SENDE YANDIM || Texting

2.6

SINIR: 47 oy, 250 yorum.

iyi okumalar! ♡

Sabahki mesajlaşmalarımızın ardından Kıraç beni görüntülü bir şekilde aramış ve okula gidesiye kadar benimle konuşmuştu. Bu sayede tahmin edebildiğim bir gerçeği de öğrenmiştim. Ehliyeti vardı.

Araba sürerken trafikteki ciddi halleri gözüme çok karizmatik gelmişti. Keşke yanına oturup onu izleyebilseydim...

Benimle mesajlaşmaktan bugün her güne göre daha geç çıkmıştı ama neyse ki dersine vaktinde yetişmişti. Ben de telefonu kapattığımız gibi masamın başına oturmuş gramer soruları çözmeye başlamıştım. Birbirine benzer iki şık arasında kaldığım zamanlar hep yanlış olanı seçmekten kafayı yiyecek raddeye geldikten sonra başımı testlerden kaldırdım ve saate baktım. Daha öğlendi.

Çok fazla kafa yormaktan karnımın acıktığını hissediyordum. Birkaç dakikalığına yatağa uzandım ve tavanı izledim. Karnımın gurultuları artık yükselmeye başladığında artık ayağa kalktım ve mutfağa doğru gittim.

Annem daha çıkmamıştı, yarım saat içinde çıkacaktı, kursa gidiyordu. Öğleden sonra da geliyordu. Yalnızca birkaç saatti. Ben bu saatlerde evde yalnız oluyordum ve genelde ders çalışıyordum. Ama bugün her zamankinden geç çalışmaya başladığım için şu an boştum.

"Çıkacak mısın?" diye sordum anneme, cevabını bildiğim halde. Annem onayladı. "Evet çıkacağım şimdi. Sen ne yapacaksın?"

Mutfağa doğru bakındım. "Karnım acıktı ya, bir şeyler yapıp yerim." Bir yandan odasında hazırlanıyor bir yandan bana laf yetiştiriyordu. "Tamam, sen karnını doyur güzelce. Ben bugün biraz geç gelebilirim, korkmazsın değil mi?"

Kaşlarımı kaldırdım. "Korkmam da... Ne kadar geç? Ne yapacaksın ki?" Gözlerini gözlerime dikti. "İşim var, kızım, ne yapacaksın ne yapacağımı?" Son söylediği ile kafam karışmıştı. Duyduğum şey daha çok napcan napcamı gibi bir şeydi.

Bu kadında bir haller vardı ama illa ki çıkacaktı kokusu. Koku demişken burnuma dolan parfüm kokusu annemden mi yükseliyordu yoksa ben açlıktan gaipten kokular mı duymaya başlamıştım?

Aynanın karşısındaki anneme uzaktan bir bakış attım. Sonra yavaş adımlarla yanına gidip burnumu ona doğru yaklaştırıp kokladım. "Sen parfümünü mü değiştirdin?"

"Hıı," diye bir mırıltı yükseldi dudaklarından. "Değiştirdim." Gözlerimi kısarak ona baktım. Her zamanki gibi giyinmişti aslında ama ne değişmişti bulacaktım. Saçlarını at kuyruğu topladıktan sonra kenarlardan fışkıran saçlarına da tel toka taktı ve bana döndü. Tek gözünü kırpıp başını iki yana sallayarak bana baktı. "Ne oldu? Dikildin tepemde kaldın."

"Bilmem, bir şey mi oldu?"

"Hadi, çık çık," diyerek eliyle beni kışkışladı. "Geç kalacağım şimdi." Önünden çekildiğimde çantası ile paltosunu alıp kapıya yöneldi. "Dikkat et, ocağı, suyu, ışığı açık bırakma. Çok geçe kalmam ben zaten, tamam mı?"

"Tamam tamam. Kaç yaşındayım?"

Ayakkabılarını giyerken bana baktı. "Kaç yaşındasın?" Gözlerimi devirdim, gülmemeye çalışarak. "Hadi hadi, geç kalma," dedim.

Uzanıp saçlarımı öptükten sonra evden çıktı ve ben de arkasından kapıyı kapattım. Şimdi akşama kadar evde yalnızdım. Telefonumu alıp mutfağa geçtim ve geçenlerde gördüğüm makarna tarifine göz attım. Ardından bir müzik açıp makarna suyunu koydum. Su haşlanırken dolaptan yapacağım sos için birkaç malzemeyi çıkarıp hazırladım.