RAVEN bxb

46.Bölüm

Keyifli okumalar...

🖤

Altuğ İlkay'ın solan gülüşünden sonra bakışlarını takip edince arka masalarda olan Asya ve Kerem'i görünce en az İlkay kadar gerilip rahatsız olmuştu. İçinden babasına onları da davet ettiği için kızıyordu ama bunu İlkay'a yansıtmadı.

''Ben yanındayım güzelim.'' Masadaki yerini değiştirip uzak mesafelerine rağmen aralarına girerek geniş bedeniyle birbirlerini görmelerini engelledi. Güzel bebeğinin keyfinin kaçmasına izin vermeyecekti. ''Biliyorum zor ama, onları görmezden gelmelisin.''

İlkay sevgilisi için kendini gülümsemek için zorladı. Çok güzel bir geceyi surat asarak geçirmek istemiyordu. Onlar istediği kadar nefretle baksındı. İlkay sevgilisinin dediğini yaparak onları umursamayacaktı.

İlkay Altuğ'un uzattığı kadehten bir yudum alıp kimseyi umursamadan Altuğ'un dudağının kenarını öperek kendine güç depoladı. ''Senin için elimden geleni yapacağım aşkım.'' deyince Altuğ gülümseyerek baş parmağıyla nemlenen dudaklarını okşadı. ''Aslında sadece kendin için hareket etmelisin ama bu gecelik böyle olsun bakalım.''

''Hep bilmiş bilmiş konuş zaten,'' İlkay kıkırdayarak elini Altuğ'un ceketinin düğmelerine attı. ''İkimiz için de hareket edeceğim, oldu mu?''

''Uslu bebek.''

Altuğ sanki yakın değillermiş İlkay'ı iyice dibine çekip az önceki gibi kolunu beline doladı ve sevgilisi için siper olmaya devam etti. Zaten çok geçmeden etraf daha da kalabalıklaştı ve müzik hareketlenince herkes kendi kafasında takılmaya başladı.

Kendi masalarında da kahkahalar eksik olmuyordu. İlhan babası her zamanki gibi Altuğ'un küçüklük anılarından bahsediyordu ama özellikle utanç verici olanları tercih ediyordu. Sünnet olacağı gün yaptıklarını, tuvalet canavarı korkusunu ve daha nicesini... Altuğ ilk başlarda tamamen kendi üzerine oynanmasından hoşlanmıyordu ama Perihan Hanım da aynı babası gibi olduğu için konu İlkay'ın da çocukluk anılarına gelince keyfi yerine gelmişti.

''Evde hep bir gürültü olduğu için bu dört günlük sessizlik bana çok garip geldi ama İlkay daha beş yaşında olduğu için en fazla ne yapabilir diye düşünüyordum.''

İlkay annesinin istisnasız çoğu kişiye anlattığı anısını duyacağı için utançla alnını Altuğ'un omzuna yaslayıp kendince saklandı.

''Bir haftanın sonundaysa sessizliğinin sebebini kötü bir şekilde öğrendik.'' Perihan Hanım o gün yaşadıklarını hala taze bir şekilde hatırladığı için ürperdi. ''Mutfağa giren Hatice Hanım'ın çığlığı hala kulaklarımda yankılanır. O sıralar çok yağmur yağdığı için İlkay bahçede bulduğu her salyangozu eve taşımış. Önce odasında baktığı salyangozlar bahçeden taşıdıklarıyla beraber sürekli çoğaldığı için o gece hayvanlar kutudan taşmaya başlayınca ne yapacağını bilememiş. Yağmur yağdığı için tekrardan bahçeye de atmak istememiş ve hepsini mutfak masasının altına saklamış. Hayvanlar tabii sabit duramayacağı için kısa sürede mutfağın her yerine dağılmışlar.''

İlhan Bey açık açık sesli bir kahkaha atarken Altuğ gülüşünü saklamaya çalışıyordu.

''Günlerce her yerden salyangozlar çıktı. Ve İlkay onları evden atıp doğal ortamlarına bırakıyoruz diye günlerce ağlayarak ortalığı birbirine kattı.''

''Yağmur yüzünden ıslanıp üşürler sanmıştım!''

İlkay kendini savunmaya geçince Altuğ da artık gülüşünü tutamayarak kahkaha attı ama hemen ardından İlkay'ı yanağından öptü. ''Güzel kalpli sevgilim benim.''