3. Bölüm: Tehdit
Karekterlerin hepsinin kurgusal olup, terimsel bilgiler hayal ürünüdür. Yanlış bir bilgi konusunda manzur görün. 🤍
İyi eğlenceler.
Yanımda ki son ses çalan alarmla, tüm uyarıcılarım harekete geçti. Elimle yoklayıp alarmı susturduğumda yeni güne şimdiden olumsuz enerji ile başlamıştım.
Alarm ile uyanma kabusu.
Yüzüme gelen saçlarımı elimle arkaya doğru iterken doğrulmaya çalıştım.
O ses benim benim belimden mi gelmişti?
Evet tam da tahmin ettiğim gibi masada uyuya kalmıştım. Zaten alarmla uyanmak geç kalkmış olduğum anlamına geldiği için kendime gelip, oyalanmadan hazırlanıp evden çıktım.
Her zaman ki saatiminde arabamdaydım, fakat az daha oyalansaydım geç kalırdım. Her zaman ki gibi arabanın içine telefon sesim, doldurduğunda Deniz olduğunu tahmin ettiğim aramayı yanıtladım.
"Eylül Amirim, acil bir ihbar var olay yerine intikal ediyoruz, olay yerinde ölmüş, sizin de gelmeniz gerek." diyen telaşlı bir erkek sesi doldurdu arabayı tahminimin aksine.
"Tamam tamam hemen geliyorum adres neresi?" dedikten sonra Kerem polisin verdiği adresi aklıma not ettim. Onlardan önce ulaşabilirdim. Yakın bir konumdaydım.
Tam biraz daha gaza yüklendiğim de kulaklarıma yüksek bir ses ulaştı ardınan araba bir anda durdu. "Sikeyim, böyle işi ya." diye söyledim istemsizce. Araba bozulacak zamanı mı buldun gerçekten? Sinirlenmek istemiyorum ama tüm evren bunun için çabalıyor gibiydi.
Tamir için birini çağırmak oldukça zaman alıcı bir fikir- ayrıca benim de yapamayacağım bir iş- olduğu için arabamı kitledim ve yola göz attım.
Mecbur otostop çekecektim.
Elimi kaldırıp geçen arabalara baktığımda birinin durması için dua ediyordum. Gelen motoru gördüğümde mecbur elimi yine kaldırdığım motor, yavaşlamaya başladı.
Şükürler olsun.
Yanıma yaklaşan motara baktığımda oldukça dikkat çekici olduğunu görmüştüm. Her türlü insanın sahip olmak isteyeceği türdendi. Ek olarak süren kişinin kasktan dolayı yüzü görünmese de oldukça cüsseli biriydi. İster istemez gözlem yaptığımda, düşüncelerimi bir kenara bırakıp, derdime çözüm bulmak için yanına yaklaştım.
Tam teşekkür edip derdimi anlatacağım sırada motorlu, siyah kaskını indirip, "Güz-, Polis Hanım, hayırdır bir sorun mu var?" diye soran kişinin sesi elbette ki yabancı gelmedi.
Karşımda tüm heybeti -ve yok sayılmayacak şekilde olan motoru- ile duran,
Ata Burhan Aydeniz'den başkası değildi."Ata Bey merhaba, böyle bir durumda olmaktan asla keyif almıyorum. Bu durumda rastgele gelişti siz olduğunuzu bilmiyordum. Lütfen yanl-" diyerek hızlı bir şekilde konuşurken daha doğrusu saçmalarken Ata sözümü kesti.
"Nereye gidiyoruz?" diyerek kaskını uzattığında kısa bir an bakakalsam da, hemen toparladım. Yeterince oyalanmıştım.
Hemen motora atlayıp, kaskını taktıktan sonra adresi söyledim. Motor çalıştığında el mecbur, ellerimi onun beline dolarken belinin sıkılığı ile karşılaşmak beklediğim bir şeydi açıkcası. Boş değilmiş kıyafetin altında ki beden, anlamış olmuştum. Oldukça önemli bir bilgiydi tabi bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERS KELEPÇE
General Fiction"Cinayet büro polis, Eylül Dora Vizgin." İşte şimdi sahne benim, ışıklar ise karanlık dosyaların üstünde. Dışarıdan bakıldığında hayatı mükemmel giden Ata Burhan yaptığı bir hata yüzünden tepetaklak olur, bu hata ona güzellikleri getiriken bir o kad...