"Çıkart üstünü!"
"Ne..ne saçmalıyorsun Cihangir" diye şaşırdı genç kız kafayı mı yemişti bu adam da gelip böyle densiz gibi konuşuyordu.
"Ayperi, sana üstünü çıkart dedim" Cihangir gözü dönmüş bir şekilde sadece dediğinin yapılmasını bekliyordu. Öğr...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yağan yağmura inat kucağında sımsıkı sardığı genç kızı ıslanmaması için korurken gözlerinden dökülen yaşlar ile daha çok ıslattığının farkında değildi. Yağmur ve insan seslerini bastırabilen tek ses sadece genç adamın feryatlarıydı. Etrafta yankılan sesler acı feryatlar karşısında kesildi. Yağmur bile bu feryatlar karşısında şiddetini azaltmış bir şekilde yağıyordu. Dünya durmuşçasına yavaş hareket ediyor gibi görünse de genç kız için zaman gittikçe daralıyordu. Genç kızın kaşından süzülen kanlar Cihangir'in yaptığı tampondan dolayı artık eski şiddetinde akmıyordu. Genç adam hasarın sadece kaşından akan kanla sınırlı kalmadığını görüyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Yıllardır askerlik yapan, etrafında yüzlerce arkadaşının şehit olduğunu gören soğukkanlı adam, son yaşadığı olaydan sonra tedavi görüp düzeldiği üzerine rapor alsa bile işlerin hiçte öyle olmadığını gözler önünde sergiliyordu. Sert bir darbe alarak itilince kendine gelmesi uzun sürmedi.
"Abiii, ne oldu burada?"
Bağırarak konuşan kardeşi Cihangir'in durdu sandığı dünyadaki ilk hareketlilikti. Kardeşinin, genç kızı görmesini istediği için sıkıca sardığı kollarını gevşetti.
"O.. o.na araba çarp..tı ben Allah kahretsin ki hiçbir şey yapamadımAslı."
Geçen yıl şahit olduğu bu sahneyi tekrar görmek Aslı'nın ağırca yutkunamasına sebep oldu.
"Abi, yalvarırımsakın ol. İlacınıaldın dimi?"
Konuşmadan sadece kafasını sallayan abisine baktı. İyi görünmeyen adamı es geçerek gözlerini bu sefer yerde perişan bir halde duran kıza çevirdi. Gördüğü görüntü gözlerinin dolmasına neden olsa da mesleğinin getirisi ile hızla toparlandı.
"Şimdiyavaşça Ayperi'yi bırak."
Bu saatten sonra ölsem bırakmam dediği kızı hiç kimseye emanet edemezdi. Hızla kafasını iki yana sallarken gerçeklik algısını da kaybetmek üzereydi.
"Bırakamam, bırakırsam gider."
Acıyla çıkan sözler Aslı'yı üzse bile durumun ciddiyetinin farkında olmayan abisini kendine getirmesi gerektiğini biliyordu.
'Kurtarmak için çok geç kalırız.' Kaybetmek üzere olduğu gerçeklik algısını toparlaması tek bir cümleyle olmuştu. Gevşettiği kollarından genç kızı dikkatle sert zemine bıraktı.
