RAVEN bxb

37.Bölüm

Hemen hemen her bölüm aynı okunma sayısı olmasına rağmen,
Aralarında dağlar kadar farklar olan oylar,
Hep aynı kişiler tarafından yapılan yorumlar...

Bu hikayeyi seviyor musunuz sevmiyor musunuz inanın anlayamıyorum. Ben İlkay'ı ve Altuğ'u çok sevdiğim için bu rakamlara takılmak istemiyorum ama ister istemez hevesim kırılıyor. Yine de bu demek değil ki hevessiz yazıyorum. Hayır, aksine yazarken çok zevk alıyorum. Sadece sizden geri dönüş alamamak beni üzüyor ama ben planladığımın dışına çıkmadan noktası, virgülüne kadar aynı aklımda ki gibi bu hikayeyi bitireceğim.

Desteğini asla esirgemeyen bir kaç kişiye -özellikle isimlerini belirtmeyeceğim ama onlar kim olduklarını çok iyi biliyor bence- çok çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız. ✨❤️

Ayrıca sizin gibi bende bir okuyucu olduğum için denk geldiğim 4K kelimelik smut bölümlerine çok heveslendim ve denemeye karar verdim. Yanii, bu bölüm full sevişiyoruz. Okumak istemeyenler devam etmeyebilirler ama son bir kaç paragrafı okuyabilirsiniz. 🤭

Keyifli okumalar...

🖤

İlkay aldığı duşun ardından sanki çok yorulmuş gibi kendini salonda ki koltuğun üzerine bıraktı. Aslında yorulmak değil de, çok mayışmıştı. Altuğ da duşa girdiği için yatak odasında yatsa anında uykuya dalacağı için buraya uzanmayı tercih etmişti.

Yine hep beraber akşam yemeği yedikten sonra İlhan abisi şehir dışına çıkacağı için erken ayrılmak zorunda olduğunu söylemişti. Annesi de onun peşine takılmış, kendisini eve bırakmasını rica ettiği için ikisi aynı anda evden ayrılmıştı. Nihal ablası ve Nuray ise etrafı toparladıktan sonra fazla oyalanmadan kendi dairelerini çıkmıştı.

Neredeyse son günlerde ki rutinleri bu şekildeydi. İlkay ilk günler çok tedirgindi ama gün geçtikçe rahatlıyordu. Mutlulardı. Aşıklardı. Karşılarında bunu bozabilecek hiç bir güç yoktu.

Gözleri kapalı olduğu için Altuğ'un geldiğini göremiyordu ama yatak odalarının kapatılan kapısının ardından parkelerde sevgilisinin kendine yaklaşan adım seslerini duyabiliyordu. İstemsizce gülümserken önce burnuna buram buram kahve kokusu doluştu. Hemen sonrasında Altuğ kendisini gülüşünden öptü.

Bu sevgi seline çok alışmıştı. Gözlerini açmaması da bu yüzdendi. Altuğ'un hamlelerini tahmin etmeye bayılıyordu. Bu yüzden bacaklarının üzerinde beklemediği bir ağırlık hissedince şaşırdı. Gözlerini açtığı gibi bedenini yüz üstü bir şekilde bacaklarının arasına bırakıp kafasını karnına yaslayan sevgilisiyle gülümsemesi daha da büyüdü.

Koltuk oldukça uzun olmasına rağmen Altuğ'un bacaklarının bir kısmı kol dayama kısmında kalmıştı. İlkay ıslaklığı alınan nemli saçları okşarken Altuğ'un da aynı kendisi gibi mayıştığını fark etti. ''Nihal abla yemeklere uyku ilacı mı kattı acaba?'' diye kendi kendine mırıldandı.

Altuğ sesli bir şekilde gülüp kollarını beline dolayarak başının karnında ki baskını arttırdı. ''Benim kendimden geçmem için varlığın yetiyor. İlaca gerek kalmadan bayılıyorum.''

İlkay da sevgilisinin gülüşüne eşlik ederek bacaklarını biraz daha aralayıp Altuğ'un sırtına doladı. Pozisyonları garip olabilirdi ama İlkay artık buna da alışmıştı. İkisi de konu birbirleri olunca tam bir temas bağımlısı oluyordu. Parmaklarını Altuğ'un saçlarında kaydırmaya devam ederken, ''Laflara bak.'' diye söylendi.

Altuğ, ''Beğenemedin mi?'' diye karşılık verdikten sonra İlkay'ın toplanan tişörtünün açıkta bıraktığı karnına dudaklarını bastırdı. İlkay da sessiz kalarak karnını huylandıran minik öpücüklerin keyfini çıkarıyordu. Birbirine bu kadar karşı koyamayan ve temas etmeden duramayan bir çift olmalarına rağmen hala sevişmemiş olmaları garipti.