"Çıkart üstünü!"
"Ne..ne saçmalıyorsun Cihangir" diye şaşırdı genç kız kafayı mı yemişti bu adam da gelip böyle densiz gibi konuşuyordu.
"Ayperi, sana üstünü çıkart dedim" Cihangir gözü dönmüş bir şekilde sadece dediğinin yapılmasını bekliyordu. Öğr...
Merhabalar, şusıra ortalıkta gezen gribe yakalandığım içinbölümüyazıp yayınlayamadım. Sizleri beklettiğim içinçoküzgünüm. Haftada iki bölümyayınlıyor olsam da bu hafta yazabileceğimi düşünmüyorum. Umarımanlayışla karşılarsınız.
Baştan uyarmak isterim yoğun duygu geçişi ile karşılaşacağınız bir bölüm olacaktır.
✨️Keyifli okumalar dilerim.✨️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Beklemek güzeldir ama doğru durakta" Can Yücel
C: Bir saat sonra attığım konuma gel Peri kızım.
Genç kız, gerçekliğine inanamadığı mesajı defalarca okudu. Okudukça inanıyor, inandıkça gerçek olup olmadığını sorguluyordu. Uzun süre girdiği bu paradoksun etkisinden ani bir ürperme ile kendine geldi. Yıllardır, hiçbir cümlesinde genç kız için sahiplenme eki kullanmayan adam ilk defa 'Peri kızım' diyordu. Heyecanla atan kalbine karnındaki garip hareketlenmeler eşlik ederken vücut ısısı da giderek artıyordu. Cihangir, onu bir yerde bekliyordu. Hayır hayır Cihangir; gelmesi gereken saatten 5 saat önce geliyor ve genç kıza şık bir restoranın konumunu atıp gelmesini istiyordu. Ayperi, yeni yeni idrak ettiği cümlelerin etkisi ile her an oturduğu yerde bayılabileceğini düşündü. Artan vücut ısısının etkisi ile terleyen ellerinden telefonu kayıp yere düştü. Gözleri düşen telefonunda değil de titreyen ellerindeydi. Kafasını kaldırıp aynadaki yansıması ile göz göze geldiğinde kalp hızı yavaşlamaya başladı. Sadece bir mesaj ile geldiği bu hali ister istemez onu ürkütüyordu. Ürkmesinin en büyük nedenlerinden biri de ilk defa hissettiği bu aşırı duygu yoğunluğuydu. Genç kız, birkaç saniye yansımasını izledikten sonra kendini daha iyi hissetti. Eğilerek yere düşen telefonunu aldı ve genç adama cevap verdi.
A: Geliyorum Cihangir.
Heyecanı tekrar artarken yerinden kalktı ve boy aynasının önünde durdu. Cihangir'in gelmesini istediği yeri biliyordu. Evlerine uzak olan mekanın adını Nazlı'dan duymuştu. Üzerindeki elbise oraya gitmek için uygun olsa da genç kız, daha önce hiç gitmediği bir yere üzerindeki elbise ile gitme konusunda emin olamadı. Bu kısalıkta olan elbiseleri genelde ailesi ile gittiği yerlerde giyiyordu. Üzerine siyah deri kabanını alarak denedi. Biraz önceki yansımasına göre dışarıda böyle gezmesin sağlığı için daha iyi olduğunu düşündü. Dalga verip salık bıraktığı saçlarının üstten yarısını toplamaya karar verdi. Çekmeceden aldığı küçük bir toka ile saçlarına istediği formu verip bozulmaması için sprey sıktı. Makyajını daha önce yaptığı için eklemelerde bulunmadı. Tam olarak hazır olduğuna kanaat getirdiğinde çantasını da alarak odasından çıkmak istedi. Unuttuğu paketin aklına gelmesi ile hızla dolabını açarak paketi aldı. Günler önce sevdiği adama doğum günü hediyesi almış ve geleceği günü beklemişti. Hediyeyi vermek için en uygun zamanın bu akşam olduğunu düşünüyordu. Hızla merdivenleri inerken saatini kontrol etmeyi de unutmadı. Kafasını kaldırmaya fırsatı olamadan birine çarpması ile elindeki paket yere düştü. Genç kız düşmemek için çarptığı kişiye sıkıca tutundu.
