaları önceden hazırlattırmıştım. Allan ile gideceğim için mutluydum.

Odamda ki oturduğum koltuktan kalkıp yavaş ama seri adımlar ile kapıyı açıp odadan çıktım, sola doğru dönerek canım ailemin hep beraber olduklarını tahmin ettiğim babamın adı üstünde olan çalışma odasına gidiyordum. Kapıya gelince iki kere tıklatıp ses gelmeden içeri girdim, girer girmez üzerimdeki kıyafetten dolayı erkek selamı vererek konuşmaya başladım;

"Arşidükü ve abimi selamlarım."

Tahmin ettiğim gibi hepsi burda değildi, annem eksikti. Bozuntuya vermeden sağ tarafta kalan tekli koltuğa oturmuştum, tam ağzımı açıp konuşacakken, annem destursuz içeriye gitmişti. Tam kadro burdaydık, canım ailem benim yüzümden sürekli sorunlarla karşılaşmaya başlamıştı, üzgünüm sizi daha da soruna bulaşatıracağım.

"Annem de burada olduğuna göre size bir haber vermem gerekiyor, ben kuzeye gitmeye karar verdim ama tek değil Allan ile beraber."

Sözüm bitince gözlerime kadar gülüp tatlı tatlı aile bireylerime bakıyordum. Annem izin verecek olsa bile babam ve abim en büyük sorundu, bu konuda da annem kadın olaya el atması gerekiyordu.

Oda da kısa sueen sesizlik dolu bir bakışma yaşandı annem bana bakıp durumu tartmaya çalışırken abim ve babamın kaşı seğiriyordu. Bu kadar sinirlendirecek ne söylemiş olabilirim ki.

"Kendinize gelin, hamileyim dem-"

"Ne!"

"Ne" 

Hey sakin olun!

"Sözümü kesmeyin lütfen, hamile olduğumu söylemedim altı üstü en fazla bir hafta kuzey de kalacağım."

Abim ve babam derin nefes alarak sakinleşmeye çalışıyordu. Annem ise durmun ironikliliğine gülüyordu, keşke bende senin kadar rahat olabilsem anne! Sakinleşmeleri için biraz daha bekledikten sonra tekrar konuştum.

"Baba, gitmeme izin veriyor musun?"

Babam derin bir 'of' çekip bana bezmis gibi baktı.

"Gidebilirsin ama bir şartım var her gün mektup yazacaksın."

İçimden çığlık ata ata elimi dudağıma getirerek uzaktan öpücük atar gibi yapıp tekrar kısa selam vererek odadan çıkmıştım. Cidden üzgünüm gerçek kızınızın kişiliğinden bu kadar uzak olmam sizi yorduğunu anlayabiliyorum ama kader beni böyle kabul etmelisiniz.

Kendi kendime kurduğum drama oyununu bir kenara kaldırıp olayın ciddiyetini bir kere saha kafamdan geçirdim. Bana bir şey olacağını düşünümüyorum ama Allan bir insan olduğu için küçük bir tehlikesi olabilirdi, tabii iki aptal olsaydık başımıza bir şey gelebilirdi. Ama ne var ki ben 3 tür ruh elementalisti ayrıca canavar insan melezi sevgili nişanlım ise dünyanın en güçlü büyücüsüydü.

Böyle diyince çok güçlü, hileli gibi hissetim kendimi. Aman neyse ben yaşadığım süreye bakarım.

İki gün sonra iki fayton ile yola çıkmaya hazırdık, tabii daha fazla fayton tutabilirdi ama sevgilim -Allan- boyutsal mekan izabilmem ne büyüsünü kullanarak çoğu şeyi hafif şekilde taşıyabilir hale getirmişti. Diğer fayton ise bizi sadece ışınlanma çemberine kadar takip edecekti.

Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik. Şaka şaka yarım saatir sadece düz gidiyorduk arada bir arabanın sallanması dışında bir aksiyonumuz yoktu. Canım sıkıldığı için Allan'a baktım.

"Canım sıkıldı, hadi kelime bulmaca oynayalım."

Kafası ile onay verince ilk kelimeyi ben söyledim.

"Kitap."

"Pasta?"

"Ayakkabı."

"Isı."

Yol boyunca garipce bulduğumuz kelimelere ve yüz ifadelerimize gülerek geçirmiştik, en azından eğlenceliydi. Sabah yola çıkmamıza rağmen çembere ulaşmak akşam vaktine kadar sürmüştü. Burada tek yakındığım şey ulaşımın çok yavaş ve konforsuz oluşuydu.

Tek başımıza girdiğimiz çemberden mide bulantısı yaşamadan sağ salim çıkmayı başarmıştım. Geldiğimiz yer ise Wan Desair Düklüğüydu. Kitapta kendim yazmış olmama rağmen tek sevmediğim karakterimdi ve şuan onun evinde nişanlımla kalmaya gelmiştim, en azından mektup yollamıştım, o yüzden kafamı 'habersiz geldiniz.' saçmalıklar ile doldurmama gerek yoktu.

Kar olacağını tahmin ettiğim için bot giyinmiştim ama yine de bata çıka yürüyordum. Bu kar ne kadar derin?

Sonunda Düklüğün kapısına ulaştığımız da nezaket amaçlı iki kere tıklamıştım. Kapıyı kahya açmıştı, uzun süre burda çalıştığı belli oluyordu, olmasa da bilirdim zaten, neden mi çünkü müneccinim(!)

Adam bize saygıyla selam verip odalarımıza kadar göstermişti, banyo edip üzerinizi giyene kadar da yemeğin hazır olacağını kısaca dile getirmiş ve gitmişti. Arkasından kısa bir bakış atarak Allan'a döndüm.

"Yemekte görüşürüz sevgilim."

Hayır! Kaç pera. Kendi içimden diye diye ağzıma taktım yetmedi gidip adamın yüzüne söyledim. Cevap beklemeden bana ait olan odanın kapısını acarak kendimi adeta odaya hapsettim. Yemeğe kadar ben rezilliğimi unuturdum, o unutmazsa da yapabilecek bir şeyim yoktu.



Daddiridatdatt daddiridatdatt daaat datt hello yine ben  bolum takip eden yoktur ama hafta da 3 bolum atarken hafta da 1 oldu iki haftadır. Mental acıdan bok gibi hissediyorum ve hâlâ oyleyim aslında yinede bölum yazmak beni kendi hislerimden uzaklastırıyor, en kısa zamanda yine üç bölum haline geri doneceğimm(umarım) evren duy beni reankarne et beni! Saka maka büyü yaptıgım sürece her sey olurum ben lutfenjwşjsşwnsşwkw

Buraya dükün tipini koyuyorum

Açıkcası duk siyah saclı mavi gozlu ama Pinteresten her baktıgımda kaba dayı gibi adamcıklar cıkp duruyor onalro gordukce de dükü hovarda yapmamak icin zor duruyorum wkshwlnsşqjwls saka maka onalr ne ya oyle ben nornal bir insancık arıyorummm!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açıkcası duk siyah saclı mavi gozlu ama Pinteresten her baktıgımda kaba dayı gibi adamcıklar cıkp duruyor onalro gordukce de dükü hovarda yapmamak icin zor duruyorum wkshwlnsşqjwls saka maka onalr ne ya oyle ben nornal bir insancık arıyorummm!

Leydi yeniden doğdu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin