10 'Zorlu kabulleniş

200 21 94
                                    


10. Bölümmmmm ne araa geldik buralara ya
<3
10. Bölüm özel azcık smut içerir (normalde smut yazmam ama yazasım geldi)

___________________________________________________

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin, Gündüzüm, aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim! Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin; Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin, o yalansız, o kuytu gözlerini...
--------------------------------------------------------------------------

Şok içinde arkamdaki Emmi'ye dönmüştüm. Aynı şekilde o da bana bakıyordu. Emmi'nin eli birden kalbine gitti ve öylece olduğu yere yığıldı.
Başta İdris olmak üzere herkes onun başına toplandı.

Selim Salihin yanına gelirken söylendi.
"Ben demiştim ama.."

Ben ayakta olan biteni izliyordum. Ne yapmam gerekiyor hiç bilmiyordum. Tüm algılarımı kaybetmiştim. Emmi'yi taşıyıp arabalara bindiler. Hastaneye doğru yola koyuldular. Salih bi an olsun yanımdan ayrılmamıştı. Salihin koluna girdim ve İdrisin odasından ikimizde çıktık. Bahçeden geçerken Salih bana baktı.

"Hastaneye gitmek ister misin?"

Salihe dolu gözlerle baktım.
"İsterim.."

Ne kadar şok geçirsem de babamdı o benim. Salihle birlikte arabaya bindik ve hastaneye gittik. Ben önden hastaneye girdim arkamdanda Salih geliyordu. İdris kolidorda dörtlü sandalyenin birine oturmuş yere bakıyordu. Adımlarım yavaşlamıştı. Yamaça baktığımda ise bana doğru geliyordu. Yanıma gelip kolumdan yavaşça tuttu ve oturmam için sandalyeye yönlendirdi.

"İyi gözükmüyorsun, hemşire çağıralım mı Gizem?"

"Hayır hayır gerek yok iyiyim ben Yamaç"

İdrise döndüm
"O nasıl.."

Başını kaldırıp bana baktı.
"O dediğin senin baban, iyi sadece dinlenmesi gerekiyormuş"

İç çekip elimi göğsüme götürdüm ve rahat bi nefes verdim. Salihe baktığımda endişeli gözlerle bana bakıyordu. Ona 'iyiyim' dercesine bakıp gülümsedim. Salih hafiften başını olumlu anlamda salladı tebessüm etti.

.
.
.
.
.

Saatler sonunda doktor görebileceğimizi söylemişti. İdris benim girip görmemin daha iyi olacağını söylemişti. Bende her ne kadar zorlansam da odaya girdim. Girdiğim an Emmiyle göz göze gelmiştik. Burnumu hafif çekip yanına yürüdüm. Yatağının yanındaki koltuğa oturdum. Bişey demeden ona bakıyordum.

Hafiften gülümsedi
"Yıllar sonra böylesine güzel bi haber alınca kalbi patlattık iyi mi"

Gülümsedim.
"Hayatımın en zor dönemi yetimhanede geçti.. hiç mi haberin yoktu benden?"

Başını iki yana doğru yavaşça salladı. Gözlerim dolmuştu.
"Annem kim peki biliyor musun?"

"Tahminim var, ama imkansız.."

"Nasıl yani"

"Baya kız-" cümlesini tamamlayamamıştı. Onun içinde zor olmalıydı bütün bunlar. Ben ona ne kadar baba demeye çalışsam da olmuyordu. O da aynısını yaşıyor demek ki diye düşündüm.

İçimizden Biri // ÇUKUR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin