TASTE

〔Ep.11〕O kapıdan çıkarsan bir daha asla geri giremezsin

Olayli Ep

Bu arada baslari olayli degil 2. Yari olayli bundan sonraki bolum de bu bolumun devami gibi olayli olur snrm

Gecen bolumden sonra nasiliz gencler
Iyiyiz bence
Iyiyiz dimi
İyiyiz İyiyiz

Bu bolum belki de bu ficde cok az goreceginiz utangac minnos Jeongini gorucez bide tam bir orosbucocu oldugu halini gorucez

Fight var bolumde cok heyecanliyim

E hadi o zaman baslayalim

__

KARD - GUNSHOT

ㅡ

•

Hyunjin, gözlerini aralayıp derin bir uykuda olan bedeni izledi bir süre, biraz düşündü de. Jeongin değişikti, deforme olup renkleri birbirine karışmış tablo gibiydi, aslını anlamak zordu. Hyunjin, hala onun kişiliğini çözmekte zorlanıyordu. Bazen hırçın ve sert bir yapıya sahipken bazen de şirin ve yumuşak bir yapıda oluyordu.

Sonunda düşüncelerine ara verip elini saçlarına yerleştirdi ve usulca okşadı. Bir süre sonra jeongin yavaşça araladı gözlerini.

"Günaydın, nasılsın?"

"Günaydın... Çok yorgunum ve canım yanıyor."

Hyunjin bir süre düşündü. Ardından yataktan çıkıp ufak bir telefon görüşmesi yaptı.

"Hyunjin, telefonumu gördün mü?"

Hyunjin, komodinin üzerindeki telefonu Jeongin'e uzattı. "Abini arayıp bu gün bende kalacağını söyle, böyle eve gidemezsin."

Jeongin'in kaşları anında havalanmıştı. "Abim buna asla izin vermez ki!"

Hyunjin, eşyaları toplarken omuz silkti. "İzin almıyoruz ki?"

Jeongin, gergince Minho'nun telefonu açmasını bekledi.

"Efendim Jeongin?"

Jeongin derin bir nefes verip sakin ve şirin bir tonda konuştu. "Hyung ben otelden çıktım, Hyunjin arayıp biraz takılmayı teklif etti. Kahvaltı falan yapıp akşam yemeği saatine kadar gezeceğiz. Gece de onunla kalıp film izlemeyi istiyor, Sen ne dersin, hm? Gitsem sorun olmaz değil mi?"

Jeongin'in tatlı tatlı konuşmasından sonra iç çekti Minho. Hyunjin'e her ne kadar güvenmese de kardeşini kırmak istemiyordu. Üstelik Jeongin, ilk defa böyle bir şey istemişti.

İlk kez bir arkadaşı oluyordu -o her ne kadar haz etmese de- Jeongin, Hyunjin ile beraberken mutluydu ve Minho'nun buna engel olmak gibi bir amacı yoktu. "Tamam, kal. Güzelce eğlen fakat dikkatli ol."

"Ahahhah, dikkatli olurum tabii, asıl Hyunjin dikkatli olsun!" Demek geçse de içinden diyemezdi, tabii. "Merak etme hyung, çok dikkatli olacağım! "

Jeongin'in heyecanlı ses tonuna karşılık, yüzünü gülümseme kaplamıştı Minho'nun. Kerdeşinin bu şirin ve masum kişiliğini seviyordu...

Jeongin telefonu kapatırken, Hyunjin'in yanında dikilen uzun siyah saçlı genci görmesi ile yorganı yüzüne çekerek sakanmaya çalıştı.

Hyunjin buna karşılık kahkaha attı. "Jeongin, endişelenme. Bu benim adamım."

Jeongin, yavaşça yorganı indirirken uzun saçlı olan doksan derece eğilip selam verdi. "Merhaba bay Yang, Ben Soyeon, Bay Hwang'ın menajeriyim."