sex money feelings die

p o r n s t a r

"Ben stilistim, porno starı değil?!"

Seme: Sunghoon
Uke: Jake

...

Jake'den

İç çekerek ve ne yapacağım aklıma geldikçe kızararak çekimlerin olacağı yere doğru yürüyordum. Bugün bir porno çekimine şahit olacaktım, hepsi de Jungwon'un yüzündendi. Kendisi beni bu işin içine sokmuştu!

Yapılacak yere, lüks otele varmıştım. Resepsiyon olduğunu düşündüğüm masaya doğru ilerledim ve arkasında oturan kadın hemen kafasını kaldırarak bana baktı, gülümsedi.

"Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Çekimlerin olacağı oda-"

"Tabii, 25 numaralı oda. 3. Kat. Kapısı zaten açıktır."

Kadına gülümseyerek teşekkür ettim ve onun yanından ayrılıp gördüğüm ilk asansöre doğru yöneldim. 3 numaralı tuşa basarken stresten ellerim titriyordu, karnım ağrıyor, midem bulanıyordu. Derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sonuçta porno da oynamıyordum, bu aklıma gelince rahatlamıştım.

Etrafta çokta kalabalık değildi, bazı kameramanlar kameraları düzeltiyorlardı. Gözüm Jungwon'u ararken onu bir odanın içerisinde gördüm. Hızla yanına gittiğimde porno starlarının orada olduğunu öğrenmiş oldum.

Kadına makyaj yapılıyor bir yandan da saçı düzeltiriliyordu. Göğüsünden aşağısını bir havluyla kapatmıştım. Sonra gözlerim ona kaydı.

Park Sunghoon. Jungwon ondan bahsedip durmuştu. Ne kadar yakışıklı olduğundan filan. Gerçekten yakışıklıydı. Sarı saçları kabarıktı, burnunda bir ben vardı. Bedeninin sadece alt kısmını havluyla kapatmıştı, onun dışında her yerini görebiliyordum.

Onun karın, kol kaslarına uzun uzun bakmıştım. Ne yaptığımın farkına varınca yanaklarım hızla kızarmıştı. Jungwon'a döndüm, sonunda beni fark etmişti.

"Selam jakey."

Gülümseyerek karşımda dikildi. Dudaklarımı yalayarak ona karşılık verdim.

"Selam, Won. Ben ne yapacağım?"

"Sunghoon'un makyajını yapacaksın."

Nefesimin kesildiğini hissettim, neden bu kadar heyecanlanmıştım? Tamam anlamında kafamı salladım ve Sunghoon'un oturduğu koltuğa doğru yöneldim. Yüzüme en güzel gülümsememi takınarak onun karşısında durdum. Onun yakışıklı yüzünün karşısında benimde güzel olmam gerekiyormuş gibi hissetmiştim.

"Selam, ben Sim Jake. Makyajını ben yapacağım."

Sunghoon elindeki telefondan kafasını kaldırdı ve bana baktı. Yüzünde bir gülümseme oluşurken konuşmaya devam etti.

"Selam, Jake. Nereye geçeyim?"

"Burada durabilirsin, sorun yok."

Dedim arkama dönerek makyaj malzemelerini alırken Jungwon çok ağır bir şey yapmama gerek olmadığını söylemişti.

Fondöteni onun yanaklarına uygulamaya başladım. Olabildiğine onunla göz temasından kaçınıyordum. Elimdeki pembe makyaj süngerini bırakıp elime allık aldım. Sunghoon'a baktığımda onunda beni izlediğini fark etmiştim.