Ters Kelepçe "9"

103 48 167
                                    

Bölüm 9; Günahlar ve bedeller.

Karekterlerin hepsi kurgusal olup, terimsel bilgiler ise hayal ürünüdür. Yanlış bir bilgi konusunda mazur görün. 🤍

İyi eğlenceler.

( Lütfen yukarı da ki açıklamayı göz önüne alarak okumanızı istiyorum bu bölümü. )

🔗

Titreyen ellerim, heyacandan çıkacak gibi olan kalbim ile elimde ki ceket parçasına bakarken en az benim kadar şaşkın bir Deniz vardı.

"O da ne öyle?" diye mırıldandı Deniz.

Elimde ki notu Deniz'e doğru tuttum okuması için. Açıklama yapmak ile uğraşamazdım.

"Hakan Safir'in cinayeti ile senin ne alakan var ki?" diye sordu okuduktan sonra.

"Bilmiyorum ama katil kendini yakalatmaya oynuyor," dediğimde kafamda binbir türlü ihtimal vardı.

"Ben hazırlanıyorum, vakit kaybetmeden teslim edeyim. Ne kadar çabuk o kadar kesin ipucu." dedim odama ilerlerken.

"İyi, yemeğimi kendim hazırlarım artık." diyen Deniz düşünceliydi.

Onun bu halini gördükten sonra aklıma bir tilki daha geçinmeye başladı. "Bir alt sokakta Asaf'ın kafesi var. Hem hazır kahvaltı hem eşlik edecek bir partner. Bence kaçırma bu fırsatı," dedim sinsi bir gülüşle. Oldukça makul bir fikir.

"Ay, saçmalama. Onun boş muhabbetini çekeceğime kendim hazırlar yerim," diye bağıran sesini duydum Deniz'in.

"İyi sen bilirsin," diye mırıldandandığımda gideceğine emindim. Deniz ile Asaf'ı da aradan çıkardığıma göre asıl meseleme dönebilirdim.

O kadar Asaf'a söz vermiştik tutmayalım mı?

On beş dakikalık hızlı bir zaman dilimi sonrasında hazırdım. Hızlı ve yeterli bir hazırlanma olmuştu. Bol paça lacivert kumaş bir pantolon ve beyaz bir body giymiştim. Saçlarımı da salık bir topuz yaptığım da gerçekten hazırdım.

"Çıkıyorum be-," diyerek içeri dalmıştım ki Deniz'in çoktan gitmiş olduğunu anladım. Asaf'ın yanına gideceğine emindim. Kendince eğlence arıyordu zaten, ağız arayıp kahvaltısını bedavaya getirecekti.

Her zamanki Deniz'di, az değildi.

Masada duran kanlı parça tekrar göz açıma girdiğinde, fazla zaman kaybetmeden yanıma alıp evden çıktım. Kanıtları yok etmemek adına elime de eldiven geçirmeyi ihmal etmedim.

🔗

Karakola vardığımda hemen savcımın odasına ilerledim. Umarım odasındadır çünkü bu kanıt ile daha fazla kalmak istemiyorum.

"Savcım içeride mi?" diye sordum kapının orada ki bir polise.

"Evet Komiserim." dedi kafa sallayarak. Aldığım onayla içeri girmeye yeltenmiştim ki bana seslenen bir ses ile duraksadım.

"Eylül Komiserim, bu dosyayı size getirmem istendi. Mahkemden önce bakmalıymışsınız."

Elime gelen mavi dosyaya bir bakış attım, Yaren Kaya yazıyordu en başında, ardından nasıl öldürüldüğü, otopsi raporu gibi tüm bilgiler vardı. Geceleri bin kez üstünden geçtiğim bilgilerdi. Hepsi mahkeme de sunulucak, şüpheliler yargılanacaktı.

TERS KELEPÇE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin