"Çıkart üstünü!"
"Ne..ne saçmalıyorsun Cihangir" diye şaşırdı genç kız kafayı mı yemişti bu adam da gelip böyle densiz gibi konuşuyordu.
"Ayperi, sana üstünü çıkart dedim" Cihangir gözü dönmüş bir şekilde sadece dediğinin yapılmasını bekliyordu. Öğr...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıllardır söylemek için beklediği fakat bir türlü cesaret edemediği kelimeler birden döküldü genç kızın ağzında "Cihangir, seni seviyorum ne olur deneyelim" dedi.
Öylece kaldı genç adam. Çok geçmeden toparlanıp hiç acımadan "Olmaz, bu zamana kadar o gözle bakmadım, sevmedim seni bundan sonra da yapamam" dedi.
"Olsun, deneyelim ne olur Cihangir, benim sevgim yeter bize" dedi. Öyle bir çaresizlikle kurdu ki bu cümleyi adam sesini çıkartamadı.
"Ayperi çok küçüksün, dayanamaz bekleyemezsin gün geçtikçe hayal kırıklığına uğrar, kırılırsın"
"Dayanırım, beklerim ne olur Cihangir bir şans ver" dedi
"Tamam, tamam ama günün birinde seni sevemezsem..." diyemeden
Genç kız sevinçle "Günün birinde beni sevemeyen gönlün olur da başkasına kayarsa söz yolum bile yoluna çıkmayacak" dedi.
''Ayperii, şişt Ayperi sana sesleniyorum''
Genç kız kolundan tutulup hafif sarsılmayla kendine geldi. Neler olduğunu anlamak için biraz bekledi, az önce yaşanan şeylerin bir hayal olduğunu anlaması uzun sürmedi. Her şeyin hayalindeki gibi olumlu ilerlemesini diledi.
''Kusura bakma Cihangir dalmışım, nerde kalmıştık'' Afallayarak kendine bakan genç adam bile nerde kaldıklarını şaşırdı.
''Ayperi, güzelim dalga mı geçiyorsun benimle?''
Cihangir ne demişti? Güzelim... hemde ikinci defa, ilkinde anın etkisi ve duygu yoğunluğu ile tepki veremese de şimdi ne diyeceğini bilemedi heyecandan hıçkırık tutmuştu. Bile isteye adının yanına o sıfatı ekliyordu. Peki Cihangir'i bugün bu kadar cesur yapan neydi?
''Estağ.. hı...furullah Cihangir, sa..hı...dece soğuk ya hı titrerken diyeceklerimi hı unuttum''
Yalan söylemiyordu genç kız hava çok soğuktu ve zayıf olan bedeni rüzgarın her sert esişiyle her an savrulup gidecekmiş gibi duruyordu. Hıçkırığı da var olan bütün cesaretini silip süpürüyordu.
''Otur şuraya Ayperi, hayır bu soğukta o kadar önemli ne diyeceksin de diktin bizi buraya anlamadım ki. Birde bu kılıklıçıkmışsındışarı, insan daha da kalın giyinir hastasın zaten.''
