4. Bölüm: Dora
Karekterlerin hepsinin kurgusal olup, terimsel bilgiler hayal ürünüdür. Yanlış bir bilgi konusunda mazur görün. 🤍
İyi eğlenceler.
"Savcı Hakan'ın, en son davası Yaren Kaya cinayetiydi. Yani bu ölüm o dava ile ilgili olabilir mi?" dedi polislerden biri sessizliği bozarak.
"Muhtelemen, Eylül Amirim siz ilgileniyordunuz bu dava ile ilgili değil mi?" diyerek bana döndü Ekrem Amirim. "Şüphelendiğin birileri var mı? Dosya ne durumda." diyerek yöneltilen soruları cevaplamak için hafif bir dikleştim.
"Maalesef elimizde yeteri kadar kanıt yok, şüpheli olarak bir kişi var. Fakat cinayet zamanında evde olduğuna dair kanıtlar sundu. Bu yüzden elimizde şüpheli durumunda kimse yok." diyerek açıkladım, resmi olarak şüpheli değildi ancak, benim kanaatimce Ata Burhan Aydeniz hala saklı bir sır kutusuydu. Ve o kutuyu aralamak için çabalayacaktım.
"Fakat ben yinede.." dediğimde şuan söyleyip söylememek arasında kararsız kalmıştım. Fakat üzerimde ki meraklı bakışları sonlandırmak için "hala şüpheli buluyorum. Hareketleri sebebiyle bir çok şüpheli davranışına şahit oldum. " diyerek devam ettim.
"Sizi bu düşünceye iten nedir? Galiba bahsettiğiniz şüpheli Ata Burhan Aydeniz adında bir mühendis değil mi?" diyerek sordu polislerden biri.
Kendimden emin bir şekilde devam ettim. "Evet kendisi mühendis, beni bu düşünceye iten şeylere de gelirsek. Zaten bildiğiniz üzere elimizde ki tek kanıt, iletişim kartının olay mahalinde bulunması, Yaren Kaya'nın bir mühendise ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum, kocası da Ata Burhan'ı tanımadığını söylemiş, katilden düştüğünü düşüyorum bu yüzden. Ata Burhan'ı tanıyan biri veyahut ta kendisinden düşme ihtimali çok yüksek." dediğim de herkes dikkatle dinliyordu.
Ekrem Amirim bir şey söylemek için tam ağzını araladığında ne demek istediğini tahmin ettiğim için o sormadan yanıtladım. "Biliyorum, bu çok büyük bir iddia, bu yüzden düşüncemin doğru veya yanlış olduğunu kanıtlamak için elimden geleni yapacağım." dediğim de Ekrem Amirim de oluşan hafif bir tebessüm görmüştüm.
Konuşmanın devamında diğer şüphelerimden de bahsederek diğer polislerle birlikte bir istişare içinde devam ettik. Konuşmanın son bulmasıyla herkes tek tek ayaklanırken bende ayaklandım.
"Eylül, sen biraz bekler misin?" diyen Ekrem Amirim ile durakladım. Ufaktan gerilmeye başlarken başımı sallayarak onayladım. Oda boşaldığında ise amirim ayağa kalkarak yanıma yaklaştı.
"Zekanı, ve hırsını görebiliyorum Eylül." diyerek elini omzuma koydu. Bir baba şefkati ile gözlerime baktığında, "seni bu büro için görevlendirdiğimde üstesinden gelebileceğini biliyordum, ve hala da eminim kızım. Bu konuyu da çözebilecek, ve bir ailenin daha bir nebze de olsa rahat uyku uyumasını sağlayacaksın." dedi gülümseyerek, bende aynı şekilde gülümsedim." Fakat yinede dikkatli ol." dediğini şuan belki de anlamlandıramamıştım. Ama bildiğim bir şey varsa çok şey yatıyordu bu cümle de, karşımda ki tecrübe de bunu görebiliyordum.
Fakat gözlerimi büyüleyen hırs çoktan temkinimi elimden almıştı.
Her şey için ya çok geçti yada daha yeni başlıyordu.Yinede Ekrem Amirimi rahatlatmak için "merak etmeyin amirim en kısa sürede halledeceğim. İşin sınırı aşacağım seviyeye gelmesine gerek kalmayacak."
🔗
Mola vermek ve biraz kafa dağıtmak için telefonu elime aldım. Bir kaç maili ve haber kanallarını inceledikten sonra sosyal medya hesabıma girdim. Mesajlar da Deniz'in gönderdiği bir kaç video dışında bir şey görünmüyordu. Mesaj kutumda görünen Ata tekrar gözüme ilişti. Yeni bir hikaye paylaşmıştı. Açtığım da bir parti ilanı vardı. Arkadaşı -adının Asaf olduğunu gördüğüm- 'bu gece patlıyoruz' diye bir paylaşım yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERS KELEPÇE
General Fiction"Cinayet büro polis, Eylül Dora Vizgin." İşte şimdi sahne benim, ışıklar ise karanlık dosyaların üstünde. Dışarıdan bakıldığında hayatı mükemmel giden Ata Burhan yaptığı bir hata yüzünden tepetaklak olur, bu hata ona güzellikleri getiriken bir o kad...