Jeongin, sürekli ünlü idol Hwang Hyunjin'in videolarını paylaşarak onun dikkatini çekmeye çalışıyordu.
Günün birinde, hikayesine bir video ekleyip "Tadına bakmak istiyorum" yazarak paylaştığında şans eseri bunu Hyunjin görür.
Hyunjin, karşısına çıka...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyunjeong etiketinde #9 olmusuuuzz yeeeppp
Smut bolumler daha cok okunuyor farketmedim deil
Bu arada Hyunjin Jeongin'i asagiya indirmeden once sweatshirtü geri giydirdi cibildak degil yani
ICI BOS NOKTADAN SONRA KI YASANAN OLAYI KABATASLAK CIZIP BOLUM SONUNA KOYDUM RESME BAKIP KIMIN NERWDE OLDUGUNU NET ANLAYABILIRSINIZ BIDE YUZ IFADELERINI DE KOYDUM 'Bu ana şahit olan dört kişi vardı' yazisini gorunce bakin fotoya
Bolumu cok dikkatli okuyun bir seyleri kacirmayin
Baslayalim
ㅡ
ENHYPEN - Sacrifice (Eat Me Up)
ㅡ
・
"Eğer bu adamın elini tutup o kapıdan çıkarsan bir daha asla geri giremezsin!"
Bu cümle Jeongin'in duraksamasına sebep oldu. Hyunjin hala onu çekiştirse de o, içinde bir yerlerde kalmak istiyordu. Ama ne yapacaktı, geçip içriye yaramazlık yaptıktan sonra azarlanmış çocuk gibi oturacak mıydı ya da Hyunjin'in elini tutup bir daha hiç gelmemek üzere bu evden çıkacak mıydı?
Şu an resmen araftaydı.
Anlık gelen iç güdüyle Hyunjin'i itip kapıyı açmış ve koşarak evden ayrılmıştı. İkisi arasında bir seçim yapmak yerine ikisinden de kaçmayı tercih etmişti. Aslında belki de doğru bir tercihti bu. Şu an Minho ile kalsa büyük ihtimal tekrar kavga edeceklerdi, Hyunjin ile gitse Minho'yu kaybedecekti. O ise ikisini de geride bırakıp kendi benlikleri ile kalarak bir süre kafa dinleyecek ve rahatlayacaktı.
Minho ve Hyunjin ise şaşkınca öylece kalmıştı. Hyunjin hala öylece duruken, Minho'nun Jeongin'in peşinden gitmesi ile kendine gelip o da koşarak evden ayrıldı.
Gece yarısına geliyordu ve Jeongin, yaklaşık on iki saattir ortada yoktu. Beklenmedik bir şekilde evden çıkıp yok olmuştu ve Ne yapacağı belli değildi. Jeongin'in dengesiz ruh hali ise, ikisini de endişelendiriyordu. Şu an Jeongin'in ne yapacağını kestirmek imkansızdı. Kendine ya da herhangi birine zarar verme ihtimali vardı, herhangi birinin de ona. Özellikle de Minho'nun düşmanları oldukça tehlike arz ediyordu.
Hyunjin, tüm senaryoları göz önünde bulundurarak endişe içinde onu arıyordu, biraz da vicdan azabı çekiyordu. Tüm sokaklara tek tek göz atıp gidebileceği çoğu yere bakmıştı. Saatini kontrol edip çoktan biri geçtiğini gördü. Adımlarını caddenin başındaki yaklaşık yirmi basamaklık merdivene yöneltti. Merdivenleri inmeye başladıktan sonra sırtında bir el hissetmiş ve arkasını bile dönmeden sırtındaki baskıyla beraber dengesini kaydedip yaklaşık on beş - yirmi basamak boyunca aşağı yuvarlanmış ve sırtı zeminle temas ettikten bir süre sonra ise bilincini kaybetmişti.
