5.Bölüm

5.4K 304 125
                                    

Keyifli okumalar... Güzel yorumlarınızı bekliyorum. 🤩

🖤

İlkay'ın yattayken hissettiği vücut kırgınlığı dünden beri kendini daha fazla belli etmeye başladığı için hazırladığı mis kokulu bitki çayını yudumlarken salondaki geniş pencerelerin önünde oturuyordu.

Geniş armut koltukta bağdaş kurmuş şekilde otururken camdan üzerine yansıyan yaz güneşi içini ısıtıyordu. Kullanılmayan odada bulduğu armut koltuğu çok sevdiği manzarayı izleyebilmek için buraya taşıdığı için kendisini tebrik etti.

Eğer tek başına eve çıkmaya karar verseydi tercih edeceği ev tam olarak bu şekilde olurdu. Geniş bir salon ve tüm manzarayı gözler önüne seren tüm duvarı kaplayan pencereler, çok büyük sayılmayacak ama ferah görünen bir mutfak, misafir odalarına ek evin en güzel yeri olan yine büyük pencerelere sahip yatak odası...

İlhan Bey ve Altuğ bu evi normal zamanda kullanıyor muydu yoksa sadece kendisini misafir edecekleri için mi ayarlanmıştı bilmiyordu ama şans eseri karşılaşıp gözleri önüne serilen bu manzara kalp kırıklığını onarması için yardımcı oluyordu.

Bu evde geçirdiği üç günde anlamıştı ki kaçırılmış gibi değil de daha çok inzivaya çekilmiş gibi hissediyordu. Babasıyla olan kavgalarına rağmen ailesini kendi hissettiğinden bile çok sevdiğini de bu zaman diliminde fark etmişti ama ister istemez duygularını yıpratan kavgalardan uzak kaldığı için kafası daha rahattı.

Kendi evinde gözünü açtığı her sabahta aklını kurcalayan 'bugün beni neler bekliyor, babam yine hangi gereksiz olayla tadımı kaçıracak' gibi huzursuz düşünceleri buradayken yoktu. Bu evde rahat yatağı sayesinde mışıl mışıl uyuyor ve her sabaha mis gibi kahvaltı kokularıyla uyanıyordu.

Hatta artık normal zamanda kendisi için erken sayılabilecek bir saat olan 9'da alarmsız şekilde uyanıyordu. Kısa banyo rutininden sonra çatı katında kaldıklarını öğrendiği çalışanların hazırladığı kahvaltı masasında Altuğ'a katılıyor ve birlikte normal sayılabilecek konuşmalarla kahvaltılarını yapıyorlardı. 

Bu normal konuşmalar daha çok birbirlerini tanıma seviyesindeydi. Altuğ bunu gerçekten kendisine güvenmesini istediği için mi yapıyordu yoksa babasına karşı kullanabileceği bir açık aradığı için mi yapıyordu emin değildi ama konu konuyu açtığı için ortalama yarım saat süren kahvaltı faslının her şeye rağmen hoşuna gittiğini inkar edemezdi.

Kahvaltıdan sonra çalışanlar kendi katına çekildiği ve Altuğ işe gittiği için yalnız kalıyordu ama bu boşluğu ya kendi odasında ki köşede ya da şimdi ki gibi salondaki armut koltukta kitap okuyarak, ses sistemi yüzünden tüm evi saran müzikler dinleyerek ya da dizi-film izleyerek geçiriyordu.

Bu eve geldiği ilk gün ki karmaşaya tekrardan şahit olmadığı için içinde bulunduğu bu rutin kendisini Altuğ'un ev arkadaşı gibi hissetmesine sebep olmuştu. Ya da... İşe giden kocasının eve gelmesini bekleyen bir ev hanımı gibi...

Düşüncelerini bölen sesli gülücüğünün ardından bitki çayından son yudumunu alıp bardağını yan tarafında bulunan sehpaya koydu. Ardından kalçasını hareket ettirip altındaki yumuşaklığa daha çok yayıldı ve başını arkaya doğru atıp sahilde güneşleniyormuş gibi vücudunu ısıtan güneşin tadını çıkarmaya odaklandı.

Böyle keyif çatarken aklı kaçırıldıktan sonra önüne serilen hayatın kendi hayatından daha iyi olan ilk insan olabileceği yönündeki düşünceleriyle doluydu.

🖤

Duyduğu tıkırtılarla ne zaman daldığını bilmediği uykusundan uyanırken gökyüzünden kaybolmaya başlayan güneşin sıcaklığını saatler önceki gibi hissedemediği için ürperdi. Hasta olmamaya çalışırken bu şekilde uyuması tamda İlkay'a yakışan bir hareketti zaten.

RAVEN bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin