İçime sinmesi için uzun zamandır yazıp yazıp sildiğim bir bölüm oldu ama bilmemiz gereken her şeye değindim.
Baştan uyarmak isterim duygusal bir bölüm oldu.
(777 adet çiçek fidesi)
Keyifli okumalar dilerim...♡♡
☆
☆
☆
☆
☆
☆Duyduğu sözleri algılayabilmesi uzun sürdü. Kulağında uğuldayan sesin bir kabus olmasını diledi. Diledi, diledi lakin değişen bir şey olmadı. Gözleri giden adamın arkasında askıda kalmıştı. Umutla bekleyen kalbini artık acıdan dolayı hissedemiyordu. Gözlerinden akan yaşlarınsa haddi hesabı yoktu. Denemedim deseydi bile yeterdi ama sevdiği adam genç kıza acımamıştı. Yıkımının büyüklüğü gözle görülemeyecek kadar derindi.
Hevesle koştuğu yolun sonuna gelmişti, hissettiği kaybın tarifi yoktu. Birkaç dakika önce daha fazla kırılamayacağını söyleyen genç kız haklıydı. Bundan sonra alacağı en ufak bir darbede darmaduman olacağını biliyordu lakin bu sözleri duymaya hazır değildi minik kalbi. Bitmişti. Sevdiği adam başka birini sevdiğini söyleyerek çekip gitmişti. Genç kızsa olduğu yerde gözleri yaşlı bir şekilde bitmişti. Kalbinin attığını, nefes aldığını ve yüzünün sırılsıklam olduğunu hissetmiyordu. Sanki ruhu bedeninden ayrılmış ve artık ona faydasının olmayacağını anlayarak yok olmuştu. Hissizleşen genç kız bakışlarını bilinçsizce duvara doğru çevirdi. Her tarafı hayalini kurduğu anılarla kaplı resimlerle irkildi. Daha küçük bir çocukken duygularına ve hayallerine kalemlerle şekil veren Ayperi, bunu yıllarca bilinçsizce devam ettirmişti.
İstem dışı yatağından kalkan genç kız sakin adımlarla hayallerine yürüdü. Adımları duvara yaklaştıkça hislerinin de tekrar bedenine yüklendiğini fark etti. Duvarın tam önünde durduğunda elinin titrekçe resimlere gitmesiyle ruhunda derin bir sızı hissetti. Gözlerinden akan yaşlara inat gülümseyen yüzüyle resimlerde parmaklarını tek tek gezdirdi. Hayallerini bir A4 kağıdına sığdırmayı ve bunların içindeki anlamları kamuflaj etme konusunda yetenekliydi.
Parmaklarını gezdirdiği resimde ormanda yürüyen bir kız vardı. Bu, öylesini çizilmiş bir resim gibi dursa bile aslında en derin yaralarından biriydi. 18 yaşına kadar tek başına bakkala bile gidemeyen biri için koca bir ormanda kimse olmadan tek başına yürüyebilmek bir özgürlüktü. Bu resmi dışarıda oynayan çocukları izlerken ağlayarak çizmiş ve göz yaşlarının aktığı kağıttaki izler hala dünkü gibi yerini koruyordu. Bir sonraki resimde gezen parmaklarına sızlayan kalbi de eşlik etti. Burada birbirine sarılan anne ve kızı resmetmişti. Acıyla titreyen dudaklarından küçük bir hıçkırık firar etti. 7 yaşındaki minik Ayperi'nin en büyük hayali işte bu anıydı. 3 sene önce gerçekleştikçe duvardan kaldırmayı düşündüğü bu onlarca resimlerin ne yazık ki hiçbiri yerinden oynamamıştı aksine duvara dahi sığmayacak yeni hayallerini büyük bir kutuda saklamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM KALIŞLAR/Mahalle Kurgusu
Romance"Çıkart üstünü!" "Ne..ne saçmalıyorsun Cihangir" diye şaşırdı genç kız kafayı mı yemişti bu adam da gelip böyle densiz gibi konuşuyordu. "Ayperi, sana üstünü çıkart dedim" Cihangir gözü dönmüş bir şekilde sadece dediğinin yapılmasını bekliyordu. Öğr...