b o s s

741 26 19
                                    

"Sizi rahatlatabilirim, efendim."

Seme: Sunghoon
Uke: Jaeyun

~Jaeyun~

Patronumun bıraktığı kağıtları topluyordum, gerçi bırakmış sayılmazdı çünkü hepsi ayrı tarafa saçılmışlardı.

Choi Şirketinin onu kazıkladığını öğrendiğinde çok sinirlenmiş, bulduğu bütün sözleşmeleri parçalamış veya yerlere fırlatmış sonrasında çıkıp gitmişti.

İç çekerek yerlere dağılan yırtılmış kağıtları topladım ve son bir kez baktım. Bunlar bizim için iyi gelişmeler sağlayan sözleşmelerdi fakat Sunghoon o sinirle her şeyi unutmuş olmalıydı.

Onları çöpe attım, yine eğildim. Sağlam kalan kağıtları toparlıyordum. Sunghoon hızla kapıyı açarak içeriye daldı.

Bende aynı hızla ayağa kalkıp onun önünde eğildim. Sunghoon bir şey demeden masasına geçti ve oturdu.

"Devam et."

"Evet, efendim."

Kaldığım yerden devam ettim, sağlam olanları aldım ve kendi masama yöneldim. İlgili olduğu alanlara göre ayırdım, dosya almak için Sunghoon'un masasına doğru ilerledim.

Sunghoon beni izliyordu, sırf bu yüzden utanmıştım. Masanın üstündeki dosyalara uzandım, Sunghoon benim elimi tutunca kafamı kaldırdım.

"Hizmetçiler temizleyebilirdi, sen neden yaptın?"

"Sizin sekreterinizim, efendim. Benim işim olduğunu düşünmüştüm, bir dahakine yapmam."

"Peki."

Sunghoon elimi bıraktı ve arkasına yaslandı. Hâlâ gözleri üzerimdeydi. Dosyaları aldım, kendi masama gittim ve kağıtları yerleştirmeye başladım.

Sunghoon gözleri bir an olsun benden ayrılmıyordu, rahatsız olmaya başlamıştım. Dosyayı sertçe masaya bırakarak arkama döndüm.

"Bir sorun mu var efendim? Gözlerinizi üstümden çekemiyorsunuz."

Sunghoon sırıttı ve bana doğru eğildi. Ellerini birleştirmişti, beni baştan aşağı süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"Çok güzelsin, gözlerimi alamadım. Üzgünüm."

Yanaklarım kızarmıştı, neden bana yakın davranıyordu ki? Bilgisayarına gelen bir kaç bildirimle o tarafa döndü. Kaşlarını çatmıştı. Ayağa kalktı ve dışarıya çıkarken bana seslendi.

"Toplantıya gidiyoruz."

"Tabii, efendim."

Onun peşinden onu takip ettim. Asansöre bindik ve toplantıların yapıldığı kata indik.

~~~

Sunghoon sinirle bir şekilde soluyordu, ondan korkmaya başlamıştım doğrusu. Elimdeki tablete bir şeyler daha karaladıktan sonra kapattım. Asansöre binmiştik.

Sunghoon derince inledi ve parmaklarıyla alnını ovuşturdu. Onun için üzülmeye başlamıştım. Elimi sırtına koydum böylece bana bakmış oldu.

sex money feelings die Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin